
Köşk dediğiniz nedir ki? Üç-beş oda. Biraz hallice bahçe ve müştemilat...
İstanbul’un her tarafı köşklerle doluydu. Üç-beş kuruş parası olan, hemen bir köşkçeğiz dikerdi. Parası biraz daha fazla olan ise, Boğaz’a sarkar, bir yalı dikerdi. O yüzden İstanbul bir köşkler ve yalılar cennetidir.
Hallice Anadolu kasabalarında da köşkler vardır. Kimisi kesme taşla yapılmıştır; kimisi ahşap ağırlıklıdır. Bazılarının da adı “konak”tır.
Adı cumhuriyetle özdeşleşen Çankaya Köşkü de, alelâde bir Anadolu köşkü veya konağıdır. Asıl sahibi Ermeni Kasapyan ailesidir. Daha sonra Bulgurzadeler satın alıp kullanmıştır. Cumhuriyetin binası olması ise, Ankara Müstüsü Rifat Börekçi’nin, halktan topladığı paralarla satın alıp Mustafa Kemal’e hediyesi ile gerçekleşmiştir. Yani bu bina aslında resmi bir devlet binası değil, Mustafa Kemal’e hediye edilen bir köşk veya konak. Arka tarafları da Papazın Bağı. Orası da Topal Osman’ın mekânı idi. Hani Ali Şükrü Bey meselesinde öldürülen Topal Osman’ın mekânı.
Yazının devamı için:http://www.habervaktim.com/yazar/67628/kosklu-cumhuriyetten-sarayli-cumhuriyete.html






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.