17 Aralık 2019 tarihinde TYB Genel Merkezi Mehmed Âkif Divanındaki programa katılan arkadaşları, dostları ve ailesi Kırlangıç’ın eserleri, kişiliği hakkında bilgiler verdiler, hatıralarını paylaştılar, şiirlerini okudular.
Ahmet Fatih Gökdağ, Kırlangıç’ın çalışma hayatı, yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinde, arkadaşları, ailesi ve TYB de görev yaptığı dönemlerdeki resimlerinden oluşan slayt sunumu yaptı.
Doğan: Hicabi kardeşimiz her zaman sakin, iyimser ve yapıcıdır
İlk konuşmayı TYB kurucu ve Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan yaptı.
Doğan “Hicabi Başkan, TYB’nin gerçek emektarlarından birisidir. Kendisi burada yokken bile bizim için var olan biridir. Ne zaman kendisine ihtiyaç duyulursa her zaman hazır ve nazırdır. Kimse o’na benzemez, o’da kimseye benzemez tarzında bir arkadaşımızdır. Yıllardır birliye görev yaptık, kimseye bağırdığını, sesini yükselttiğini görmedik. Her zaman sakin, iyimser, yapıcı, birlikte olduğu insanların enerjini artıran bir şahsiyettir. Kırlangıç, bizim küçük bir kardeşimizdir.” dedi.
Kırlangıç’ın, ortaya koyduğu eserleri ve tercümeleriyle de önemli bir şahsiyet olduğunu belirten Doğan, “Türkiye’de 1930’lu yıllardan sonra Farsça ve Arapça müfredattan çıkarıldı. Bu arada Farsça hocaları yetişti ama Türkiye’de Farsçanın hem öğretimi hem de tercüme faaliyetleri Hicabi Kırlangıç ve onun kuşağı tarafından önemli çalışmalar yapıldı. Bugün bir vefa borcu olarak, arkadaşları, dostları Hicabi Kırlangıç’ı anlatacaklar ve onunla ilgili daha ayrıntılı bilgilere sahip olacağız. Hicabi bey kardeşime hayırlı uzun ömürler diliyorum.” diye konuştu.
Arıcan: Olaylara ve insanlara pozitif yönünden bakar
TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan da yaptığı konuşmada; “Daha önce Nazif Öztürk ve Muhsin Mete için gerçekleştirdiğimiz “Dostlarının Tanıklığı ile Yaşayan Yazarlara Saygı” programını şimdi de Hicabi Kırlangıç için düzenliyoruz. Vefa çok değerli bir erdemdir. Özellikle hayattayken bu kıymeti, bu değeri paylaşmak özellikle dostlarının katıldığı bir faaliyetle bunu gerçekleştirmek çok güzel bir gelenek. Aslında bizim toplumumuzda insanlar vefat ettikten sonra “sırma saçlı badem gözlü” olarak tanımlanır. Aslında, hayattayken ortaya koyduğu çalışmalar, emekleri, gayretleri, güzellikleri paylaşılmıyor. İşte, TYB genelde yapılan bu serzenişi ortadan kaldırmak için özellikle kültürümüze, edebiyatımıza, fikir dünyamıza emek vermiş büyüklerimizi, emektarlarımızı anma programlarıyla güzel bir gelenek başlatmıştı. Bizde, TYB’nin 40 yılı nedeniyle bu geleneği devam ettiriyoruz. Hicabi bey insanlara ve olaylara her zaman olumlu yaklaşımlar gösteren, sabırlı ve sempatik birisidir. Kendisine sağlıklı uzun ömürler diliyorum.” dedi.
Dülger: Umut dolu, huzur dolu bir insan
Programda konuşan Şair Arif Dülger de Hicabi Kırlangıç’ı Yaşar Kaplan’ın Aylık Dergisi’ne emek verdiği günlerde tanıdığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü; “Bugünü dil profesörü Hicabi o günlerin fisebilillah çalışan büro işçisidir. Sessiz, sakin, suskun, utangaç, konuştuğu zaman bile hicâptan yüzü kızaran, sanatçı kaprislerini itirazsız çeken , kimseye zarar verme düşüncesi olmayan saf Anadolu çocuğu yani. Kendine güvendiği her halinden belli olan, umut dolu, huzur dolu bir insan. Derin bir espriyi barındıran kısa cümleleri kurmaktaki becerisine dikkat çekmeliyim. Kimseyi zora sokmayan, kimseden bir şey istemeyen, kimseye yük olmayan bir insan tanımak istiyorsanız Hicabi’ye bakınız.”
Deniz : Güven veren adamdır
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi, yazar Prof. Dr. Gürbüz Deniz ise yaptığı konuşmada Kırlangıç’ı şöyle anlattı: Hicabi’yi uzun yıllardır tanıyorum, en önemli özelliği nedir diye sorarsanız, “Güven veren adamdır” derim. Tabi ki Hicabi Kırlangıç’ı konuşurken elbette Derya Örs'ü de anmamız gerekir. Birlikteki sohbetlerimiz uzun ve hoş dakikalar içerir. Şuan burada bulunanlardan bilen var mı bilmiyorum ama Hicabi çok güzel flüt çalar. Bu arada bir de anımı paylaşmak istiyorum. Asistan olduğum yıl, bir gün canım çok sıkkın. Ne yapacağını bilmiyorum Dergâh dergisini almıştım. Arka sayfasına bir baktım; Hicabi Kırlangıç’ın "Hayret Makamında" adlı şiiri var. Şiiri okudum çok mutlu oldum, dertlerim, sıkıntılarım son buldu. O şiiri sizlere de okumak istiyorum: Düştüğüm, Yusuf’un kuyusu, kana boyadılar gömleğimi / Topraktı alnımı öpen, toprağı öperdim ben,/ Musa geçti sularımdan, şaşırıp kaldım, /Aşk içinde kaldım, gel kurtar beni sevgili.”
Aydoğan: Şiirle çok güzel bir ilişkisi var
“Hicabi Kırlangıç’ı yanında kendinizi emniyette hissedesisiniz. Kadim şairler genelde sakin, kavga etmeyen, herkesle barışık kişilerdir.” diye tanımlayan Şair Mustafa Aydoğan konuşmasında şöyle konuştu: “ Özellikle bizim kuşakta şiir adeta bir kavgaya dönüştü. Bir poitika oluşturmak, bunu edebiyat ortamında kabul ettirmek çabasında, kaysında, mücadelesinde bir şiir ortamından söz ediyorum. Hicabi bu ortamın her zaman dışında kalarak zoru başardı. Hicabi’nin şiirle çok güzel bir ilişkisi var, hem kavgasız hem de işin özüyle ilgilenir. Şiire karşı da çok merhametlidir. Şair şiirini yazdıktan sonra o şiir bir şahsiyet kazanır. Bazı şairler yazdıkları şiirlerin bazı kısımlarını düzeltirler, şiire çok müdahale ederler. Ancak, Hicabi şiirlerini örselemeden yazar.”
Özbahçe: Sakinliği eserlerine de yansıyor
Hicabi Kırlangıç’ı öğrencilik yıllarında tanıdığını ve tanıştıklarında Kırlangıç’ın Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde asistan olduğunu belirten TYB Yönetim Kurulu Üyesi ve şair Osman Özbahçe de “O yıllardan bu zamana bir tanışıklığımız, bir arkadaşlığımız var. Ancak, birlikte iş yapma anlamındaki birlikteliğimiz Türkiye Yazarlar Birliği’nde oldu. ” dedi.
Kırlangıç’ın , büyük bir tevazu sahibi olduğunu belirten Özbahçe sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun nedeni olarak da, kendisine güvenmesi ve sağlam bir kişiliğe sahip olmasıdır. Diğer bir özelliği de karşısındaki kişinin yaşına mevkilisine bakmaksızın herkese saygı duyar. Karşılaştığı, yanında olduğu herkeste pozitif duygular oluşturur. Şiiri ile de şunu söylemek istiyorum, Hicibi Kırlangıç, Cahit Zarifoğlu’na yazdığı mektuplarla karşımıza çıkıyor. Zarifoğlu kendisine gelen Kırlangıç’ın şiirleri ile ilgili dergide yorumlar yapar, bir sonraki sayıda başka bir mektup vardır ki onu da yazan Hüseyin Kırlangıç’tır, hikaye göndermiştir. Hicabi ve Hüseyin Kırlangıç’lar kardeştir. İkisinin de şiire ve edebiyata merakları vardır. Hicabi Kırlangıç’ın şiirlerinin yapısına baktığımız zaman sakin, sükûnet içinde olduğunu görüyoruz. Bu sakinliğin arkasında bence cesaret, sağlam bir duruş var. Ben, kişiliğinin de böyle olduğunu düşünüyorum.”
Erdoğan: Medeni cesareti çok güçlü
Yazar Ömer Erdoğan da yaptığı konuşmada Kırlangıç’ı az yazan, az konuşan ama etkili yazıp etkili konuşan biri olarak tanımladığı konuşmasında, “Hicabi Kırlangıç, tertipli, düzenli, güzel giyinen, gençliğimde hayranlık duyduğum, onun gibi olmak istediğim biriydi. Kültür Edebiyat Dergisi Ayan de zaman zaman sohbet toplantıları olurdu. Ağabeylerimiz konuşur bizde sohbet halkasına dahil olurduk, bu sohbet toplantılarının bir dinleyicisi de Kırlangıç olurdu. Sessiz, sakin, az konuşan ama iyi dinleyen bir yapısı vardı. Yıllarca önce TYB’nin düzenlediği bir toplantıda kendisi de konuşmacıydı, programın sonunda, dinleyicilerden biri kendisine sorduğu soruya “bilmiyorum” diye cevap verdi. Yani, bildiğini söyler ama bilmediğine de bilmiyorum diyecek medeni cesareti olan biridir. Bu durum yıllarca da hiç değişmedi.”
Hüma Nur Kırlangıç: Kitabı, şiiri, sanatı bize sevdirdi
Programın son konuşmasını ise Hicabi Kırlangıç’ın kızı Hüma Nur Kırlangıç da yaptığı konuşmada; “Böyle güzel bir programda olmak beni ailemi çok mutlu etti. Türkiye Yazarlar Birliği bu çatı altında kıymetli hocalarım büyüklerim biliyorum ki babamın gönlünde çok büyük bir yere sahip, babamın gönlünde büyük bir yere sahip olduğu için bizim gönlümüzde de anlamı çok büyük, çocukluğumuzdan beri buradaki herkese aşinayız. Bu yüzden kendimi yabancı bir yerde hissetmiyorum. Buranın kuruluşunda, yapılan hizmetlerde katkısı olan herkesin öğrencilerin, hocaların, büyüklerin, abilerin hep beraber bu çatı altında kol kola yürüyen herkesin bir aile olduğunu biliyoruz. Bize de böyle hissettirdikleri için çok teşekkür ederiz.” dedi.
Kardeşleriyle birlikte konuşmacıları keyifle dinlediklerini ve kendilerine teşekkür ettiklerini belirten Huma Nur Kırlangıç şunları söyledi: “İnsan için en yakınını anlatmak hem çok kolay hem de çok zor o yüzden ben çok cesaret edemedim babamı anlatmaya. Ufak bir teşekkür etmek istiyorum ona. Tavsiye veren dikte eden ve sadece söyleyen değil örnek olan bir baba olduğu için, her şeyi hazır olarak sunmayıp artı ve eksi yönlerini bulmada çaba sarf edip ulaşmamız gerektiğini öğrettiği için, hata yaptığımızda yüzümüze vurmayıp kayıtsız şartsız elimizi tutabildiği için, kitabı, şiiri, sanatı böylesine sevdirdiği için, onun adeta bir tevazu, merhamet, erdem gibi kavramları bize kazandırdığı için, son olarak da bu kadar sabırlı bir baba olduğu için kardeşlerim adına da çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Kırlangıç: Dostları hatırlamak, anıları beraber anmak gerçekten güzelmiş
“Dostlarının Tanıklığı ile Yaşayan Yazarlara Saygı” etkinliğinin son konuşmacısı Hicabi Kırlangıç oldu.
Konuşmasında “Arif Dülger’e, Mustafa Aydoğan’a, Osman Özbahçe’ye Ömer Erdoğan’a ve Gürbüz Deniz’ e teşekkür ediyorum o eski günleri bugün tekrar yaşattılar.” diyen Kırlangıç “ Çok zaman geçti şaşırıyor insan bilmediğimiz şeylerde oluyor. Kendimizle ilgili bir çok şeyi arkadaşlarımızdan öğreniyoruz. Ağabeyim Hüseyin Kırlangıç’ın adının anılması güzel oldu. Zarifoğlu’na birlikte mektuplar yazardık. Programı hazırlayan Türkiye Yazarlar Birliğine teşekkür ediyorum. Dostları hatırlamak, anıları beraber anmak gerçekten güzelmiş. Yazarlar Birliğinin böyle bir geleneği yaşatıyor olması güzel bir haslet bu önceden de vardı ama şimdi çok güçlü ilerliyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Özel Çağrı Okulları kurucu Genel Müdürü Nuran Altunbaş ve Kırlangıç’ın ailesi, arkadaşları ve dostlarının da katıldığı programın sonunda, D. Mehmet Doğan ve Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, günün ansına Hicabi Kırlangıç’ın kendi el yazısı ile doldurduğu TYB üyelik formunun çerçeveli halini kendisine hediye ettiler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.