Bugün, insanlık önemli bir süreçten geçiyor; Koronavirüsün neden olduğu vefat ve belirsizlik nedeniyle dünyanın dört bir yanında yaşayan, farklı din, dil ve milletlerden insanların çaresizlik içinde, feryat sesleri yükselmeye devam ediyor.
Gözle görünemeyecek kadar ufak olan bir virüs, dünyayı teslim aldı. Bilim adamları, ilaç firmaları, aşı araştırma merkezleri bir çare umuduyla hummalı bir çalışmayı yürütüyorlar.
Olanları doğru okuyup doğru düşünmemiz gerek. Düşünmekle de kalmayıp insanlığın bir imtihandan geçtiği gerçeğini unutmamız gerekir.
Dünyanın neresine bakarsanız bakın; kan, gözyaşı, acı, katliam, vahşet, şiddet, terör, çocuk ölümleri var. Mazlumların ahı duyulmadıkça, yapılanlara göz yumuldukça zalimlerin zulmü de artarak devam ediyor. Aslında tüm bu olup bitenlere bakınca; insanlık kendi eliyle “koronavirüse davetiye” gönderdi dersek çok da abatmış olmayız.
Elbette süreçten, değişim ve dönüşümden bir takım dersler çıkarmak durumundayız. Biz Müslümanlar biliyoruz ki; Beratın ilk şartı, kimlerden ve nelerden uzak duracağımızı; kimlere ve nelere yakın olacağımızı bilmektir.
Bu itibarla Berat; her türlü sıkıntıdan, hata ve günahtan, insana yakışmayan tutum ve davranıştan “berat etmek” için eşsiz bir fırsattır. Mübarek geceyi bu düşüncelerle idrak etmeyi, özümüze dönmeyi, hakkın yanında yer almayı, silkelenme ve yenilenmeyi Allah hepimize nasip etsin inşallah.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta aziz milletimiz olmak üzere, tüm İslâm âleminin Berat Gecesi’ni tebrik ediyorum. Bu mübarek gece vesilesiyle, Koronavirisü başta olmak üzere; milletimizin ve tüm insanlığın her türlü dert ve sıkıntıdan, savaş, kargaşa ve kaostan berî olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.