Nurettin Yıldız’ın haber sitelerine düşen konuşması, bir çok kadın gibi benim de canımı sıktı. Aslında konuşma uzun. Haber sitelerinde, sâdece yedi dakikalık kısım var.
Yıldız, konuşmasının başında, dinimizde kadının çalışması ile ilgili haram veya mekrûh gibi belirleyici bir yasak olmadığını; hattâ bunu, şiddetli bir şekilde savunmamız gerektiğini ve ashâb içinde iş sâhibi kadınlar olduğunu özellikle belirtiyor. Kısacası, kadının uygun şartlarda çalışmasına karşı değil.
Fakat, bir fikir öne sürüyor. Ona göre, kadının okumak ve çalışmaktaki esâs amacı para kazanmak değil, erkeğe bağımlılıktan kurtulma isteğiymiş. Güçlenen kadın itaat etmiyor ve evliliği kolayca bitiriyormuş. Güçlenmekten maksat, ekonomik özgürlük.
İtaat meselesine takıntılı olan erkeklerin, en iyi kamuflajları, kadın okursa ve çalışırsa âilenin zarar göreceği fikri. Ne olur yâni kadın güçlü olursa? Kadın güçlü olursa âile güçlü olur. Çocuklar, güçlü bir anne elinde yetişir. Toplum, güçlü olur.
Dürüst olalım. Sorun, kadının güçlenmesi mi yoksa erkeklerin hükümranlık alanının daralması korkusu mu? Bence sorun, güçlenmiş kadın değil; güçlü kadınla güçsüz veya kompleksli erkeğin yanyana gelmesi. Zîrâ, aşağılık kompleksi olmayan bir erkek, güçlü bir eşten rahatsız olmaz.
Yazının devamı için: http://www.habervaktim.com/yazar/68394/hirsizin-hic-mi-sucu-yok.html






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.