• İstanbul 16 °C
  • Ankara 19 °C
  • İzmir 23 °C
  • Konya 14 °C
  • Sakarya 15 °C
  • Şanlıurfa 19 °C
  • Trabzon 29 °C
  • Gaziantep 13 °C
  • Bolu 12 °C
  • Bursa 15 °C

Mehmet Sılay'dan: Endülüs ve Cebelitarık

Mehmet Sılay'dan: Endülüs ve Cebelitarık
Cebelitarık, Tarık dağı yahut Tarık kayası da denir. Saf kalkerden oluşan yekpare ve bir kayalıktır. Sahilden yani sıfır irtifadan birden 425 metre yükselen devasa bir kayadır.

 

DÜNKÜ CEBELİTARIK

Endülüs Müslümanları ne zaman sıkıntıya düşse Kuzey Afrikadan yola çıkan askeri ve lojistik yardımlar daima Cebelitarık üzerinden gelmiştir.

1160 yılında Muvahhid hükümdarlarından Abdulmü’min hırıstıyan baskınlarına karşı, karargah ve kışla olarak kullanmak üzere Cebelitarık eteklerine surlarla tahkim ettiğ bir şahir kurdu. Ancak rekabete dayalı asabiyetle İbni Merdeniş hırıstıyanlardan da yardım alarak Cebelitarığa saldırdı ve Endülüsün doğusunda toprak kazandı. Bu gücünü göstermek isteyen bir taciz saldırısıydı. Mağrib-i Aksada yani Fas-Marrok’ta bulunan Muvahhid hükümdarı bu tehdite karşı ordusuyla Endülüse geçti. Cebelitarıkta bulunan şehre yerleşti. Hem saldırgan Kastilya ve Portekize hem de işbirlikçileri İbni Merdenişe karşı seferler düzenledi.

Ancak Muvahhitler yıkılınca Katoliklerin Endülüs Müslümanlarına karşı baskıları artmaya başladı.

Endülüste yalnız başına kalan Granada’yı elinde tutan Nasri hanedanı yani Beni Ahmer, Birleşik Krallığın hükümdarı Fernando’nun şehri kuşatma girişimlerinde Kuzey Afrikada Muvahhitleri yıkan Meriniler’den yardım istemek zorunda kalıyordu. Meriniler Endülüse geçtiler. Cebelitarık ve Medinetulfethi karargah olarak kullanıp Granadayı hırıstıyanlardan korudular ve cihat yaptılar. Fakat bir süre sonra Granada Emir’i ile Merini hükümdarı Ebu Yusuf’un arası açıldı. Bu sefer de Granad Emir’i Merinilere karşı Kastilya Kralı onuncu Alfonso ile anlaşma yaptılar. İşte bu çarpık ittifak Merinilerin Endülüse geçişini engelledi. Fakat Kastilya Kralının Rekonkista eylemini yani Endülüs topraklarını işgal projesini engelleyemedi.

Kastilya Kralı 1309 yılında ani bir baskınla Cebelitarığı işgal etti. Granada Emir’i Muhammed İsmail mecburen diplomatik girişimlerle arayı düzeltti ve Merini’leri yardıma çağırdı. 1333 yılında Merinler ordusu Endülüse geçti ve Cebelitarığı tekrar Kastilya Kralının işgalinden kurtardı. Cebelitarık 1410 ile1462 yılına kadar Granada Emir’i Nasrilerin-Beni Ahmer hanedanının elindedir. Ancak Müslümanların dağınıklığı ve hiç durmayan Rekonkista yürüyüşü sonucu hırıstıyan birleşik kuvvetleri-Kastilya öncülüğünde 1462’de Cebelitarığı zaptediyor.

İşte bu tarih, Endülüs Müslümanlarının Mağriple irtibatlarını sağlayan en önemli stratejik noktayı kaybettikleri gündür. Cebelitarığın kaybından sonra Mağribden muhtaç olduğu yardımı alamayan Endülüs şehirleri birer birer kaybedilmeye başlandı.

1492 yılında İber yarımadasında bulunan Endülüsün son Müslüman kalesi de düşünce Endülüste İslam hâkimiyeti son buldu.

Barbaros Hayreddin Paşa 1540 yılında Cebelitarık üzerine düzenlediği seferle gemilerine doldurduğu son Müslüman mültecileri Kuzey Afrikaya taşıdı. Bunun üzerine Kral Beşinci Karl, Cebelitarığı Osmanlılara karşı kalın surlarla tahkim etti.

BUGÜNKÜ CEBELİTARIK

Endülüse yaptığımız her kültür gezisinde otobüsle Tarık kayasına iner ve gemilerin yakıldığı sahillerde hüzünle dolaşırız. Yamaçlarında güneş panelleri, tepelerinde de dev pervanelerle rüzgâr enerjisi üretilen Cebelitarıkta mola verir hatıra fotoğraflar çekeriz.

Cebelitakta dünya basınına yansıyan olayları hatırlıyoruz. Bundan otuz yıl önce Akdenizle Atlas okyanusunu birbirine bağlayan Cebelitarık boğazında Fransız araştırmacı Kaptan Kusto, gemisi Kalipso ve asistanlarıyla birlikte deniz dibi araştırmaları yaparken iki deniz arasında şeffaf bir membran-bir perde tespit ediyor. Hayret ettiği bu buluşu notları arasına kaydediyor. Birgün Pariste arkadaşı, “Kur’an ve Bilim” kitabının sahibi Moris Bukay’a bir sohbet toplantısında şahit olduğu olayı anlatıyor. Bugüne kadar böyle bir bilgiye hiçbir kaynakta rastlamadığını söylüyor.

Moris Bukay’ın yaptığı açıklamalarla Kaptan Kusto sarsılıyor.

“Bu bilgi Müslümanların kutsal kitabı olan Kur’anda var!” Diyor. Rahman suresinin 19.-20.-21.ayetlerini açıp Ona okuyor.

“Meracel Bahreyni Yeltekıyen. Beynehume Berzehun le Yebğıyen!”

“Rabbiniz iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. Ama aralarında bir engel vardır, birbirlerine karışmazlar. Şimdi Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız?”

Moris Bukay’ın bu açılamalarından sonra Kaptan Kusto’nun Müslüman olduğu rivayet edilir.

Cebelitarık sahillerinden ve Batı Avrupa’nın en uzak tepelerinden karşı yakada yükselen Atlas dağlarını seyretmek mümkün.

1704 yılında İngiltere ile İspanyol donanmaları arasındaki savaştan sonra Cebelitarık İngilizler tarafından işgal edildi. Şimdi tam üç asırdan beri Cebel Tarık dağının çevresinde dar bir alan İngiliz sömürgesidir. İngilizler bu daracık bölgeden boğaz trafiğini yönetirler. Cebelitarık tıpkı Dubai gibi dünyada reexport ticaretin en yoğun yapıldığı yerdir.

Cebelitarığın İslam tarihinde pek hazin bir yeri vardır. 1492 yılında İber yarımadasındaki son İslam kalesi olan Granada düştükten sonra Müslümanların zorla hırıstıyanlaştırma ve asimilasyon girişimine karşı ülkeden sürülen Endülüs Müslümanları (Moriskolar) Kuzey Afrika’ya geçmek için Cebelitarık’ta gemilere bindirildiler.

Müslümanların sekiz asır önce davet edildikleri İber yarım adasına, ezilen halka yardım için gelip ilk ayak bastıkları Cebelitarık toprakları idi. Yine sekiz asırlık yurtlarından sürülürken ayrıldıkları son Endülüs toprağı Cebelitarık oldu.

Vatikanın yönettiği Rekonkista projesi asırlara yayılarak devam etmektedir. Zor günlerimizde İngilizler tarafından silahlandırlıp üzerimize salınan Yunan ordusunun Ankara-Polatlıya kadar katliam yaparak geldiklerini unutmuyoruz. Sırplara söyletilen “No Adriyana do İrana neçe bite Müselmana- Adriyatik kıyılarından İran sınırına kadar bir tek Müslüman kalmayıncaya kadar kazınacaktır” parolası Müslüman Bosna üzerinde pratize edilmektedir.

Üzerinde yaşadığımız vatanın-memleketin bir gün Türkendülüsya olmaması için Anadolu Müslümanlarının tedbir alarak, Endülüs tarihini doğru okuyup ondan ders çıkarmaları elzemdir, şarttır, farzdır.

Bu haber toplam 1446 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim