Bu zenginlik dünyada eşi benzeri olmayan bir tecrübedir. Ancak son yıllarda küreselleşmenin getirdiği her şeyi hafife alma, hiçbir şeyi ciddiye almama yaklaşımı bizi perişan ediyor. “Sosyal medya” denen fitne fücur merkezi bizi zehirliyor, medeni toplum olma vasfımızı kaybettiriyor; ilkelliğe, kabalığa talip oluyoruz. Âdeta “bir öz güven” patlaması yaşıyoruz. Hiçbir değer ve kutsal bizi kesmiyor.
Aslında tabiri caizse yok birbirimizden farkımız. Çünkü yüzyıllardır aynı coğrafyanın, aynı hikâyelerin çocuklarıyız. Ancak kendimizi farklı göstermek için sürekli bir çaba içindeyiz. Ayrı olmasak da ayrışmayı seviyoruz. Ailemize, kabilemize, mahallemize, kasabamıza, şehrimize aşırı önem veriyor gibi yapıyoruz. Aslında önem verip gereğini yaptığımız söylenemez. Çok konuşuyor, az iş yapıyoruz. Yapmadığımız şeyleri yapmışız gibi söylüyoruz. Özellikle seçim zamanları bu kötü hasletimiz depreşiyor. Her seçim döneminde biraz daha “yarılıyor”, ayrışıyor, ötekileşiyoruz.
Devamı: https://www.dirilispostasi.com/nicin-yapmadiginiz-seyleri-soyluyorsunuz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.