“Hak olan davada zafer muhakkaktır.”

İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes anlaşması yürürlüğe girdi. Öncelikle ateşkes; “Hak olan davada zafer muhakkaktır.” diyerek büyük bir direniş gösteren tüm Filistinli kardeşlerimize hayırlı olsun.

İsrail günlerdir Gazze'yi bombaladı, masum Filistinlilerin üzerlerine füzeler yağdırdı. Televizyonlardan canlı yayınlanan saldırılarda  insanlık dramları yaşandı; Ve ne yazık ki; 65'i çocuk, 39'u kadın 232 Filistinli hayatını kaybetti.

Bu süreçte İslâm ülkeleri ve yöneticileri başta olmak üzere tüm dünya milletleri bir sınav verdi.  Kimi Mescid-i Aksa ve Kudüs’e duyarsız kaldı kimi de göstermelik kınama mesajları ile günü kurtardı. Mağdur Filistinlilerin yanında yer alarak safını belirleyenlerden de Allah razı olsun.

Aziz Türk Milleti binlerce yıldır her hâl ve şarta mazlumların, mağdurların yanında olmuştur. Bugün de resmi-özel kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız ve vatandaşlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında zalim İsrail’in karşısında olduk.

Tüm camilerimizden, Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu ve zalimlerin zulmünün son bulması için salalar okundu, dualar edildi, vatandaşlarımız kaba kuvveti, saldırı ve barbarlığı kınayan mesajlar paylaştılar, İsrail ürünlerini boykot ettiler, basın açıklamalarına katkı ve katılım sağladılar. Büyük şehirlerimizde uluslararası ilgi toplayan protesto yapıldı. Yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirilen bu karşı duruşun,  diplomatik çabalarımızın elbet bir karşılığı olacaktı ve oldu da. Umarım bu ateşkes kalıcı olur.

İsrail devleti kurulduğu 1948 yılından bu yana, yayılmacı ve saldırgan tutumu nedeniyle şimdiye kadar yüzlerce kez verdiği sözü tutmayarak, milletler arası hukuk kurallarını hiçe sayarak ateşkesleri bozan, katliamları yapan taraf olmuştur.

Buradan tüm dünyaya sesleniyorum; İsrail’in saldırılarını durdurması yeterli değildir. Katliamları, yaraladıkları, esir aldıkları, yakıp yıktıkları İsrail’in yanına kâr kalmamalı. Filistinlilerin tüm zararları tazmin edilmekle kalmayıp İsrail devletinde bu suçları planlayan ve uygulayanların uluslararası ceza mahkemesinde de yargılanmalı gerekir.

Diğer yandan, ateşkes başladı ve şimdi yaraları sarma zamanı. Canları pahasına mücadele eden, direnen kardeşlerimizin evleri yıkıldı, aileleri dağıldı, yaralandılar, işsiz, aşsız kaldılar. Başta yiyecek, giyecek ve tıbbi malzeme temini olmak üzere gerekli yardımların hemen ulaşması gerekiyor.

Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da; mazlumların umudu olmaya devam edeceğiz.  “Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin” davasına sahip çıkma çabamızı ve bilincimizi diri tutacağız.

Basın yayın organlarına saygı ile duyurulur. 23.05.2021

                                                                      Prof. Dr. Musa Kâzım ARICAN

                                                                 Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı