Dünyada olup bitene seyirci kalmak zor

Dünyada neler oluyor?

Basın yayın organları durmadan fotoğraf ve haber yayınlamaktadır.

Neden ve niçin?

Esas amaçları, insanı haberdar etmek içinmiş.

Bunca masrafın, çalışanın gideri bizi olandan ve bitenden haberdar etmek içinse yazıktır, harcanana.

Siz, açlıktan ölen insanlara el uzatın, onları ölmekten kurtarın, bir lokma ekmeğe, bir yudum suya hasret olanların acısını dindirin.

Onları bu uçuruma sürükleyen kim?

Onları isim olarak belirtemezsiniz, ima edemezsiniz.

Sizin harcamalarınızı onlar gerçekleştirir, çünkü.

İnsanlar, birbirini teknolojinin en son silahlarıyla yok ediyor.

Silahların gölgesinde aldığı her nefesle yaşama tutunan, yarını çıkarmak ister.

Onların yer altı ve yer üstü kaynaklarına göz koyan kim?

Onlar dakikada yüzlerce kişi ölürken, bedenleri parçalanırken, toprağa kanları döküldükçe esas amaçlarına ulaşmanın keyfini sürenler başkası olamaz; sizi bu günlere yetiştiren, eğiten kimseler olmasın?

Dünyada olup bitene seyirci kalmak, çok zor yaşadığımız demde.

Binlerce kilometreden bölük pörçük edilen, üzerinde uydu devletler kurduran ve şimdi bunları yarı kölelikten tam köle haline getirmek arzusunda olanlar, barıştan ve insanlıktan dem vurur, yaptıkları ortada iken.  

Çocukken Birleşmiş Milletlerin dünya barışını sağlamak, savaşlara son vermek için kurulduğu anlatılırdı, bize.

Onlar ne kan istermiş ne gözyaşı…

Onların buzullar arasında sıkışan balinayı kurtarmalarına hayran bıraktırdılar, bizi.

Onlar, dünyanın dört bir yanında her yaştan insan, ya ölüyor ya yaralanıyor veya açlıkla susuzlukla baş başa bırakılıyor.

Dünya kan çanağı… Ellerinde kepçe olup, bu çanağı karıştıranlar geleceklerini acı ve gözyaşı üzerine bina etmeye hevesli.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nı ortaya çıkaranlar, üçüncüsünü yıllardır kendi toprakların dışında sürdürüyor.

İslâm Coğrafyası’na göz diken kan içiciler, dünyanın dört bir yanında boş durmamakta.

Nerede inancıyla yaşayan insan varsa, kendi varlıklarının devam etmesi için, şeytanî plânlarını devreye bırakmaktadır, bırakmaya çalışmaktadır.

Unutulmamalı ki her zalimin zulmü, sürekli devam etmez. İlahî sana şikâyet ediyoruz, tembelliğimizi.