TYB yönetim kurulu üyeleri, geçmiş yıllarda birliğin yönetiminde bulunmuş isimler, akademisyenler ve gazetecilerin de bulunduğu akşam yemeğinde 2019 yılında yapılacak çalışmaların planlaması da yapıldı.
31. 01. 2019 tarihinde, Yargıtay Lokalindeki yemekten sonra gerçekleşen değerlendirme toplantısını TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan yönetti.
Arıcan burada yaptığı konuşmada, uzun yıllar varlığını sürdürmede zorluklar yaşan hatta bu zorluklara dayanamayarak kapanmak zorunda kalan sivil toplum kuruluşlarının olduğu günümüzde, TYB’nin 40 yıldır sürekli kültür sanat faaliyetleriyle Türkiye’nin gündeminde olmasının nedenini açıklarken birliğin ilk kurulduğu yıllardaki samimiyet ve ülkemize hizmet anlayışına vurgu yaptı.
Arıcan, “Bu akşam burada, kurucu şeref Başkanımız D. Mehmet Doğan ve kurucu üyelerimiz, geçmiş yıllarda birliğimizin yönetiminde bulunmuş, hiçbir çıkar gözetmeksizin hizmet etmiş abilerimiz var. Öncelikle sizlere, etkinliklerimize katkı ve katılım sağlayan değerli üyelerimize şükranlarımı sunuyorum. Şunu içtenlikle ve samimi olarak söylüyorum ki; TYB daha nice 40’lı yaşlara doğru emin adımlarla ilerleyecektir. Bunu yaparken de, ilkelerimizden, değerlerimizden vaz geçmeyeceğiz” dedi.
Daha sonra konuşan TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan ise, TYB’nin hiçbir dış destek görmeden, kendi gücüyle ve ürettikleriyle bugünlere geldiğini ve bu başarıda emeği olan herkese teşekkür ediyorum diye konuştu.
Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:
Yazarlar Birliği Türkiye’nin kültür, edebi hayatında çok yüksek sesli konuşmayan ama yüksek tesirleri olan bir kuruluş. Çok parlak, bağıran gürültü yapan işleri yapmaktansa sessiz ve derin denilebilecek mahiyette, sürekliliği esas alan faaliyetler düzenledik. Bunlardan bir tanesi de “Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri” dir. Bu ödüllerin verilmesi ilk planlandığında Necmettin Turinay’ın büyük katkıları olmuştu. Bugün gelinen noktada, benzer ödül çalışması yapanlar, önce biz kime ne amaçla ödül vermişiz ona bakıyorlar. Yazarlar Birliğimizin listelerinden yararlanıyorlar. “
40. Yıl dolayısıyla da çok önemli faaliyetleri düzenlediklerini belirten Doğan, 30-40 yıldır devam eden ve artık geleneksel hale gelmiş etkinliklerin bundan sonra devam edeceğini, bunlardan biri olan Uluslararası Şiir Şöleninin on üçüncüsünün Özbekistan’da yapılması için çalışmaların başladığını ifade etti.
Doğan: “Değerli arkadaşlar yaptıklarımız kalacak. Çok şey yaptık yapmaya devam edeceğiz. Bunun bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum bu kendi adıma hayır işi olduğunu düşünüyorum. Yazarlar Birliğine verdiğim katkı benim için bir hayır işi bundan da büyük bir zevk alıyorum. Bundan hiç yüksünmüyorum. Bu uğurda en ufak teferruatla uğraşırım. Mümkün olduğu kadar siyasi alana tekabül eden işlerle uğraşmayalım. Siyaset içinde olan inanları konuşturmayalım. Daha çok kültür sanat dalında ihtiyaç var. O yüzden biz kendi alanımızda güzel işler yapalım. Yeni yetişen arkadaşlarımızı bu bağlamda ayakta tutalım. Bu aynı zamanda şevk uyandırma meselesidir.” diye konuştu.
Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan’ın konuşmasından sonra, Genel Başkan Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan TYB’nin şimdiye kadar yaptığı faaliyetler ve bundan sonra yapılacak çalışmalar hakkında konuşmak isteyenlere söz verdi.
Ercan Yıldırım: Bazen statüyü korumak en büyük devrimdir. Türkiye Yazarlar Birliği bunu hep korumuştur. Allah bozmasın. Bunu şunun için söylüyorum: Birçok kurum zamanla dejenere oluyor. Ama TYB her zaman adından söz ettiren faaliyetleri başarı ile devam ettiriyor. Ödüller konusundaki hassasiyetini de takdire şayan buluyorum.
Mehmet Aycı: 1992 yılıydı. Yeni kitabım çıkmıştı, Yazarlar Birliğine geldim, 401 nolu üye yaptılar. Daha sonra birliğinin yıllıklarını satın aldım. 28 yıl geçmiş aradan bizde yazarlar birliğiyle birlikte büyüdük. Türkiye’de 100 binden daha fazla dernek, kurum, kuruluş var. Ama derneklerin vakıfların çok ömrü uzun olmuyor. 40 küsur yılını devirmiş aşırmış çok sivil toplum kuruluşu olduğunu düşünmüyorum. Yazarlar Birliğinin 40. Yılı hayırlı olsun.
Necmettin Turinay: Türkiye Yazarlar Birliği 40 yıldır var. Bu hepimizin tarihi, kültür hayatımızın da Türkiye’nin de tarihi. Günümüzde, romanın, şiirin, edebiyatın kültürün tarihi yazılırken TYB yayınladığı yıllıklarla bunun envanterini çıkarıyor, bu oldukça sevindirici bir durum.40 yıl dolayısıyla, 40 yıllık bir şiir envanteri de çıkarılabilir diye düşünüyorum. Ayrıca, yıllıklar da yer alan vefat haberlerini çok önemsiyorum. Çünkü ülkemizde olup biten önemli olayların yanı sıra vefat eden arkadaşlarımızın takibinin de yapılması gerekir. Bu işi yıllardır yapan değerli İbrahim Ulvi Yavuz’a teşekkür ediyorum.
Mustafa Çetin Baydar: Arkadaş çeşitlikleri var mektep arkadaşlığı, asker arkadaşlığı, mahalle arkadaşlığı ama bizi buraya toplayan kalem arkadaşlığıdır. Bizler üzerimize vazife olmadığı halde bir sahibelikte bulunduk. Ne yaptık kaleme sahip çıktık. Nitekim sahabettik kelime olarak peygamberimize kadar ulaşır. Uzaklara bir atılım yapılarak bizde peygamberimizin insan için çizdiği hikmet dairesinde faaliyetler yapan yazarlar kalem üstadı olarak ortaya koyuyoruz. Ben önerilerimi kısaca söyleyeyim. Kırkıncı yılı dolayısıyla 40. yılı hatıra pulu çıkarmaya gayret etsin bu mümkün olabilir. İkincisi, vefat eden Necati Öner hocamızı da hatırlayalım diyorum. Biz onun hakkında bilgileri kayda koymazsak kimse koymaz.
Hicabi Kırlangıç: Türkiye Yazarlar Birliği kurumsallaşmış bir oluşum, bu ispatlanmış bir durum. Ödül konusunda Necip Fazıl ödülleriyle birkaç yıl ilgilendim. Sonuçlar açıklandığında daha önce kimler tarafından ilgilenildiği tespit ediliyor. Özgeçmişini yazarken Yazarlar Birliği de ödül vermiş diye not ediliyor. Bu da ödül TYB’nin alanında çalışmanın önemli olduğunu gösteriyor. Değerlendirmelerde daha kapsamlı daha oturmuş ekiplerle jürilerle çalışılması iyi olacaktır diye düşünüyorum.
Adnan Karaismailoğlu: Bu dönemin kazanımlarından birisi olarak ve bundan sonrada artarak ilerlemesini arzu ettiğim genç kahvede ki arkadaşlarımızın olması çok sevindirici bir durum. Yeni dönemin mesnevi okumaları genç arkadaşlarımızın omuzlarında olmasını arzu ettiğimiz sağ olsunlar onlarda gayet güzel bir ev sahipliği yapıyorlar. Gelenlerle ilgileniyorlar. İkramda bulunuyorlar. Konuşmaları kayıt altına alıp sosyal medya mecralarından duyuruyorlar. Bu hususun desteklenmesinden yanayım. Bizim bir sonumuzda nesirler arası bağlantımızın azalmış olması kopukluk oluşmasıdır. Bu nedenle Genç kahve arkadaşları tebrik ediyorum. Milli Eğitime bağlı liseler ve öğretmenlerle de bir temas noktasına gelinebilirse, buda çok anlamlı olacaktır. Genç kahvedeki abileriyle ve ablalarıyla buluşmalar olursa buda bir kazanım olur.
Hüseyin Albayrak: Türkiye Yazarlar Birliği verdiği hizmetle bu ülkenin en temel kuruluşlarından birisidir. İbrahim Ulvi Yavuz kardeşim bir hayli uğraşmıştı birliğinin bir tarihçe kitabı çıkacaktı. 40 yıl münasebetiyle TYB’nin bir tarihçesi olursa kültürümüze bir temel eser kazandırmış oluruz.
Halil İbrahim Çelik: Sözü ve sazı olmayan toplumların geleceği ayaz olur. TYB’nin 40 kişi toplayarak 40 lar meclisi oluşturuyoruz. Ama genç arkadaşlarımızın kaçının kitap okuduğunu, şiir yazdığını kendi romanları içerisinde hayat hikâyelerini nereye ayak bastıklarını bir kâğıda yazan çocuklarımızın sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır. Genç Kahvede arkadaşlarımızın yanına uğruyoruz. Sağ olsunlar ama bir gülle bahar gelmiyor. Günümüzde okuyan yazan gençlere ihtiyacımız var ve bu yüzden ben yazarlar okulunun devamını diliyorum.
İsmail Bozkurt: 40 yıldır ayakta duran kurumun mensubu olmak çok güzel. Ankara şubesi olarak bizde bu öneriler doğrultusunda faaliyetlere devam edeceğiz.
Muhsin Mete: Evlerimizden daha çok zaman ayırdığımız Yazarlar Birliği’nin arkadaşlarımızın yoğun çalışmaları sonucu bugünlere geldiğini inanıyorum. Menzili olan bitiş noktası olan bir yer değil bu faaliyetlerin devam edeceğini düşünüyorum. Bizim o zamanlardaki
ayırdığımız vakitler aynı şekilde sürmüyor gibi. Yani yanılıyor olabilirim. Ben arzu ederim ki aynı fedakârlık aynı çaba devam etse. Mehmet Doğan’ ı daha az yorsak. Yani düşünüyorum bir insan bu yükü 40 yıl nasıl taşır. Yoruldum demez hakikaten tek işi bu değil yazarlık ve birçok alanla meşgul. Sonuç alıcı faaliyetler yapılırsa daha verimli olacağını düşüyorum. Mesela ben bir televizyon yapımcısı olsam bu televizyonlardaki şiddet sarmalına dikkat çekerim. Dolayısıyla biz şiddete karşı ne yapmalıyız diye planlama yapardım. Yazarlar Birliği de, şubeleriyle temsilcilikleriyle buraya odaklanmalı ve bir sonuç çıkaracak çalışmanın içine girmesi iyi olur diye düşünüyorum.
Programın sonunda, TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan konuşmacıların birlikle ile ilgili değerlendirme, talep ve beklentilerine yönelik sorularını cevapladı ve toplantıya katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Katılanlar: D. Mehmet Doğan, Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, İbrahim Ulvi Yavuz, Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, Ahmet Şenol, Celil Güngör, Çetin Baydar, Erbay Kücet, Ercan Yıldırım, Ahmet Fatih Gökdağ, Ferhat Koç, Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Hüseyin Albayrak, Hüseyin Türk, İbrahim Demirci, İbrahim Halil Çelik, Dr. İsmail Bozkurt, M. Atilla Maraş, Hacı Mahmut Erdemir, Mehmet Aycı, Mehmet Sılay, Dr. Muhammed Enes Kala, Muhsin Mete, Mustafa Ekici, Dr. Necmettin Turinay, Osman Özbahçe.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.