• İstanbul 15 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 22 °C
  • Konya 21 °C
  • Sakarya 23 °C
  • Şanlıurfa 24 °C
  • Trabzon 19 °C
  • Gaziantep 22 °C
  • Bolu 22 °C
  • Bursa 25 °C

Musa Kazım Arıcan'dan: Yerli Fikirler

Musa Kazım Arıcan'dan: Yerli Fikirler
Yola çıkarken hep merak edilir ve sorulur, kimsiniz siz? Yeni ortaya çıkana sormak elzemdir ne yapmak istiyorsunuz diye? Gayeniz ne? Hesabınız ne? Arkanızda kim/ler var? Neyi temsil ediyorsunuz?

Yola çıkarken hep merak edilir ve sorulur, kimsiniz siz? Yeni ortaya çıkana sormak elzemdir ne yapmak istiyorsunuz diye? Gayeniz ne? Hesabınız ne? Arkanızda kim/ler var? Neyi temsil ediyorsunuz?

Gerçekten kimiz biz? Ne yapmak istiyoruz? Hedefimiz nedir? Geçici bir hevesle ortaya çıkmış bir saman alevi miyiz? Egolarını tatmin etmek isteyen biçareler miyiz?

Tüm bu soruların cevabı çok basit: Biz insanlığın ve ümmetin sesi ve soluğu olmak isteyen, insanlığın muhtaç olduğu yeni bir medeniyet tasavvurunun hasbi neferleriyiz.

Bir başka ifadeyle bizler;


Eşyanın isimlerini öğrenen ve öğreten Âdem’leriz… İnsanlığı zulmet ateşinde yok olmaktan kurtaran Sefinedeki Nuh’larız… Tevhidin düşmanı Nemrutların sahte ilahlarını parçalayan İbrahim’leriz… Firavunların zavallı sihirbazlarının oyuncaklarını Asasıyla yutan Musa’larız…Rahmani rüyasının tecellisini kuyusunda ve zindanında bekleyen Yusuflarız…Hasretin manevini kokusunu alan Yakuplarız…. Hikmetler verilen Lokman’larız… Doğuya ve batıya yönlendirilen Zülkarneyn’leriz… Meryem’in kucağında hakkı haykıran İsa’larız…


Yokluğa inat sahavetin timsali Ebu Bekir’leriz… Zulme karşı adaletin misali Ömer’leriz… Kibre düşman hilmin tezahürü Osman’larız… Cehalete isyan, ilmin kapısı Ali’leriz… Hâtem’un-Nebiyyin alemlere rahmet Muhammed’ul Emin’in kutlu ve asil ümmetinin sesleriyiz….


Arkamızda kimler mi var, ne mi yapmaya çalışıyoruz, neyi mi temsil ediyoruz?


Pisagor’un philasophia’sıyız/bilgelik sevgisiyiz… Sokrat’ın erdemiyiz… Eflatun’un yasasıyız… Aristo’nun ahlakıyız…


Farabi’nin Medinet’ül-Fazıla’sıyız…. Gazali’nin İhya’sıyız… Kınalızâde’nin Ahlak-ı Âlâi’siyiz….


Yunus’un sarıçiçeği… Mevlana’nın pergeli… Hacı Bektaş’ın ceylanıyız…


Selahattin’in hayalinde Kudüs’üz… Alparslan’ın meydanında Malazgirt’iz… Ertuğrul’un ocağında Söğüt’üz… Osman’ın düşünde Çınar’ız.. Kanuni’nin önünde Viyana’yız… Yavuz’un ufkunda Mısır’ız… Abdulhamit’in raylarında Hicaz’ız…


Akif’in umudu Asım’ın nesliyiz… İkbal’in uyuyan Aslan’ı Medeniyet-i İslamiye’nin ihyacılarıyız… Topçu’nun isyan ahlakının hareketleriyiz… Necip’in zindandan Mehmet’ine yazılan mektuplarıyız… Sezai'nin ruh pintiliğinden kurtulan dirilişleriyiz…


Biliyoruz ki büyük adımlar küçük adımlarla, büyük dalgalar küçük dalgalarla başlar. Büyük davalar mütevazı hareketlerle oluşur. Büyük düşünceler, yerel fikirlerle gelişir.

İnsanoğlu idealleri, hayalleri, hülyaları, rüyaları olan varlıktır. İnsan ideasophia’dır bir anlamda. Bilgelik idealleri, hakikat fikirleri ve sevdaları olan varlıktır.


İnsanı yaşatan umutlarıdır. Bizler de hayalleri, idealleri ve umutları olan bilgelik ve hakikat yolcularıyız. Bilgelik sevdamız var. Hakikat davamız var.


Küresel dünyanın bir çıkmaz içinde olduğunu düşünüyoruz. Bize göre insanlık bir kriz yaşıyor. İyi sınavlar verilmiyor. Mazlumun hakkı savunulmuyor. Güçlünün haklı görüldüğü ortada. Mazlum ve masum halkların sesi soluğu olmak istemiyor kimse. Herkes güçlünün ve güçlü ülkelerin, egemen ve küresel güçlerin yanında olmak istiyor. Çıkardan, menfaatten ve kapitalden yana tavır alıyor. Dokunulamaz toplumlar, devletler ve güçler vehmediliyor. Teknolojinin, silahın ve bilginin güç olduğu düşünülüyor, buna göre taraf olunuyor.


Tabii ki teknoloji, silah ve bilgi mekâna ve zamana, sahip olana, niyetine ve amacına göre iyi ya da kötüdür. İnsan haklarını ve insanlık onurunu koruyorsa, mazlumun ve masumun hakkını ve hukukunu koruyorsa elbette iyidir.


Bugün egemen ve küresel güçlerin bir medeniyete sahip olduğu zannediliyor. Bu olsa olsa tek dişi kalmış bir canavardır. Sahte ve sözde bir medeniyettir. Zira yalnız başına teknoloji, silah ve bilgi bir medeniyet göstergesi olmadığı gibi, bunlar üzerine de bir medeniyet inşa edilemez. Böylesi sahte bir medeniyet, mütekebbir, köle-efendi dualitesinde, sömüren, küçücük bir çıkar ve menfaat için yıkan, yok eden, bombalayan, çocuk, kadın, hasta, yaşlı ayrımı yapmadan öldüren, petrol için dünyayı yakan ve insanlığa çifte standart uygulayan zihniyetin ürünüdür. Sahte bir insanlık (hümanizm) ve güvenlik (korku) üzerine kurulmuş sözde refah ve mutluluk yaşayan ve yaşatan bir dünya inşa etmektedir.


Öte yandan bir zamanlar insanlığın yüz akı olan medeniyetin çocuklarının şu an kavga, kan ve gözyaşı içinde olması, yeniden bir medeniyet edemeyecekleri anlamına da gelmemektedir. 


Bugün insanlık, insanı ve insanlığı merkeze alan ve önceleyen yeni bir medeniyete muhtaçtır. İnsanlara efendilik yapma değil hadim olma zihniyetinde bir medeniyete. Ahlak, adalet ve erdem temelli bir medeniyet mefkûresine. Esasen bir medeniyetin çocuklarıyız, sadece medeniyet tasavvurumuzu ihya etmeliyiz. Diriliş hamlesini başlatabilmeliyiz. Umut aşılayabilmeliyiz. Bunu yapabilme kabiliyet ve imkânına sahip yegâne milletlerdeniz. İkbal’in uykuda olarak tanımladığı Aslan’dır bu millet. Yeniden uyanmasını o da umut etmekteydi. Dünyada hakkın ve adaletin, mazlumların ve kimsesizlerin sesi olarak yankılanan kükreyiş aslında yıllar öncesinden İkbal’in muştuladığı medeniyetimizin yeniden canlanışının ayak sesleridir.
  

İnancın ve kültürün mekânlaştığı ve zamana tanıklık ettiği gerçek medeniyet aydınlığının ve ak çağların yeniden gerçekleşebileceğine yüreklenebilmektir amacımız. Esasen bu kutlu yürüyüşün başladığını fark edebilmek ve fark ettirebilmektir.


Belki de tarihimizin en müreffeh dönemlerinden birini yaşıyoruz.  Unutulmamalıdır ki medeniyetler milletlerin en müreffeh dönemlerinde inşa edilirler. Medeniyet inşa etmeyi istemekle de gerçekleşmez. Sözle gerçekleşmez. Medeniyeti inşa edecek süreçleri gerçekleştirmekle olacaktır bu.  Fiiliyatlar, kurumlar, tefekkürler topyekûn bunun adıdır. Bu da birkaç yıllık bir iş değildir. Medeniyet bir süreçtir. Onlu yılladır. Çağlardır. Medeniyet çağları aşan bir zaman ve mekânın adıdır.


İşte bizler, medeniyet rüyası, hayali, umudu, derdi ve tasavvuru olan bir avuç mütevazı ama vakur, hasbi ama asil entelektüel, mütefekkir ve münevver insanla Medeniyet Yürüyüşüne çıkmış bulunuyoruz. Bu bir avuç insan binlerce ve milyonlarca insanın sesi, sözü, yazısı ve kalemidir. İnsanı ve insanlığı yaşatmayı merkeze alan bu yeni medeniyet tasavvurumuz, farklı ırk, renk, dil, düşünce ve inançla birlik ve beraberlik içinde yürüyeceğimiz bir yolculuktur.


Bizler, yerli fikirlerle küresel kuşatıcılığı olan büyük düşüncelerin mirasçılarıyız: İnsanların en hayırlısı insanlara en yararlı olandır. Ey insanlar hepimiz Adem’in çocuklarıyız, insanlar yaratılışta ve inançta kardeştir diyen ulvi bakışların takipçileriyiz. İnsanlığın ahlaklılık, insan onurunun korunması ve herkesin insan olma haklarından eşit ve adil olarak pay sahibi olduğu adalet medeniyetinin savunucularıyız. İnsanı yaşat ki devlet/dünya yaşasın diyen irfanî fikriyatın sahipleriyiz. Tüm mahlûkatın sorumluluğunun halifetullah olarak mükerrem ve eşref-i mahlûk olan insana verildiği şuur ve bilincinin sahipleriyiz.      


Sahip olduğumuz yüce değerler üzerinden hareket edeceğiz ve bunlardan ayrılmayacağız. Ortak akıl olamaya çalışacağız. Çözümden taraf olacağız. Hayr düşüneceğiz, hayr konuşacağız ve hayr yazacağız. Hayırda yarışanlardan olacağız.         


Niyet hayr, akibet hayr diyoruz inşallah …

 

06.01.2014 

Kaynak: http://yerlifikirler.com/makale-detay.php?id=36

Bu haber toplam 1282 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim