• İstanbul 14 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 15 °C
  • Konya 6 °C
  • Sakarya 12 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 13 °C
  • Gaziantep 7 °C
  • Bolu 7 °C
  • Bursa 11 °C

Osman Akkuşak yazdı : yine güzel yazıya dair

Osman Akkuşak yazdı : yine güzel yazıya dair
sevgili okuyucularım; bana sorarsanız eğer; güzel, iyi ve güçlü yazı yazmanın iki kaynağı veya iki şartı vardır: birincisi, bu işin bir dâdıhak olduğu gerçeğidir..

osmanakkusaksevgili okuyucularım; bana sorarsanız eğer; güzel, iyi ve güçlü yazı yazmanın iki kaynağı veya iki şartı vardır:

birincisi, bu işin bir dâdıhak olduğu gerçeğidir.. tanrı, bir âdemi güçlü yazı yazabilecek evsafta (nitelikte) yaratmışsa, yani; zeka, muhakeme, hayal ve çağrışım gücü, hafıza kuvveti, kavrayış ve anlayışta sür'at gibi tabîi melekeler bakımından üstün bir varlık olarak halketmişse, o insanın mükemmel yazı yazmak için gerekli olan ana şartı bünyesinde taşıdığını söyleyebiliriz...

ikincisi ise, biyolojik ve psikolojik bünyesine bağlı temel fonksiyonlardaki bu kudretin bizzat işlemesini ve tezahür etmesini sağlayacak ana kültür ve eğitim malzemesinin kazanılması hadisesidir.. yani aklı ve zekâsı yüksek seviyede olan kişinin bilgi ve kültür birikiminin de aynı derecede yüksek miktarda birikmiş bulunması gerekiyor..

kâinata (evrene), insana, canlı ve cansız varlıklara ait temel bilgilerin özünü kavramış ve anlamış bulunması icabediyor...

ikinci şartı beyaneden bu ifademizin ise; matematik, fizik, kimya, biyoloji, psikoloji, sosyoloji ve tarih gibi bilim şubeleriyle beraber, musiki, resim, mimari, heykeltraşlık, raks ve edebiyat gibi san'atlara, ayrıca üçüncü bir bilgi çeşiti olan felsefenin bütün dallarına ait sistematik bilgi özlerinin yazı yazacak kişi tarafından öğrenilmesi ve hazmedilmesi anlamına geldiğine şüphe yoktur...

akıl ve bilgi, bir başka deyişle zekâ ve kültür diyebileceğimiz bu iki motordan çıkan ışık hüzmeleri; yazının çerçevesi içindeki konuyu en ince detaylarına varıncaya kadar aydınlatır ve kağıt üzerine dökülmesine imkân ve fırsat yaratır...

işte burada, iyi yazı, güzel yazı, mükemmel yazının üçüncü şartı karşımıza çıkıyor: dil meselesi.. dil mükemmeliyeti.. güçlü lisan.. üstün bir ifade kudreti...

dilin çocukluktan itibaren aile içinde, bütün okul ve yetişme kademelerinde, hergün etkilerine maruz kaldığımız radyo, televizyon, sinema, tiyatro, konferans, toplantı, miting, münazara, açıkoturum, seminer gibi faaliyet ve iletişim kanalları vasıtasıyle uzun bir süreç içinde teşekkül ettiği mâlûmdur.. yazı yazana ait dil mükemmeliyeti ve ifade kudreti; yazarın çocukluktan itibaren mazhar olduğu bu tahsil, faaliyet ve iletişim kanallarının ona kazandırdığı kelime ve cümle hazinesinin genişliği ve sağlamlığı ile orantılı olarak teşekkül eden bir müktesebattır (kazanımdır).. ve hiç şüphesiz ki, bilgi ve kültür dediğimiz hamûle (yükle) ile birlikte, onunla beraber vücud bulmaktadır.. kelime, terim ve kavram olarak bilgiye bitişik, bilgiye yapışık bir surette yavaş yavaş meydana gelmektedir...

dilin iyi öğrenilmesinde, genel ve meslekî okullarda alınan eğitimin rolü büyüktür.. sağlam bilgi, sağlam dili getirir.. ders kitabı olarak veya özel meraka bağlı seçilmiş eserler olarak ciddiyetle okunmuş bulunan kitablardaki dilin, lisan öğreniminde ne kadar ehemmiyetli bir faktör olduğunu bilhassa kaydetmek gerekir..

yazar olmak yolunda ilerlemek isteyen genç arkadaşlarımıza mükemmel bir dille yazılmış eserlerin hergün üçbeş sayfa olmak üzere yüksek sesle okunmasını ikidebir tavsiye ettiğimi değerli okuyucularım hatırlayacaktır.. bu egzersizin hedefi; türkçemize ait binbir ifade kalıbının, sayısız cümle çeşitlerinin, konuşma ve yazma melekelerimize kazandırılmasıdır.. geçenlerde, türkçemizin ifade gücünün sınırlarına dayanmış, daha doğru bir deyişle o gücü üstün bir başarıyla kullanmış zirvedeki üç muharrirden bahsetmiştim: refik halit karay, peyami safa ve necib fazıl kısakürek.. bu yazarların fikirlerini ve bütün yazdıklarını herkesin beğenmesini beklemeyebiliriz ama fikirlerin, duyguların ve olayların anlatılmasında kullandıkları cümle parçaları, kelime ve tabirler, çeşitli cümle şekilleri hertürlü takdirin üstündedir.. refik halid'deki akıcılığı başka bir kalem adamında bulamassınız.. girift ve komplike ve birbirine zıt fikirleri, necib fazıl kadar güçlü ifade edebilen başka yazıcı bulmak pek zordur.. peyami safa kadar net, keskin, anlaşılır ve veciz cümle kuran ikinci bir fıkracıyı hemen söyleyin desek, bocalarsınız...

sevgili okuyucularıma dil güzelliği ve dil mükemmeliyeti kazanmanın bu ana şartlarından sonra, bunların işletilmesi, uygulanması gibi detayları teşkileden egzersizlerin ve ilâve tedbirlerin neler olduğuna dair görüşlerimi gelecek yazılarda tafsil edeceğimi bildirmek isterim.. güzel türkçemizin yayılması ve gelişmesi için harcanacak her emek ve her alâka takdire ve tebcile layıktır.. benim aziz okuyucularım...

11.10.2010 Yeni Şafak
Bu haber toplam 577 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim