• İstanbul 20 °C
  • Ankara 22 °C
  • İzmir 27 °C
  • Konya 23 °C
  • Sakarya 22 °C
  • Şanlıurfa 33 °C
  • Trabzon 21 °C
  • Gaziantep 29 °C
  • Bolu 20 °C
  • Bursa 25 °C

Mehmet Nezir Gül: Korku ile Ümit Arasında

Mehmet Nezir Gül: Korku ile Ümit Arasında
“Havf ve recâ mü’minlerin mânevîhastalıklarını tedâvîde kullanılan iki ilâçtır.”İmam Gazâlî

Hz. Ömer’in çok güzel bir sözü vardır: “Eğer dense ki, Cennete yalnız bir kişi girecek, o kişinin kendim olduğunu ümit ederim. Yine dense ki, Cehenneme yalnız bir kişi girecek, o kimsenin kendim olacağından korkarım.”

Allâh’ı sevme, Allah’tan korkma hususlarında denge içinde olmak, korkuyla ümîdi birlikte yaşamak, Onun her iki yönünü de bilmek ve ona göre davranmak en mûtedil ve doğru olanı.

“Beyne’l-havfi ve’r-recâ” yāni “korku ile ümit arasında olma” her Müslümanın dikkat etmesi gereken bir denge hâlidir.

Allah Resûlü (sav), vefât etmek üzere olan bir delikanlının ziyâretine gitti.

“Kendini nasıl hissediyorsun?” diye sordu. Genç de cevap verdi:

“Ey Allâh’ın Resûlü! Allâh’ın affını umuyorum, günahlarımdan dolayı da korkuyorum.”

Bu cevâba Efendimiz Aleyhisselâm sevindi:

“Böyle bir durumda inanmış bir kulun gönlünde bağışlanma ümîdi ve günâhından ötürü azap görme korkusu birleşirse, Allah o kuluna umduğunu verir ve onu korktuğu azaptan emîn kılar.” (Neseî, Zühd 31)

Tüm bu endîşe ve korkuya rağmen ümitsizlik yoktur aslâ. Yüce Rabbimiz açıkça bizlere hatırlatmaktadır: "De ki: Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allâh’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.” (Zümer, 39/53)

“…Allâh’ın rahmetini umarlar, azâbından korkarlar…” (İsrâ, 17/57) âyeti korkuyla umûdu birlikte zikretmektedir. Mü’minler cehennem ve azap âyetlerini okuyunca korkar; cennet, rahmet, af ve mağfiret âyetlerini okuyunca da ümit içinde olurlar.

“Elbette hayırlı işler yapan bir Müslümanın Allah’tan sevap beklemesi, yaptıklarından pişmân olan günahkârın affedileceğini ümit etmesi recânın makbûl şeklidir. Kötülük yapmaya devâm eden bir kişinin Allah’tan af beklemesi ise sahte bir recâdır.” diyen Kuşeyrî ne kadar da haklıdır.

Gazâlî, “Havf mı yoksa recâ mı daha üstündür?” sorusuna şu cevâbı vermiştir:

“Bu soru, ‘Ekmek mi, su mu daha önemlidir?’ sorusu kadar saçma bir sorudur.”

Mü’min, havf, recâ ve muhabbet üçgeninde en temiz hayâtı yaşar. Bu konuda da aşırılıklardan kaçınmak gerekir. Tefrit hâli gevşeklik ve lâubâliliğe; ifrat hâli ümitsizlik ve karamsarlığa, akıl ve beden sağlığının bozulmasına yol açar.

“Sırât ile bizi korkutma vâiz, lutf-i Hak çoktur
Gezenlerden işittik biz ki anda korkuluk yoktur” Muînî

Unutmayalım ki Allâh’ın rahmeti gazabını geçmiştir (Buhārî, Tevḥîd, 55; Müslim) ve “Allah kulunun zannı üzeredir”. (Buhārî, “Tevḥîd”, 15; Müslim)

En Çok Kimler Korkar?

Elbette ilâhî vahye muhâtap olan, Cenâb-ı Allah ile özel bir iletişime giren peygamberler en başta gelir. Onlar vahiy almanın hazzını, ağırlığını, sorumluluğunu tüm benlikleriyle yaşayan insanlardır. Allâh’ı en lâyıkıyla anlayan, bilen ve îmân edenlerdir.

Ve âlimler… Bilenler… Allâh’ı bilen, ilmin derûnî boyutunu bilen, hayâtın hikmetlerini bilen, kendini bilen insanlar…

“…Kullarımdan ancak âlimler Allah’tan (gereği gibi) korkar…” (Fâtır, 35/28)

Devamı için: https://yenidunyadergisi.com/blog/korku-ile-umit-arasinda

Bu haber toplam 453 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim