Türkçe, bir nehrin geçtiği topraklardan bünyesine birçok unsûru kata kata aktığı gibi uzun târîhi boyunca çeşitli coğrafyalardan geçmiş, birçok milletle karşılaşmış, hepsinden bünyesine yeni unsûrlar katarak dünyâda kelime hazînesi en zengin dillerden birisi hâline gelmiştir. Öyle ki Türkçe üzerinde dikkatli bir çalışma Türk milletinin târîh içindeki mâcerâsını net olarak aksettirir. Bu yüzden eski bir yazımızda Türkçe için “Türk milletinin hâfıza kartı” demiştik. Evet, her büyük milletin dili gibi Türkçe de binlerce yıllık bir birikimin meyvesidir ve dil bu binlerce yıllık hayâtı kendi aynasında gösterir. Bundan dolayıdır ki hiçbir akıllı millet dilinin hiçbir unsûrunu değersiz görüp çöpe atmaz. Her bir kelimenin hem ifâde gücüne katkısı hem de târîhî mâcerâyı üzerinde taşıma husûsiyeti vardır. Hiçbirinden vazgeçilemez.
Nihat Sami Banarlı imparatorluk kurmuş milletlerin bu sûretle zenginleşmiş, güçlenmiş dillerine “imparatorluk dilleri” ismini verir. Bir milletin bir zamanlar ulaştığı büyüklük, dilinden de anlaşılır. İmparatorluk dillerinin zenginliği bir zaaf değil bir iftihâr vesîlesi olmalıdır. Hem büyüklük devirlerimizin belgeleri olduğundan hem de dilin ifâde imkânını yükselttiğinden.
Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-talib-celen/buyuk-turkce-nasil-sarsildi-42610.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.