• İstanbul 17 °C
  • Ankara 15 °C

Yolculuk Halleri ve Çiloğlu’nun Otobüsü

Rüstem BUDAK

İnsan her daim yolculuk halindedir. Yolculuk hali deniz, hava, kara ve uzay boyutunda devam etmektedir. Her yolculuk, farklı hatıra, değişim, tespit, yenilenme, düşünce ve duyguları ortaya çıkarmaktadır. Yolculuğun yapıldığı araç, mekan, zaman ve insan yeni hallere insanı götürmektedir.

 

İlk Yolculuk; Yürümek…

İnsanın emekleme hallerinden sonra ayakta durması ve yürümesi çocuk için önemli evrelerden biridir. Bu evre gerçekleşmediği zaman herkesi bir tedirginlik sarar. Çocuk, ayakları üzerinde durmanın ve yeni imkânları keşfedebilmenin heyecanını yaşamaya başlar. Gördüğü her mekâna korkusuzca ulaşmaya çalışır. Evden dışarıya çıktığında sokakta, parkta, caddede bu yolculuğun büyük hazzını yaşamaya başlar. Her adım onu farklı bir mekana götürmekte, yeni bir insan ile karşılaştırmakta ve yeni bir duruma şahit kılmaktadır. Hayattaki büyük yürüyüş artık farklı zaman ve mekan boyutlarında devam edecektir.

 

Köyden Köye, Köyden İlçeye Yolculuk…

Köyde doğan, büyüyen biri olarak dünyanın gördüğümüz çevreden ibaretmiş gibi düşündüğümüz zamanlarda en büyük yolculuklar bir köyden başka bir köye yapılan yolculuklardı. Gidilen köyün insanları, evleri, bahçeleri, tarlaları, hayvanları dikkatle incelenirdi. Çoğu kez yürüyüş, bazen de eşeksırtında yapılan yolculuklarda görülen her nesne keşfetmenin büyük heyecanını verir.

 

İlk köyden ilçeye gidiş ilkokul sıralarında iken oldu. Ablamın ilkokul mezuniyeti gerekli fotoğrafını çekmek için ilçeye gitmiştim. İlçeye- Arguvan- giderken nasıl bir yer olduğunu görmek heyecanı vardı. Yolda ilçenin girişinde halen duran Atatürk’ün Kocatepe’de olduğuna atfen dikilen heykelvari demirden siluet, ardından bir cadde üzerinde sağlı- sollu dükkanlar görmüştük. Dönüşte görülen her imge diğer çocuklara büyük merakla anlatıldı. İlçe büyük çarşı, merkezdi artık gözümüzde…

 

İlk Şehire Yolculuk; Çiloğlu’nun Arabası…

Köyden şehre giden otobüsün sahipleri kabile ismiyle anılırdı.

Çevreli(Musu) köyünden Mehmet amcanın kullandığı araba şehre bağlantı kuran aracımızdı. Yarım otobüs tabir edilen FIAT markalı otobüs ile her şey taşınır, her işte kullanılırdı.

İnsan, eşya ve hayvan dahi taşınırdı.

Düğün- cenaze- ziyaret gibi her türlü seyahat ihtiyacını karşılardı.

İçinde annelerin çocuklarını doğurduğu hastane olurdu bazen.

Acılara, sevinçlere, hüzünlere, umutlara ortak olurdu.

Her gidişinde “Acaba kimler şehre gidiyor?” merakı, “Her dönüşünde acaba kimler gelecek?” merakı sarardı.

Yol boyunca bıraktığı ve hemen kaybolmayan toz bulutu varlığının en büyük işareti olurdu. Arguvan’dan gelirken yolda çıkan toz bulutuna umutlar, giderken çıkan toz bulutuna özlemler yüklenirdi.

Parası olmayanlar idare edilir.

Yol boyunca yanık Arguvan türküleri eşlik ederdi. Her yeni çıkan Arguvan Türkü kasetlerini dinleye dinleye yollar kısalırdı

Arabanın camına dayanmış yüzlerde hayatın tüm yükü izini bırakırdı.

Asmaca yokuşundan inişini heyecanla beklerdik. Beklediklerimiz bir an önce gelsin diye…

Virajlarda yavaşlayınca otobüsün arkasına asılmak en büyük eğlencemizdi. Asılmak ve diğer viraja kadar gitmek için diğer arkadaşlarımızla epey mücadele verirdik. Bazen inmek için geç kalınca atlayınca dengemizi yitirip, düşüp ardından yüzümüzün ve ellerimizin yaralandığı olurdu.

Daha sonra Tatkınık’tan Cafer Dayı, Dalhançer’den Kemal abi otobüs aldılar ama bıraktılar.

Çiloğlu’nun arabası değişti. Çünkü nüfus ve ihtiyaç değişimi arabaya yansıdı. Azalan nüfus ve taşınanlar değişince otobüs yerini minibüse bıraktı.

Köyün- köylünün her şeyini taşıdığı için yola çıkış ve varış saatleri değişirdi. Malatya’dan saat:13’te çıkardı lakin, yükler için dolaşırdı.

Halen yollarda yaklaşık kırk yılın yükünü taşımaya devam ediyor.

Çiloğlu’nun arabasının hikâyesi yazılmalıdır. Bu hikâyede Maman deresinin, Musu’nun Tatkınık’ın, Hakverdi’nin, Çeki’nin alın yazısı saklıdır.

 

Yolculuk ve Yollar…

Yolculuktan bahsedilirken yollardan bahsetmemek olmaz. Köy yolları, ilçe yolları, şehirlerarası yollar… Çoğunlukla kıvrımlı, dar yollar… Dağlardan, ovalardan, vadilerden, uçurumların kenarlarından, yeşillikler içinden, deniz kenarından, şehirlerden, köylerden geçen yollar… Her yol yeni bir şahitliğe imkân kılar. Yolda iken gecede uzak bir köyün ışıkları…  Dolunay halinde ayın aydınlığı… Uykuya tam dalmışken ani bir manevra ile uyanmak… Her dinlenme yerinden ayrılırken muavinin yaptığı ikram… Her şehir tabelası gördüğünde kısalan yolun verdiği umut… Yollar bize, biz yollara şahitlik etmişizdir.

 

Yollar artık yerini tünellerle kısaltılmış, kıvrımlardan kurtarılmış, duble veya otoban halinde bizleri karşılar. Konforlu gözüken ama insanların bu konforu bile bazen kanlarla boyadıkları zamanları yaşıyoruz.

 

Dinlenme Tesisleri…

Yolculukta ortalama 4 saatte bir mola verilir. Mola verilen dinlenme tesisleri yolculukların değişmez mekânlarıdır. Şimdilerdeki kayıtlı, statik ve her tesiste aynı sesin duyulduğu anonslar yerine her tesiste kendine özgü bir ses ile hoş geldin ve uğurlama anonsları duyulurdu. Anonslar yolcular tarafından taklit edilir, kulakta hoş seda olarak geride kalırdı. Yemeklerin pahalılığı, tazeliği her zaman tartışılır. Gidilen yere hediyelikler seçilir. Gitgide çeşitler artarken, yolcuların yolun yorgunluğunu ödünç bırakarak yollarına devam edilir. Kamyoncuların durduğu dinlenme tesislerindeki yemeklerin ucuzluğu ve lezzeti efsanesinin gerçekliği halen tartışıladurur.

 

Otobüs Yolculukları…

Şehirlerarası yolculukların değişmeyen öğeleri otobüs yolculukları hayata yeni bir tat katar. Otobüs konforlarının henüz şimdiki kadar gelişmediği zamanda ağır ağır giden otobüste camın kenarında bitmek bilmeyen yolculuklar yaşanırdı. Kıvrımlı yollarda, sigara içilen dumanaltında, etrafındakilerle girilen koyu sohbetler eşliğinde yolculuk yaşanırdı. Yol arkadaşları arasında uzun vadede dostluklar yaşanır, iletişim devam ettirilirdi. Otobüsün içinde monte edilmiş televizyonlarda videolar izlenirdi. Çoğunlukla Kemal Sunal veya vizyon filmleri gösterilirdi.

 

Şimdilerde ise otobüsler tüm teknolojik yenilikleri koltuklara taşıdırlar. Önce internet bağlantısı, şimdilerde televizyon- internet- video- müzik olarak kişiselleştirilmiş haldedir. Yolcu otobüse bindiğinde daha yanındaki ile tanışma ihtiyacı duymadan hemen kulaklığını takmakta, ekranın dünyası içinde kaybolmaktadır. Yolculuk bittiğinde yanındaki tanışılmamış halde ayrılınır. Artık ne sohbet, ne tanışma gerçekleşmez. Sigara içmek yasaklandığı için daha temiz ve nezih yolculuk yapılıyor. Otobüslerin konforları giderek gelişiyor. Bu da mesafeye rağmen rahatlık sağlıyor.

 

Otobüs yolculuklarında önde oturanlar bir sorumluluk yüklenmiş gibi gözleri şofördedir. Şoförün uyku emaresi gösterip göstermediği kontrol edilir.

Özel Araç Yolculukları…

Özel aracınızla yola çıkmışsanız yolculuk farklı bir hal alır. Özellikle şoförün durumuna ve zaman bağlı olarak hareket edilir. Normalde konforlu gibi gözüken ama aslında yorucu olmaktan öteye gidemeyen bir yolculuk halidir. Özellikle aracın yapısına bağlı olarak çoğu kez yapılan hız sınırını aşan sürüşler acı dolu bekleyişlere yol açıyor.

Yolculuklarda sürpriz yol ve yön değiştirmelere imkân tanıyan özel araç yolculukları, yolculukların farklı ayrıntıları ile yüz yüze getirir.

 

Uçak Yolculukları…

İlk uçak yolculuğu heyecan ve tedirginlik içinde gerçekleşir. İnsanın yeryüzünden kopması derin bir güvensizliğe götürüyor. Uçakta iken hava müsaitse dünyayı seyre dalmak… Yorgan gibi bulutların içinden geçmek… Uzaklaştıkça irademizin küçüklüğü altında ezilmek… Acziyetimizin içinde kıvrılmak… Geceleyin şehrin ışıklarında saklı umudu görmek… Havlanırken yeryüzünden kopuşun korkusu, inerken artık derin kurutuluşun içinde oh! çekmek… Koltukta sıkışmış halde her türlü özgürlükten mahrum kalmak… Uçağın hava boşluğundan geçerken oluşan durumun bir an önce geçmesini beklemek…

 

Deniz Yolculukları…

Hava gibi su da insana güvenli gelmez. Su ister durgun ister dalgalı olsun tedirginlik yolculuk boyunca bitmez. Bazen dalganın sallandırdığı vapurda güvenilir liman aranır. Liman göründüğünde ve yaklaşıldığında güven gelmeye başlar… Vapurun yarıp geçtiği dalgaları seyretmek… Martıların eşlik ettiği ve paylaşılan simit parçasını kapma yarışını seyretmek… Şehri denizden görmek ev karaya yani eve doğru yol alışını takip etmek… Güneşin şehrin üzerine doğuşu ve batışını seyretmek… Deniz kokusunu ciğerlere çekmek…

Tren Yolculukları…

Demirin üzerinde hareket eden metal yığını içinde yolculuk… İstasyonlarda yükünü alıp uzun ve geri dönülmeyecek bir yolculuğa çıkmışçasına devam etmek… Birbirine bağlı ve zorunlu, ayrılığı mümkün olmayan parçalar içinde yol almak… Bilet kontrolörleri, ikram görevlileri, simit ve su satıcılarının muhabbeti veya dalıp gidilen objelerden ayırarak uyandırması… Girilen tünelden merakla aydınlığı beklemek ve her geçen zaman içinde bekleyişin bir an önce bitmesini beklemek…

 

Kutlu Yolculuk; Hac- Umre Yolculukları…

Allah’ın evine- insanlığın ortak evine- yaşamın model evine yolculuk… Davete icabet etmek için yol çıkma… Büyük bir buluşma için yola çıkma… Şahitliğini yenilemek için yol çıkma… Her adımında mesafelerin anlam kazandığı yolculuk… Emek, gözyaşı, dua, adanma, bağışlama, merhamet, idealleri gerçekleştirme arzusu dolu bir yolculuk… Yalnız değil bir ümmet ile beraber yapılan bir yolculuk… Her anına binlerce hatıra sığdırılan yolculuk… Dertleşme, hemhal olma, paylaşma, yenilenme için yolculuk… İlk karşılaşmanın, en büyük buluşma olduğu yolculuk… Ayrılırken, kavuşmanın sevinci yaşanan yolculuk…

 

Terminaller… İstasyonlar… Havalimanları… Limanlar…

Yolculukların başladığı ve bittiği terminaller yolculuk hayatının namütenahi yerleridir. Otobüs bekleyen yolcular… Yolcu bekleyenler… Yolcu uğurlayanlar… Bazen sevinç gözyaşları… Bazen ayrılıkların verdiği hüzünler… Beklemekten yorgun düşüp bir köşede uyuklayanlar… Bitmek tükenmek bilmeyen firma çığırtkanlarının soruları… Bilet bulma telaşı içinde olanlar… Otobüsü gecikip heyecanla gelmesini bekleyenler…

 

Daha önce şehir merkezlerinde olan Şehirlerin gelişimi ile birlikte dışına doğru götürüldüler. Geniş alanlarda farklı sosyal ihtiyaçlara cevap veren, özgün mimari tasarımlar verilmeye çalışılan mekânlar oldu. Malatya otogarı halen Türkiye’de estetiği ve kullanışlılığıyla en güzel otogarlardandır. İstanbul otogarı karmaşık, Ankara otogarı kullanışlı, Eskişehir ve Bursa otogarı çelik yığını, Adana otogarı köy pazarı, Antep otogarı ilçe durağı, Kayseri otogarı özensiz taklitçilikten öteye gidemez.

 

Sakarya’da yaşayıp veya dışarıdan gelenler için uzun yıllar terminal vazifesini gören Shell istasyonu ve Dörtyol köprüsü şehirle ilgili hayal kırıklığının başladığı ve bittiği yerdi. Türkiye’nin birçok ilinden gelen otobüsler şehir merkezine yakın terminale girmektense, otobana yakın bu istasyonda yolcularını bırakırlardı. Servisi olmayan yerde zamansız inmişseniz ya taksicilerin tarife üstü teklifini kabul edecek ya da normal hat minibüsünün gelişini bekleyeceksiniz. Birkaç yıldır hizmete giren terminali görenler, bu istasyon durağının her gördüğünde saklı hatıraların izlerini görürler.

 

Terminaller… İstasyonlar… Havalimanları… Limanlar… Ayrılıkların ve buluşmaların ortak yerleri…

 

Ve dönüş yolculukları…

Gidilen yerden dönüş başlamışsa tatlı bir heyecan sarar. Dönüş… Eve dönüş… Yurda dönüş… Yâre dönüş… Şehre dönüş… Biriktirilenleri paylaşmak için bir an önce bitmesi beklenen saatler…

 

Bitmeyen- Bitmeyecek Yolculuk…

Yeni bir yolculuk için hazırlıklar yaparken yanımızda götürdüğümüz ve gittiğimiz yerden alıp geleceğimiz, mirasımız olacak sözler, işler, eylemler, emanetler, hatıralar, bilgiler, eşyalar, hediyelikler, insan suretleri her daim yanımızda olacak.

 

29.09.2014 

Bu yazı toplam 1401 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim