• İstanbul 16 °C
  • Ankara 20 °C

İran Şiirinin Son Yüzyılı

İran Şiirinin Son Yüzyılı
TYB Ayın kitabı programında bu ay (9 Ocak 2015) Genel Başkanımız Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç'ın son eseri Meşrutiyet'ten Cumhuriyete İran Şiiri konuşuldu.

Osman Özbahçe'nin yönettiği programda Kırlangıç,  eserini kendi ağzından anlattı.  Osman Özbahçe'nin Türkiye ve İran'nın son yüzyıllarının benzer olduğunu ifadesi ile başlayan sohbette Ķırlangıç,  İran'da meşrutiyetin daha uzun süren ve aslında düzenli olarak da toplanamayan bir şekilde devam ettiğini, cumhuriyetin ise daha geç tarihlerde vuku bulduğunu ve devrime kadar tam bir meşrutiyetin kurulamadığını anlatarak konuşmasına başladı.  Güneyde İngiltere kuzeyde Rusya baskısı altında kalan İran'da iç karışıklıkların hiç bitmedigini,  1934 yılında Türkiye'ye ziyarette bulunan Rıza Han'ın bilenmiş olarak ülkesine dönüp kılık kıyafet ile ilgili devrimlere imza attığını ama bunun Turkiye'deki kadar başarılı olmadığını anlattı. 

İslam Cumhuriyeti ifadesini kitabında kullanmadığını, çünkü Cumhuriyet ile İslam Cumhuriyeti gibi bir ayrımın olup olmadığının tartışmalı olduğunu ifade eden Ķırlangıç, Osman Özbahçe'nin "Sizden önce kaç kişi İran Şiiri Antolojisi hazırladı?" Sorusuna cevaben şunları sıraladı: Mehmet Kanar, Göl Uykusunun Ötesinde adlı Antolojiyi hazırlayan Ali Yıldırım,  Sabah Kara.

İran Şiirinde 3 Dönem

Kitapta yer alan üç bölüm-İran şiirindeki üç dönem- için şiirin değişimi üzerine Özbahçe'nin sorusuna karşılık Kırlangıç, Meşrutiyet şiirinin klasik dönem ile çağdaş dönem arasında bir geçiş dönemi olduğunu,  halka daha yakın şiirlerin yazıldığını; Pehlevi dönemi şiirinde yenilik arayışlarının daha da arttığını,  biçimde yenilik arayışındaki şairler arasında Nîmâ Yúşîc'in ayrı bir önemi olduğunu, onun biçim ile dili ve temayı bütünleştirmeyi başardığı için başarılı olduğunu ifade etti. Devrim sonrası şiir için ise tema olarak İran-Irak savaşının baskın olduğunu, bu dönemin şiire katkısının ise, klâsik şiirin imkanlarının yeni bir anlayışla kullanılması olduğunu söyledi. 

Türk şiiri daha mı ileri?

Osman Özbahçe'nin Türk şiirinin daha ileri bir noktada göründüğünü düşündüğünü ifade etmesi üzerine Kırlangıç, bunun İran'ın sıkıntılı dönemlerinin daha fazla olması,  yoksulluk gibi nedenlerden ötürü edebî zevkini fazla gelismemesi gibi nedenleri olabileceğini,  bu tesbite bu nedenle itiraz edemeyeceğini, ek olarak İran şiirinin evrensel dile erişmek konusunda sıkıntılı olduğunun soylenebilecegini ifade etti. Dinleyicilerden bir beyin "Tabii bunların çeviri şiirler olduğunu da göz ardı etmeden degerlendirmek gerekir" demesi üzerine ise Kırlangıç, bunu elbette göz ardı etmemek gerektiğini ifade etti. Çeviri yaparken ise, keyfi bir düzenlemeye kaçmadan şairlerin vermek istediği anlamı korumaya çalıştığını sözlerine ekledi. Dolayısıyla çevirilerin, o şiirler için büyük oranda doğru tesbitler yapmamıza imkân sağladığını anlatmış oldu.

Şairleri ve şiirleri seçerken şahsi görüşlerinden ziyade ele aldığı dönem itibariyle öne çıkan, takip edilen şairleri ve onların öne çıkan şiirlerini seçtiğini söyleyen Kırlangıç, İran'da şiire olan ilginin daha fazla olduğunu, çok fazla şair olduğunu ama az büyük şair olduğunu ifade etti. Program Özbahçe'nin, kitapta yer alan şairlerin doğum tarihlerinden yola çıkarak, kitabın ortalama son yüz yılı ele aldığını söylemesi ve kitabı için Kırlangıç'ı tebrik etmesinin ardından son buldu. 

dscf6197-(800x504).jpg

Bu haber toplam 1687 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim