• İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

Hayrat ağaçlar

Ahmet Tâlib ÇELEN

Çocukluk günlerim… Evimizle okulumuzun arası 1 kilometre kadardı.

Yolumuzun üstünde suları cılız iki çeşme ile önlerinde büyük dut ağaçları vardı. Çeşmelerin üzerinde bir yazı yoktu ama yol kenarındaki bir çeşme tabiî olarak “hayrat” sayılırdı. Herkes suyundan içer, kullanır, önündeki tekneden hayvanlarını sulardı. Önlerindeki büyük dut ağaçları da “hayrat ağaç” idi. Biz bunu büyüklerimizden duyardık: Hayrat ağaç! 

Hayrat ağaç, herkesin meyvesinden yiyebildiği, umûma vakfedilmiş ağaç demekti. O ağaçlar bütün köylü/mahalleli tarafından bilinir ve bir haram korkusu olmadan uzanılır, meyveleri gönül rahatlığı ile yenirdi. Belki bu sâyede sâhipli, yani hayrat olmayan ağaçlardan hırsızlama olarak yeme de önlenmiş oluyordu. Ne güzel âdetlermiş onlar!

Çocukluğumuzda “hayrat” mefhûmu çok canlı yaşardı. Hemen her çeşme yanında bu ağaçlardan bir iki tâne bulunması şarttı sanki. Ya çeşmeyi yaptıran ya da başka bir hayır sâhibi dikerdi bu ağaçları. Bu hayrın sebebi elbette âhirete azık hazırlama çabasıydı. Ölüm mutlak ve âhiret mecbûrî menzil. Ebedî yurdumuz. Öldükten sonra da amel defterine sevap yazdırmak düşüncesi hayrat bırakmanın temeli. Hz. Peygamber buyurdu: “Yedi şey vardır ki, kul vefâtından sonra kabrindeyken de bunların ecri kendisine ulaşır: Öğrettiği ilim, akıttığı su, açtığı su kuyusu, diktiği meyve ağacı, inşâ ettiği mescid, mîras bıraktığı Mushaf-ı Şerîf, vefâtından sonra kendisi için istiğfâr edecek hayırlı evlât.” İşte bu ve benzeri hadîsler bize emsâlsiz bir hayrat medeniyeti armağan etmiştir. Almanya’da yaşayan bir arkadaşım “Saatlerce yol gittiğimiz hâlde yol kenarında bir çeşmeye rastgelmeyiz” demişti de şaşırmıştım. Yaylalarımıza doğru 1 saat yol alsak on’larca çeşmeye rastgeliriz. Üzerinde de “Filan filan kişilerin hayratıdır” yazısını okuruz. Bunlar umûmiyetle hac ibâdetini yapmış karı-kocalardır. “Hacı Kerim-Hacı Fatma Hayratıdır” gibi. Vefât etmiş karısı veya kocası, evlâdı, anne-babası adına yaptırılmış hayrat da pek çoktur. Her hayrat çeşmenin başında da mutlakâ bir hayrat ağaç… Hayrat çeşme ve ağaç ikiz kardeş gibidir, birini görünce öbürünü de gözünüz arar. Ve mutlakâ öbürü de orada bir yerde hazırdır. Mevsimindeyse rahatça başına çıkıp, dalını eğip -zarar vermeden- meyvelerinden gönül rahatlığı ile yiyebilirsiniz. Kimse sizi ayıplamayacak, azarlamayacaktır. Çünkü o hayrat ağaçtır, herkesindir. O çeşmeden sâdece insanlar değil, kurtlar kuşlar bile yiyip içtikçe hayrat sâhibinin sevap defterine geçecektir. Bu ümitle hayrat kılınmıştır onlar. 

Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-talib-celen/hayrat-agaclar-40067.html

Bu yazı toplam 424 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim