• İstanbul 15 °C
  • Ankara 22 °C

İstiklâl Marşı gibi mutabakatı yüksek anayasa yapmalıyız

İstiklâl Marşı gibi mutabakatı yüksek anayasa yapmalıyız
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop ve Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın açılışını birlikte yaptıkları “TYB’nin Yeni Anayasa Çalıştayı” tamamlandı.

Kamuoyu ile paylaşmak, ilgili kurum ve kuruluşlara gönderilmek üzere sonuç bildirgesi hazırlanıyor.

Herkesin kabul göreceği bir anayasa yapabiliriz

mustafasentop.png

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop: 

"Siyasi ve kamu hukukunun temel esaslarıyla, teamüller ve örflerle bütünleşmiş bir anayasa anlamında, milletin yaptığı anayasa anlamında bir yeni anayasayı Türkiye'nin yapabileceğine inanıyorum. Yeter ki bu konuda ciddi, samimi bir irade ortaya konulsun. Bu yapılabilir.... Kendimiz için istediğimiz bir şeyi başkaları için de istemeliyiz. Kendimiz için istemediğimiz bir şeyi başkaları için de istememeliyiz. Bu prensipten hareket edersek, bütün farklı görüşlere sahip insanlar olarak, toplumun farklı kesimleri olarak o zaman bir anayasa yapabiliriz. Bu anlayışla yola çıkarsak, herkesin kabul göreceği bir anayasa yapabiliriz."

Yeni anayasa milli iradeyle yürürlüğe girmeli

sukrukaratepe.png

Prof. Dr. Şükrü Karatepe: ““Anayasa tarifinden de çıkarılan bir kolaylıkla   iki temel konuyu  düzenlediği söylenir. Bunlardan bir tanesi vatandaşların hak ve özgürlüklerinin anayasa yer almasıdır. İkincisi devletin bütün organları bir uyum içinde çalışacak. Yani devlet, sevk ve idare edilecek. Bu idare biçimiyle temek haklar korunacak, hizmetler de kaliteli bir şekilde yerine getirilecek. Bu iki durumun uzlaştırılası ise demokratik ortam ve şartlarda konuşarak, tartışarak bir demokratik anayasanın milli egemenliğe dayanan bir sistemin kurulması ve milli iradeyle yürürlüğe girmesi gerekiyor.”

“İstiklal Marşımızda olduğu gibi toplumsal mutabakatı yüksek bir anayasa yapabiliriz”

musakazimarican.png

TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan: “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın darbelerin izlerini silecek, sivil, demokrat, kapsayıcı, darbecilerin anayasasının yerine milletimizin anayasasını yapma  teklifi var. TBMM Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mustafa Şentop’un girişimleri var. Bu teklif ve girişimler sadece siyasi partilere değil, ülkemizdeki sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere  bu alanda hizmet veren tüm kurumlaradır. İstiklal Marşımızda olduğu gibi toplumsal mutabakatı en üst seviyede sağlayarak yeni  bir anayasayı yapmak için bugün ortam oldukça müsaittir.

Kuşatıcı, sivil bir anayasaya ihtiyacımız var

eneskala.png

Doç. Dr. Muhammed Enes Kala: “ Ülkemizin özellikle son yirmi yılda gerçekleştirdiği atılımları vakti sahada gösterdiği terakkiyi kalıcı hale getirmek, muhafaza etmek bununla birlikte kültür ve medeniyet sahasında kendisinden beklenilen diriliş ve tekâmülü mümkün kılmak için yeni bir sivil anayasanın gerekli olduğunu düşünüyoruz.  Bu anayasa; Milletin dertleriyle hem dert halleriyle ham hal olabilecek, kuşatıcı, sivil bir anayasa olmalıdır.”

Darbeler tarihi ile yüz yüzeyiz

hasantahsinfendoglu.jpg

Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu: “Türkiye’nin son 60 yılda 2 tane anayasası oldu bunlar 1961 ve 1982 anayasası fakat bu anayasalar darbe sonrasında oldu. Bir yandan da darbeler tarihi ile yüz yüzeyiz, bu sadece cumhuriyet dönemi için değil Osmanlının en uzun yüzyılı olan yüzyılı içinde böyledir. Osmanlı devletinin son yüzyılında da böyle ama modern orduya geçtikten sonrada bunun tekrar edildiğini Cumhuriyet döneminde de aynı alışkanlığın olduğunu görüyoruz.”

Anayasalara gömülü ideolojik anlatılar sınırlı sayıda birbiriyle rekabet halinde türetiliyor

muharremkilic.png

Prof. Dr. Muharrem Kılıç: “Devletin varlığı ve örgütlenmesi gerekçelenmesi fikri üzerinden inşa edildiğini söyleyebiliriz. Anayasalarda bu temel işlevler üzerinde deyim yerindeyse ete kemiğe bürünüyor. Anayasalara gömülü ideolojik anlatılar sınırlı sayıda birbiriyle rekabet halinde türetildiğini ifade etmemiz gerekiyor. Tatbiki bu her bir model devletin varlığı ve belirlenmesi içim bir takım gerekçelendirme modellemesi yaptığını belli bir hukuk geleneği olduğunu söyleye biliriz.”

Yeni anayasa devletin tarafsızlığını garanti altına almalı

bekirberatozipek.png

Prof. Dr. Bekir Berat Özipek: “Anayasa her zaman için Türkiye’nin önemli bir problemi. Yapılacak anayasa gerçekten bu anayasacılık teorisi olacaksa devletin ve bireyin özgürlük temelinde dönüştürmeyi sağlayacak bir anayasası olmalı devletin tarafsızlığını garanti altına almalı. Anayasanın temel sorunu bireyin haklarını koruma atına almak farklı görüş ve inançlardaki insanların güven ve barış içerisinde yaşayabilecekleri sosyopolitik düzenin çerçevesi mutabakatı olması gibi anayasa.”

Medine sözleşmesini örnek gösterebiliriz

emirkaya.png

Doç. Dr. Emir Kaya: “Kanunlaştırma çabaları çok organik çabalar değil. Bir ihtiyacı tespit edip değil o ihtiyaca önyargısız şekilde reaksiyon veriyor. Biz anayasacılığı gerek kanunlaştırma hareketlerini batılılaşma paketi içerisinde görülen çok doğal olarak yapmıyoruz. Bu da bizim anayasalardan elde ettiğimiz verimi diğer kanunlaştırmalarda başarımızı iki oranda etkiliyor bunun bir organik anayasalarda örnek olarak Medine sözleşmesini örnek gösterebiliriz.”

Anayasaların  hazırlanması usulde esas usul  mukaddemdir

adnankucuk.png

Dr. Öğr. Üyesi Adnan Küçük: “Yeni anayasanın yapılması konusu çok güncel görünmese de aslında siyasi partilerin özellikle Cumhur İttifakındaki partilerin mutfakta ciddi manada çalışma yaptıklarını biliyoruz. Kamuoyuna yansıyan açıklamalardan dolayı o açıklamalardan dolayı sessiz bir çalışma var. Metinler hazırlandıktan sonra kamuoyuna sunulacak ve bu konuları daha yoğun konuşacağız muhtemelen. Anayasaların  hazırlanması usulde esas usul  mukaddemdir.”

Anayasa itilafları daha ortaya çıkmadan çözmeli

huseyinkaya.png

Hüseyin Kaya: “Anayasa süreci insanlık tarihinin belirli bir süresinden sonra bir araya gelmiş olmanın verdiği itilafların konuşulmaya başlanması bu itilafların kendi aralarında çözülemediği durum ortaya çıkınca bunu kim çözecek veya itilaf oluşmadan bunu nasıl yaşayacak sorusunun tarihin içerisinde şekillenmesi ile bir yapı oluşmaya başlamıştır.”

Anayasa meselesinin arkasında da dil meselesi var

dmehmetdogan.png

D. Mehmet Doğan: “Türkiye’de anayasa meselesi var. Anayasa meselesinin arkasında da dil meselesi var. 1876 da Kanuni Esasi yapıldığında  bu kanuni esasiyi hazırlayanlar batı dillerinde konsütütisyon denilen kelime yerine kanuni esasi demişlerz. Kanuni esasi metni Osmanlı Türkçesi ile yazılmış klasik Türkçe bir metindir. Bu anayasada resmi dilin türkçe olduğu üç ayrı yerde ifade ediliyor. Osmanlı Devleti gibi çok milletli, dinli, dilli bir devletin anayasasında bu vurgu önemli. 1924 anayasasında buna devlet dili demişiz. Bence, resmi dil daha doğru bir tabir.”

Dil ve Anayasa arasında ayrılmaz bir bağ vardır

ekremerdem.png

Ekrem Erdem: “Her seçimin değişmez gündem maddesi olmasına rağmen bugün cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile demokrasi özgürlük alanlarının bazı değişiklikler dışında toplu beklentilere cevap verecek yeni sivil bir anayasa yapılamadı. Dil ve Anayasa arasında ayrılmaz bir bağ vardır. Bir devleti arada tutan dil düşünceye aracılık ederken anayasa da düşünce özgürlüğünü temin eder. Dil bir iletişim aracıdır, toplumsal sağlıklı yürütülmesini sağlayan anayasa ilişkileri düzenleyen hakları belirleyen beraberliğin teminatıdır.”

Anayasalar optimal seviyede seküler metinler olmalıdır

hasanyucel.png

Prof. Dr. Hasan Yücel Başdemir: “Temelde anayasacılık dünya deneyiminden 200 yıl sonra anayasalar 3 temel başlık altında toplanıyor.  Tam seküler, kısmi seküler ve seküler olmayan anayasalar. Bu sıralamada ciddi belirsizlik var. Anayasalarda önemli olan din ve inanç özgürlüğünün sağlanmış olmasıdır. Bu anlamda anayasalar optimal seviyede seküler metinler olmalıdır.”

Anayasada dil ve üslup meselesi önemli

yavuzatar.png

Prof. Dr. Yavuz Atar: “Anayasada dil ve üslup meselesi önemli. Aynı anlamda çok ciddi bir mantık muhakeme argümantasyon sorunları ile de karşı karşıya. Anayasa tartışmalarında sorun sadece dil ve üslup değil başka problemler de içerdiğini görüyorum.”

Yeni anayasa kendi içinde tutarlı olmalı

ramazancaglayan.png

Prof. Dr. Ramazan Çağlayan: “Yeni bir anayasa baştan sona yapılacaksa; Üslup, dil, sistem, kullanılan kelimeler bakımından kendi içinde mantıklı bir tutarlılığının olması gerekir. Anayasa çalışmasında siyasiler bir metni ortaya koyar, hukukçular teknik düzenlemeleri yapar ama en sonunda da mutlaka dil ve üslup bakımından mutlaka gözden geçirilmesi gerekir.”

Hak ve ödev yerine hak ve özgürlük kelimeleri kullanılmalı

serdarkorucu.png

Dr. Öğr. Üyesi Serdar Korucu: “Anayasada hak ve ödev yerine hak ve özgürlük kelimelerinin kullanılması, hakların devletin bir lütfu ile edinilmediğinin kişinin doğduğunda sahip olduğu ahlaki bir erdemin neticesi olarak hak edilmiş olduğunun unutulmaması gerekir.”

Yeni anayasada sendikal haklar gözetilmeli

tarkanzengin.png

Öğr. Göv.Tarkan Zengin:  “Anayasalar hazırlanırken metinler sadece kelimelerden, sözlü metinden ibaret değil. Aslında anayasaların hangi şartlarda yapıldığı hangi gerekçelerle yapıldığı ve bu yapanların bakış açılarının anayasaya nasıl yansıtıldığı da önemli. 1982 anayasasının gerekçesinde kullanılan bazı ifadeler var ki bir askeri idarenin olduğunu gösteriyor. Şu bir gerçek ki anayasamızda kısıtlama ve yasaklar kural halindedir, özgürlükler ve haklar ise istisnai tutulmuştur.  Bu uygulamayı sık sık sendikal haklarda da görüyoruz.

Bu haber toplam 388 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim