• İstanbul 14 °C
  • Ankara 15 °C

Prof.Dr. İdris Nebi Uysal: ŞEHBENDERZÂDE FİLİBELİ AHMED HİLMİ’NİN YÛNUS’U

Prof.Dr. İdris Nebi Uysal: ŞEHBENDERZÂDE FİLİBELİ AHMED HİLMİ’NİN YÛNUS’U
Osmanlı’nın son dönemlerinde edebiyat ve düşünce türündeki eserleriyle dikkatleri çeken isimlerden biri de Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi’dir.

 Diplomat (Şehbender konsolos demektir.) bir babanın evladı olarak Balkan topraklarında dünyaya gelen Ahmed Hilmi, bilim ve kültür çevrelerinde genellikle baba mesleği ve doğum yeriyle anılmıştır.

Hayat hikâyesi 1862/3-1914 yılları arasına rastlar. Yarım yüzyılı biraz aşan bu hayat yolculuğunda bir Osmanlı aydını ve sanatkârı olarak devletin en netameli zamanlarına tanık olmuştur. Günlerinin çoğunu payitahta geçirmiştir. Mamafih çeşitli vesilelerle Osmanlı ülkesinin muhtelif yerlerine de gitmiş, bu geniş coğrafyayı ve içinde bulunduğu durumu yerinde görme fırsatı elde etmiştir. Mısır, Afrika, Beyrut, İzmir, Bursa, Kastamonu ihtiyari veya mecburi olarak gittiği yerler arasındadır.

Şehbenderzâde aynı zamanda şairdir. “Özdemir” mahlasıyla şiirler yazmıştır. Fakat kendisini tanıtan, şiirlerinden ziyade fikir adamlığı ve matbuattaki gayretleridir. Özellikle günlük ve haftalık olarak çıkardığı Hikmet dergisi, devrin önemli basın yayın organlarından biri durumundadır. Dergi, Sırat-ı Müstakîm ve Sebîlü’r-Reşâd çizgisinde yayın yapar. Hikmet, aynı zamanda onun dergilerini ve kitaplarını bastığı matbaanın ismidir.

Matbuat çevreleri ile Meşrutiyet döneminin tanıdık simalarından Şehbenderzâde Ahmed Hilmi; Yûnus Emre araştırmaları açısından da önemli bir isimdir. Ne var ki onun bu yönü pek bilinmez yahut dile getirilmez. Âdeta çağındaki Köprülüzâde Mehmed Fuat ve Rıza Tevfik (Bölükbaşı) gibi güçlü şahsiyetlerle onların eserlerinin (Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar gibi) gölgesinde kalmış gibidir. Aslında o, Hikmet’te tefrika ettiği yazılarla yakın tarihimizde Yûnus Emre’den söz eden ilk kişi olmuştur. Bununla birlikte Yûnus Emre’yi hayat hikâyesi, şahsiyeti, ailesi, çevresi, eserleri, tahsili, intisabı, tesiri ve dönemiyle birlikte geniş çerçeveden tam bir vukufiyetle ele alan ilk araştırmacının Köprülüzâde olduğu bilinmelidir.

Şehbenderzâde, tek başına çıkardığı Hikmet’in 62-68 sayılarında “Terâcim-i Ahvâl: Sahâif-i İslâmiye’den Âsâr ve Ahvâl-i Meşâhir: Yûnus” başlığı altında Yûnus yazıları neşretmiştir. “Beynennâs (halk arasında) Yûnus Emre, Derviş Yûnus, Âşık Yûnus gibi namlarıyla meşhur olan ârif ve âşık-ı billâhtır ki…” (s. 61) diye başlayan makalelerinde şairin memleketinden, zamanından, intisabından, manevi silsilesinden, yüceliğinden söz eder. Gerek bu bapta gerekse Yûnus’un hayata bakışı üzerine sarf ettiği şu sözler dikkate değerdir:

“Yûnus, Türk’te zuhur eden evliya ve eâzım-ı meşâyihin (büyük şeyhlerin) yegânelerindendir. (s. 64)”

“Yûnus ne yaptıysa Allah için yapmıştır. Onun alması, vermesi, gezmesi, durması, yatması, kalkması hep Allah içindir. Söylerse O’nun derdiyle, O’nun için söyler. Susarsa O’nun fikriyle O’nun için susar. Baktığı, gördüğü hep O’dur. Eliyle O’nu tutar, ayağıyla O’na gider. O’nu sever, O’nu okşar. O’nu koklar. Onun mezhebi, Kâbe’si, kıblesi, dini, imanı hep O’dur.” (s. 95)

Devamı: https://www.insaniyet.net/sehbenderzade-filibeli-ahmed-hilminin-yunusu/

Bu haber toplam 169 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim