• İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

28 Şubat darbesi günlerinde inançlı öğretim görevlisi olmak

Ahmet Tâlib ÇELEN

28 Şubat balyozunun tepesine indiği kişilerden biriyim. Allah bu millete îmânına kastetmiş böyle darbeleri bir daha yaşatmasın.

Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyâtı Bölümü’nden 1984’te mezûn oldum. Öğretmenliğe başladıktan bir-iki sene sonra akademisyenlik sevdâsı içime düştü. Aynı üniversitede yüksek lisansımı bitirdim. Alanya Lisesi öğretmeni iken kuruluş merhalesinde bir üniversiteye 1995’te öğretim görevlisi olarak atandım. Büyük bir şevkle işimize başladık. Nice sıkıntı ve zorluklarla cedelleşe cedelleşe hizmet ediyoruz. O zamanki arkadaşlarımızın bir derviş sabır ve aşkıyla fedâkârca çalışmalarını unutamam. 

Turgut Özal sonrası siyâsette büyük çalkantılar yaşanmış, ülke büyük sıkıntılardan geçmiş, millet âdetâ fakr u zarûret içinde kalmıştı. Süleyman Demirel cumhurbaşkanı. Enflasyon almış başını gitmiş, bankalar batmış, koalisyon hükûmetleri ülkeyi idâre edemez duruma gelmişti. Yaşanan hâle bir isim vermek gerekse “kaos” olabilirdi ancak. Millet çâresizlik içinde bunalmış. Yapılan seçimler netîcesinde merhûm Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi birinci parti olmuştu. Bu, Türk milletinin kök değerlerine düşman iç ve dış güçler için kâbûs demekti. Derhâl düğmeye bastılar ve Erbakan’lı bir hükûmet kurulamaması için kontrollerindeki güçleri harekete geçirdiler. Ama her şeye rağmen Tansu Çiller’in başkanı olduğu DYP ile Necmettin Erbakan başbakanlığında 28 Haziran 1996’da Refahyol koalisyon hükümeti kuruldu. Hükûmet Türkiye’yi ve dünyâyı hayrete düşüren bir başarı gösterdi. Ekonomiyi toparladı. Ezim ezim ezilen memûr ve garibanların durumlarında büyük iyileştirmeler yapıldı. Ülke kaostan çıkmaya, idâre edilebilir hâle gelmeye başladı. Halkın morali düzelmeye, yeniden büyük rüyâlar görülmeye başlandı. Oysa Türkiye düşmanları, kuruluşunu engelleyemedikleri Refahyol hükûmetinin başarısız olmasını ve halkın ümîdi olmaktan çıkarak ebediyyen belinin kırılmasını bekliyorlardı. Bekledikleri olmadı, Refahyol hükûmeti muvaffakiyetlerini ilerletti ve en mühimi Erbakan halkın gözünde daha büyük bir ümit hâline gelmeye başladı. Türkiye düşmanları bu kadarına müsaade edemezdi. Yine düğmeye bastılar ve Sincan’da tankların yürütülmesiyle 4 Şubat 1997’de darbe günleri başlatıldı. Darbeye ismini veren hâdise ise 28 Şubat 1997’de yapılan Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan kararlardır. Bu kararlar irticâ tehlikesi üzerine binâ edilmiş, Erbakan’ın siyâsî geçmişi ve hayat görüşüne taban tabana zıt kararlardı. Nasıl böyle olmasın ki kararların hedefi zâten bizzat Erbakan ve hayat görüşü idi. Nitekim Erbakan, kararları imzâlamayı geciktirmiş ama en sonunda yine imzâlamak zorunda bırakılmıştı. 

Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-talib-celen/28-subat-darbesi-gunlerinde-inancli-ogretim-gorevlisi-olmak-35175.html

Bu yazı toplam 191 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim