• İstanbul 14 °C
  • Ankara 11 °C

Oruçlunun bayramı

Ahmet Tâlib ÇELEN

Bir ibâdet, kulluk neşvesi ve arınma şehrâyîni olan Ramazan ayının sonlarına geldik. Artık vedâ zamânı. İçimizde hem günahlarımızdan temizlenmenin sevinç ve huzûru hem de bu şehrâyînin bitişinden dolayı burukluk var. Bu mes’ut zamân dilimini yeniden yaşamak için önümüzdeki senenin Ramazan ayını özlemeye başladık bile… Kim öle, kim kala…

Ramazan ayını bu kadar çok sevmemizin bir sebebi de onun Avrupa zihniyetine uydurulmuş bir zamân düzeni içinde hâlâ kendi zamân tertîbimize uygun bir Müslüman sâati olabilmesidir. Evet, Osmanlı gittikten sonra Müslüman milletimizin her şeyi gibi zamân telâkkîsine de el uzatılmış ve milletimize tamâmen yabancı bir zamân telâkkîsi dayatılmış, hayâtımız bu yeni zamân anlayışına göre düzenlenmiştir. Yeni nesillerin İslâm’a mesâfeli ve soğuk hâlinin bir sebebi de bu yeni zamân telâkkîsidir. İşte bu gayr-i İslâmî zamân düzeni içinde Ramazan kendi zamân anlayışımızca yaşayabildiğimiz bir “İslâmî zamân adası”dır. Bu bir ay boyunca hayât yine kamerî-hicrî takvime göre akmakta, gün yine günün son ışıklarının sönmesiyle okunan akşam ezânıyla bitmekte, gece sırf Allah rızâsı için sahûrlara kalkılmakta, tehheccüdler ve sabah namazları kılınmakta, farz, vâcip ve nâfile ibâdetlerle dolu bir hayât yaşanmakta, diller dînî tâbîrleri daha fazla anmakta, günlük hayâtın koşuşturmacası içinde pek de işitmediğimiz ezânlar kulaklara capcanlı gelmekte, İslâm hayâta daha fazla katılmakta ve hâkim olmaktadır. Ramazan, böylece bize yabancı bir hayât düzeni içinde tam olarak bir Müslüman Saati olup çıkmaktadır. Bunu ancak ilâhî bir kudret yapabilirdi. Beşer gücüyle böyle bir zamân dilimini insanlara yaşatmak imkânsızdır. Allah, kudretiyle bu kadar İslâm dışı bir zamân düzeninde bir gün dünyâya İslâm nizâmının yeniden hâkim olabilme ümîdini Ramazan ayı ile yaşatmaktadır. Bir ay olabilen bir sene de olabilir, ebediyyen de olabilir. Ramazan ayını sevmemizin ve ona büyük bir ürpertiyle hürmet edişimizin bir sebebi de budur. 

 
Bu yazı toplam 268 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim