Bu memlekette bir değerin anlaşılması için önce ölmesi gerekir. Önce öl, sonra ödüllen! Hangi dünya görüşünden olursa olsun değer verilenler hep ölülerdir. Düşünceden sanata, ilimden fikre bir şeyler ortaya koymuş, bedel ödemiş isimler önce yok sayılır ve hatta çoğunlukla cezalandırılır, hayattan göçtükten sonra da iade-i itibar eylenir. Ödüllendirme ve takdir etme işini daha çok resmi ellerin tekeline aldığı, meşruiyetin de resmiyetten geçtiği bir yapıda genel takdir seyri böyle işler. Bu nedenle de bu toplum devletin değer verdiklerine, yücelttiklerine hep mesafeli durmuştur. Devlet ise toplumun gerisinde kalarak, gecikmeli biçimde çoğunlukla artık hayatta olmayanları ödüllendirerek topluma bir tür uzlaşma mesajı verir. Hatta bu, en tehlikeli rejim düşmanlarının etkisizleştirilmesine, mesajlarının toplumsallaşma potansiyelinin ellerinden alınmasına bile dönüşebilir!
Bu nedenle değerlilerimiz hep toprak altındadır. Yaşayanlara sıranın gelmesi zordur çünkü...
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/akif-emre/19948/degerlerin-ikonlasmasi






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.