Geçtiğimiz hafta Tokat’ta idik. Tokat’a varmayalı 15 yıl olmuş. Bildiğim, gördüğüm yazdığım Tokat, tarihi mekânları itibariyle büyük imar görmüş.
Tokat’ın tarihini kesintisiz sürdüren ve belgelerle ortaya koyarak, Tokat il ve ilçeleriyle birlikte; bin yıllık tarihi-kültürü-sanatı-ekonomisi ve insanıyla bütünleşmiş şehir tarihçisi Hasan Erdem’in rehberliğinde, Tokat’ı bilinmeyen yönleriyle yeniden tanıdık.
Tokat’ı anlamak ve tanımak için Danişmendli Beyliğinden başlayarak, Selçuklu ve Osmanlılara kadar bir zaman tünelinden geçmek gerekiyor.
Beylikler dönemiyle beraber Selçuklular ve Osmanlıların hüküm sürdüğü geniş ve bugünkü coğrafyamızdaki şehirlerin hemen hepsi, “müze şehirler” konumundadır.
Bir emanet olan tarihimizi ihya ve imar için Tokat’ın yöneticileri ve gönüllü tarihçileri gibi; “aidiyet, mensubiyet ve mesuliyet” sahibi olmak şartı elzemdir.
“Tokat’ın Evladı” namlı Valisi Numan Hatipoğlu başta olmak üzere, Hasan Erdem gibi şehrin varlığının korunabilmesi için maddi-manevi değerlere sahip çıkan “erdemli” kimselerle mümkündür.
•
Tokat’a dair daha söyleyeceklerimiz var lakin önce şehrin manevi sahiplerine uğrak vurmalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.