Yeni Türkiye'de kimlik konusu çok mühim, çok konuşmamız lazım dedik. Konuşmayı sürdürüyoruz.
Kemal Karpat, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundaki kimlik tercihini akademik literatürdeki genel geçer bakıştan çok farklı bir biçimde açıklıyordu. Eğer 1932'deki sapma olmamış ve demokrasiye yönelinmiş olsaydı, Osmanlı ve Müslüman ile özdeş anlama sahip ve ortak bir sosyolojinin basit bir tasviri olan Türklük kavramının yıpranmasının önüne geçilebileceğini öne sürüyordu. Hoca'nın bu bakışındaki hissiyata katılmakla birlikte tarihte 'keşke'lere yer olmadığını belirttik. Bize göre ayrıca Hoca, Osmanlı'nın gerilemesiyle birlikte, kimlik değerlerinin içine büyük ölçüde Batılılaşma olarak algılanan modernleşmenin de girmiş olduğu hususunu analizine dâhil etmeyerek hata yapıyordu.
Yazının devamı için: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/ErolG%C3%B6ka/tarihdaslik-ve-vatandaslik/56808






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.