• İstanbul 12 °C
  • Ankara 7 °C
  • İzmir 14 °C
  • Konya 7 °C
  • Sakarya 11 °C
  • Şanlıurfa 12 °C
  • Trabzon 11 °C
  • Gaziantep 9 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 12 °C

Ali K. Metin: Türkiye Yazarlar Birliği İyi Ki Var

Ali K. Metin: Türkiye Yazarlar Birliği İyi Ki Var
Kuruluşunun 45. Yılı dolayısıyla; ülkemizin önemli 45 edebiyatçısı Türkiye Yazarlar Birliği’ne dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Kitap olarak da yayımlanan metinleri sırasıyla yayınlıyoruz.

*********

Ankara’da üniversiteye başladığım ilk yıl olmalı, Türkiye Yazarlar Birliği’ne gidip gelmeye başladığımı hatırlıyorum. İlk gidişim nasıl, ne sebeple, kimlerle oldu, buna dair hafızamda bir bilgi yok. 1984-85  döneminde başlayan üniversite hayatımla birlikte Ankara’daki kültür, düşünce, edebiyat ortamlarıyla temas içinde olmaya belli bir çaba gösterdim. TYB’nin Hatay Sokaktaki Genel Merkezi de bunlardan biriydi. Şiiri, yazıyı, kültürel çalışmaları hayatımın merkezine koyma konusundaki kararlılığımla  TYB gibi bir teşkilatın varlığını ve çalışmalarını öğrenmekten çok mutlu olduğumu biliyorum. Ancak biraz da öğrencilik yıllarının serazat psikolojisiyle sıkı bir takipçi ve yakın ilişkiler içinde olmaktan ziyade bir taraftan yazar, şair isimlere aşina olmak isterken, diğer taraftan yapılan sohbetlerden, düzenlenen tematik toplantılardan faydalanmaya gayret etmekteydim. Birlik başkanı Mehmet Doğan başta olmak üzere Nabi Avcı, İbrahim Ulvi Yavuz, Muhsin Mete, Ragıp Karcı, Çetin Baydar, Bayram Bilge Tokel gibi daha pek çok büyüğümüz ve akranımla buradaki sohbet ortamlarında tanışma, konuşma, yeni dostluklar edinme imkanım oldu. Mehmet Doğan farkındalıkları, dinamizmi ve samimi tavırlarıyla TYB’nin sürükleyici ve toparlayıcı gücü olduğunu ihsas ediyordu. En azından bendeki ilk izlenimler buydu.

O yıllara ait bir hatıramda sanıyorum bu izlenimin bir etkisi olmuştu. Yeni bir kadro ve yönetimle yeni yayın dönemine başlayan Zaman gazetesinde çalışmak için pek çok arkadaşımız seferber olduğunda ben de bir grup arkadaşımızla birlikte Fehmi Koru’yla yapılan görüşmeye katılmış, ancak habercilik işlerine sıcak bakmamıştım. Ardından Mehmet Doğan ağabeye konuyu söylemiş, o da haber servisinde redaksiyon işi yapmak üzere ilgili birim şefiyle görüşmemi sağlayarak kısa bir süre de olsa burada çalışmama vesile olmuştu. Mehmet abi bunu hatırlayacak mıdır, bilemiyorum.

Memuriyet hayatımla ilgili bazı gelişmeler sebebiyle 1987 yılında Ankara’dan 7 yıla yakın bir süre ayrılmak zorunda kaldım, 1993’te Ankara’ya tayinim çıkıp döndüğümde ise TYB o günden bugüne belli aralıklarla uğrak yerlerimden biri olmaya devam etti. Yapılan kültürel etkinliklerle TYB’nin  Ankara’nın kültür ve edebiyat ortamına önemli katkılarda bulunduğunu biliyor, görüyorum. Elbette sadece Ankara’nın değil, Türkiye’nin hatta Türk-İslam dünyasının düşünce ve kültür dünyasına kurumsal bir aktör olarak katkı yapmak üzere yola çıkmış bir yapıdan söz ediyoruz. TYB’nin bugün itibariyle 40 yılı bulan tarihine bakınca düzenlenen etkinliklerden yapılan yayınlara kadar kendisini gerçek anlamda ispatlamış, “iyi ki var” dediğimiz kurumsal bir başarıyı net olarak görebiliyoruz.

Bu başarıda en büyük payın Mehmet Doğan’a ait olduğu TYB’yi bilen tanıyan herkesin malumu. Bunun ise her şeyden önce ekip oluşturma ve yönetme becerisiyle alakalı olduğunu söylemek doğru olur sanıyorum. Mehmet Doğan ağabeyin fahri başkanlığı da zannımca bu konudaki hakkın bir takdiri ve ifadesi olarak anlam taşımaktadır. Ama bir yazar, araştırmacı ve düşünce adamı kimliğiyle Mehmet Doğan’ın burada yine de çok özel bir yeri ve rolü olduğu kanaatindeyim. Katılma imkanı bulduğum TYB etkinliklerinde, Mehmet Doğan’ın yaptığı konuşmalarla o etkinliğe adeta ruh ve anlam kazandırdığını her defasında müşahede etmiş, bundan da her nedense içten içe bir sevinç duymuşumdur. Hele protokol katılımcıların söz konusu olduğu toplantılarda bu konuşmaların ufuk açıcı, uyarıcı ve davetkar içeriğiyle daha da kıymetli hale geldiğini düşündüğüm olmuştur. TYB böylece sadece kültürel değil aynı zamanda ideolojik meseleleri ve hassasiyetleri olan bir kuruluş olarak kolektif bir şahsiyet/varlık ortaya koyma çabasını ortaya koyabiliyordu. Mehmet Doğan’ın, bu yöndeki samimiyetini ve duruşunu gerek tevazuu gerekse resmi ve özel plandaki iletişim kurma biçimleriyle olduğu kadar yazılı ve sözel üretkenliğiyle de fark ettirdiğini biliyorum.

Diğer taraftan TYB’yi -en azından benim için- bugün Ankara’nın güzel mekanlarından biri yapan şey insan faktörüdür dersem pek de yanlış söylemiş olmam. Yıllardan beri herhangi bir gününü bir saatinde uğrayacak olduğumda Genel Merkezde çalışanların her dem sıcak yüzüyle muhatap olmanın bile pek öyle tesadüf olmadığını sanıyorum. Mehmet Doğan ve mevcut genel başkan Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’dan Mustafa Ekici’ye, İbrahim Ulvi Yavuz’dan Ahmet Doğan, Mahmut Erdemir ve sekreter hanımlara kadar bu sıcaklık ve samimiyet hali, bana doğrusu spontane halin ötesinde TYB yönetiminin oluşturduğu iletişim kültürünün ve adabının bir aynası gibi geliyor. Belki öyle belki değil, ama bu TYB’nin kültürel kimliğiyle örtüştüğü için son derece kıymetli ve güzel. Yazara, şaire duyulan saygıyla Anadolu kültürü ve insanının sıcaklığı burada kaynaşmış bir hava içersindedir diyebilirim.

TYB yıllara sari etkinlikleri ve çalışmalarıyla Türkiye’nin kültür, edebiyat dünyasında sahip olduğu özel yeri korumaya her zamanki gibi devam ediyor. Uluslararası Şiir şölenleri, yılın ödülleri  ve çıkardığı yıllıklar ile TYB kendi geleneklerini oluşturmuş bir kurum. Üsküp ve Kazan’da yapılan Uluslararası Şiir Şölenlerine  katılmış olmaktan dolayı TYB’ye her zaman müteşekkir oldum. Benim gibi şiirden, yazıdan ve düşünceden başka sermayesi olmayan biri için bu teşekkürü çok içtenlikle yaptığımı ifade etmekte umarım bir beis yoktur. Yine muhtelif zamanlarda Erzincan, Sivas, Konya, İstanbul’da yapılan çeşitli etkinlikler benim için çok kıymetli hatıralara ve deneyimlere birer vesile oldu. TYB şair-yazarların gözlem ve deneyimlerine verdiği bu katkılarla kanaatimce kendi varoluş gerekçesini çok daha somut ve açıklayıcı hale getirmeyi başarıyor. Düzenlediği sempozyumlar, paneller, sohbetler, anma ve okuma günleri, yazar atölyeleri ile de kültür ve düşünce dünyamıza güzel soluklar verdiğini görüyoruz.

Şiirin Adaleti adıyla 2015 yılında yayımlanan eleştiri kitabıma edebi tenkit ödülünün verilmesi ise beni gayet tabii mutlu etti. Öteden beri Türkiye’deki ödül mekanizmalarına ihtiyatla bakmış biri olmama rağmen bu mutluluğu çok tabii bir duygu olarak yaşadığımı fark ettim. Ödülün TYB sitesinde açıklandığı gün Mehmet Doğan ağabeyin telefonda “eleştiriye yaptığın katkılar önemli” mealindeki cümlesi benim için ikinci bir ödül gibi oldu. İstanbul Zeytinburnu Belediyesi Kültür Merkezi salonunda yapılan ödül dağıtım töreninde “Ödül almanın hiç de fena bir şey olmadığını bana hissettiren TYB’ye teşekkür ediyorum” diyerek duygularımı en içten şekilde paylaşmak istedim.

TYB, fraksiyoner olmaktan belli ölçüde beri duran duruşuyla muhafazakar ve İslami bilince sahip camiayı olabildiğince kucaklamaya çalışmış görünüyor. Fakat bunun geniş anlamıyla her türlü çok sesliliğe yol veren bir kayıtsızlık veya serbestçilikle ilgisinin olmadığını söylemek gerekir. Aksine TYB, fikir farklılıklarıyla ilgili hassasiyetlerini makul bir ortak payda etrafında buluşmaya mani görmediğini ortaya koyduğu “büyük resim” itibariyle belli etmekte, bu konuda anladığım kadarıyla kurumsal bir politika izlemektedir. Bu da temsil kabiliyetiyle beraber aynı zamanda etki ve gücünü artıran bir faktör olmuştur.

Benim açımdan diyebilirim ki TYB’siz bir Ankara çok nakıs olurdu. Sadece Ankara’daki ortam açısından değil, Türkiye’nin kültür hayatı için de TYB’nin özel bir yere sahip olduğu çok nettir.

TYB iyi ki var, iyi ki 40 yıllık tecrübesiyle kültür, düşünce hayatımıza katkı vermeye devam ediyor.  Bunun için değerli fikir ve kültür adamı Mehmet Doğan ağabey başta olmak kaydıyla, bu kurumun varlığına ve çalışmalarına omuz veren herkesi kutlamak isterim.

Dua ve gayretle nice yıllara inşallah.

 

Bu haber toplam 235 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim