Kobani olayları gözlerimizi kör ediyor, Suriye ve Irak'ta olanların gerçek boyutlarını bizden gizliyor demiştim. Çünkü birileri Türkiye'yi kendi doğrultularında pozisyon almaya zorluyor, yer yer şantajlar yapıyor, içeriyi karıştırmakla açıktan tehdit ediyordu.
IŞİD ve Kobani üzerinden bir perdeleme yapılıyordu. Toplumsal ilgi ve algı bu yönde işleniyor, kamuoyu hassasiyeti provoke ediliyor, IŞİD ve PYD arasında tercih yapma gibi çarpık bir durum servis ediliyordu.
Bu servis kısmen başarılı da oldu. Türkiye'de bazıları IŞİD'e sempati duymaya başlarken bazıları da PYD için estirilen sempati rüzgarlarından etkilendi.
İki örgüt, Türkiye'nin Ortadoğu'da, harita değişiklikleri dahil, taşları yerinden oynatacak güçteki gelişmelere bakışını biçimlendirir oldu.
Öyle ki, YPG ile ilgili küçük eleştiriler bile bazı çevrelerden tepki görmeye başladı. Çözüm Süreci gerekçe gösterilerek, belki iyi niyetle gösterilen bu tepkiler, tamamen konjonktürel bir bakışı yansıtıyordu, içeriği itibariyle son derece sığ ve tehlikeliydi. Çünkü örgütlerin pozisyonu değişkendi. Bizim coğrafyada devletler bile günübirlik pozisyon değiştirirken örgütler üzerinden düşünce üretmek, bakış açısı geliştirmek siyasi ve entelektüel akıl için son derece endişe vericidir.
Yazının devamı için: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/IbrahimKaragul/sehirlerin-cagrisina-halepe-ses-verin/57921






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.