Emmi oğlu, bana nasıl bir Ramazan geçirdiğimizi sormuşsun. Şimdi sana ne anlatayım, bilmem ki... Televizyon denen cihaz, ortada, ajansların haberleri nasıl hazırlanır, bilmektesin. Gaye, senin güzel dakikalar geçirmen ise, sana bu senenin Ramazanı'nı anlatmaya çalışayım.
Gelişi "Merhaba" ile karşılanan, on beşinden sonra " Elveda" denilerek, bittiği ifade edilen Ramazan Ayı, ülkemizde ve İslâm âlemi'nde her yılki gibi gelip geçmektedir.
Her yılki gibi... Acılar ve sıkıntılar içinde geçen bir Ramazan. Fakiri yoksulluğun pençesinde, varlıklısı beğenmediği nimete yabancılık çekmekte... Merkebi olmayana kalkıp araba seçme şansı verirsen, otomobilin beş tekerleklisini ister, elbette. Açlar, oruçlarının yoksulluk ortamında kabul edildiğinden emin, varlıklılar kameralar karşısında yaptıkları yardımlarla halk içinde prestijlerinin arttığından yüzde yüz emin.
Elbette iş adamlarımız çok kazanacak ki halka yardımcı olsun. Paralı insanın hali bambaşkadır, canım.
Ramazan Ayı'nda reklâm kuşaklarında colalı içeceklerle iftarın açılması istendi ve sahurun daha rahat yapılabildiği vurgulanmak istendi. Biz, colalı içeceklerin soğuk içilmesi gerektiğini de vuırgulayalım. Çünkü sıcak halde içimi mide kaldırmazmış. Soğuk içim, harareti söndürürmüş.
Çok sevdiğim üretici, Doğu'da colanın ziraat ilacı şeklinde kullanılmasının önüne nasıl da geçiyor, bir bunu anlamadım. Böcekler, haşerat colalı içeceklerle dünya değiştirirken, etkili yapısının diğer zehirli ilaçlardan fazla olduğu ve ucuza geldiği için tercih edildiği vurgulanıyor, bazı haberlerde. Colalı içeceklerin yer aldığı bayram sofralarını da zaman içinde görmekteyiz.
Emmioğlu, bunun için bu sene helal cola çıkartıp, parayı elin gavuruna vereceğimize ben kazanırım, daha iyi. Vergiyse vergi, ben hazırım. Bari bizim colamız olsa besmele çekilerek içilir, bunun sevabından da biz nasipleniriz, inş-ALLAH!...
Ramazan Ayı'nda herkes kendisine inanmış. Soyu sopu bilinen bir iş adamı, iftar vermiş. Malum, iş adamları, kazın geleceği yerden tavuğu esirgemez, halde. Şampanya kadehlerinin şerefe naraları ile kaldırıldığı ve kırıldığı salonlarda iftar yemekleri kravatlı hanzadeler eşliğinde veriliyormuş. Bak, ben Ramazan içinde içki bile içmem. Mübarek Ramazan'da içki içmek ne oluyormuş? On bir ay senin neyine yetmez, be kardeşim!....
Ramazan Ayı'nda matbûat âlemi, kendinden nev-zuhur inanca dört elle sarılır, durur, on bir ay reddettiği düşünceleri benimsemese de kupon satışına devam, promosyondan kazan çarkını işletir. Kapitalist sistemde bunun farklı hali düşünülemez!.. Ben bile böyle bir gazete çıkarmak isterim. En azından milletin maneviyatını genç ve diri tutmak lazım, ölüm var kardeşim!..
Aslında bu sene Ramazan oldukça güzel geçti. Klimanın serinletici havasında, geniş ekranlı plazma televizyondan sürekli okunan Allah'ın Kelâmı'nı dinleyerek sıkıntısız bir Ramazan yaşadık.
Hatırlarsın bizim oğlan, Ramazan'ı denize nazır yalımızda geçirmek üzere İstanbul'a gitti. O kadar ısrar ettik, "Antalya'da da deniz var, neden gidersin?" yollu ısrarlarımıza karşılık, şu cevabı vermez mi:" Ceddimin Bizans'tan aldığı topraklarda dünyaya İslam'ı haykıran İstanbul'uın camilerinde namaz kılmak, batının kalelerini fethetmekle eş değerdir, Aziz Babacığım!..." Harcadığı paranın haddi ve hesabı yok, be yavrum. Ben, bu çocuğa kaç. kez söyledim, namazını kıl, orucunu tut, işin aşırısına karışma. Bir de sakal bırakmış, sünnet şekliyle. Gez, eğlen, dolaş, ye, iç... Sadece yasaların el verdiği ölçüde inancını yaşa. Besmelesiz evlâd, ne yapsın iyi? Dünyanın süper güçlerinden birinin başkanına dine davet mektubu yollamış. Kendisi, rahat canına battığı için boş durmuyor. İşte oğlum, bunları böyle böyle serbest bırakırsan, zorluklara sonradan katlanırsın. Baktım, yola gelmiyor, evlendirmekle işin içinden çıkmam mümkün... Ne dersin?
Fiyatlar oldukça ucuzdu, aslında. Hemen hemen alışveriş pazarlarında ikindi vakti alışveriş oldukça hesaplı. Özellikle, bu zamanı seçmek gerekir, tasarruf için. Biliyorsun, dinimizde israfın her türlüsü haramdır, cancağızım. Parayı kazanmak o kadar kolay mı, bu devirde? Tesis yapmak, yatırımlarda bulunmak ibadet derecesinde. Aslında fabrikalar, emeğin mabedi gibi. Çalış be kardeşim, sen kazan ki ben kazanayım. Ben kazanayım ki sana fabrika yapayım.
Ramazan'da bir sıkıntı yaşamadık, elhamdulillah!... Bakmayın, dünyanın kimi ülkelerinde tatsızlıklar oldu, iki-üç ülke halkı müslüman olmasına rağmen, birbiriyle itişip kalkışırken, iktişdara bey namazları taşır, kimilerinin desteğiyle.
Cancağızım- Emimoğlu, bu bayram sonrası kuvvetler birliğine girişeceğiz. Ne kadar yatırım yapacağımız, oğlumun evliliğine bağlı. İnancı farklı olsa bile, kızı hidayete getirmesine kendisini inandıracak ve kimi iş adamlarıyla dayanışmaya gireceğiz. Gelinimiz, oldukça güzel de mankenli,k yapmış. Benim oğlum, manken olmasına aldırmıyor, esas işin hidayet olduğuna kanî... İşimiz, böylelikle kolaylaşıyor. Tahvil hesaplarımızdan yaklaşık nemamız birkaç milyon... Biz, hükümete para lazım mı değil mi tantanasındayız. Para lazım olduğunda hazır olduğumuzu bil.
Daha ne diyelim. Hanım Ablam, Hacc'a gitmek istiyor. Knedisine "Karı, bak oğlun başka çalıyor, sen başka. Bunca yatırımımızın sonu gelmesin. Birisine yeşil, birine kırmızı diyen bize de ayrı iism takar ve güm!..." Kadın kısmıdır, dinlemiyor. Allah (C.C), sonumuz hayretsin. Bilmekteyiz ki kul olarak Allah'a inanıyor, orucumu her ay düzenli tutuyorum, Ramazan içinde namazımı ihmal etmem. Eeee, iş dünyası faizsiz olmuyor, tekerlek dönmüyor. Kalkıp bankamızı kapatsak, kredimizi kimden alacağız, vesselam.
Hürmetle gözlerinden öper, Kurban Bayramı öncesinde gelirsen, bayram tatilimizi en azından yurt dışında geçirebileceğimizi belirteyim. Avrupa'daki ortak yatırımcımız Noel Bayramını birlikte kutlamamızı önerdi. Gelirsen, memnun kalırım.
Allah'a emanet ol emmioğlu. Bil ki bu ülkenin bizim gibi dürüst, şeffaf, muhafazakar, medeni, çağdaş, laik ve sosyal özgürlükçü, gerektiğinde liberal iş adamlarına ihtiyacı vardır. Bu yüzden senin de yatırımlarını artırmanı isterim. Zaten devlet teşvik veriyor, yüzde on bırakarak fabrikalarını kurar, iki sene sonra fabrikaların sahibi olursun. Bari fakir fukara asgarî ücret de olsa evine ekmek götürür, aç kalmaz.
Emmioğlu, telefonda bunları konuşamadığım için mektup yazayım, dedim. Cevabını acele beklerim.
Talha Mehmet YILDIRIMOSMAN
Emmin oğlu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.