• İstanbul 17 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 14 °C
  • Konya 11 °C
  • Sakarya 16 °C
  • Şanlıurfa 16 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 9 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 16 °C

Sancı Notları

M. Ali ABAKAY

Ey Can!.. Her yan sancılı, her duygu sancılı, nereye dönüp baksanız sancı üstüne sancı.. Bu kadar ağrılı bir döneme tanıklık etmeyen ruhum, sancıların merkezini sorgulamaya çalışırken, içinden çıkılamaz durumla karşı karşıya.

Ey Can!..  Toplum, halinden şikâyetçi ve içinde bulunduğu durumdan sitemkâr.

Ey Can!.. Mutlu aile görüntülerini, daima sıkıntılı insanların portreleri gölgeliyor. Halinden mutlu olanlar, yok artık, yaşanan günümüzde. Gittikçe sancılar yerini travmalara bırakıyor ve acılar insanın alnında, yüzünde çizgilere dönüşüyor.

Ey Can!.. Halinden memnun olmayan insanın ruh halini tasavvura gerek var mı? Neden bunca sancılar içinde kıvranıyor, insanlık? Hangi onulmaz yaranın mustaribidir, insan? Niçin çağımızda, yaşadığımız devranda bunca derdi olmayan, devası mümkün görünmeyen hastalıklar ortaya çıktı?

Ey Can!.. Toplumu oluşturan katmanların mutsuzluğunun sebebi nedir? Sancıların ana kaynağını neler oluşturmaktadır?

Ey Can!.. İçinden geçtiğimiz eğitim sisteminin olumsuzlukları var mıdır, çektiğimiz sancılara dair? Bunca insanı eğiten sistem, neden gençlik döneminde insanları mutlu kılmaktan uzaktır? Bunca hapishaneleri dolduran gençlerin, suça karışmış insanların eğitilmemişliği  doğru mu? Eğitim görmüş insanın suçlara karşı eğilimi az olması gerekirken, devasa suç dosyaları neden gittikçe kabarıklaşıyor?

Ey Can!..  Ailelerin ekonomik sıkıntıları, sancıların dozunu artırıyor mu? Köyde mi şehirde mi yaşadığını bir türlü kestiremeyenlerin yaşadığı olumsuzluklar, sancılara yeni sancılar katıyor mu? Taşı altın, toprağı altın şehirlere göç eden ve burada yeni bir yaşam kurmak için gelmiş bulunan taşra insanını öğüten değirmen çarkları, niçin gittikçe keskinleşmektedir?

Ey Can!.. Üretimin gittikçe azaldığı, tüketimin çılgınlığa ulaştığı, rahatı görünce zorluklardan kaçan (!) insanımız, bankalara torunlarının da geleceğini ipotek ettiren çizgiye nasıl vardı? Rahat bir yaşam için borçlanan ve ömrü boyunca borç ödeme plânlarıyla cebelleşen insanımız, hayatını nende ipoteklerle sarmalamış durumda? Ev ipotekli, araç ipotekli, maaş ipotekli bir hayatın sancılı geçmemesi mümkün mü? Çocuklarımız, her ay başında maaş alan babalarının, annelerinin mutsuzluğunu yüzlerinden okurken, yaşanan bu hayatın olumsuzluklarının gelecek kuşağa yansıyan çehresinin sağlıklı bir gelecek temini yolunda bizi tereddütler içine düşüren tahminlerimiz, çocuklarımızdan sonra gelecek torunlarımın mutluluklarını işgal edeceği korkusu sağlıklı bir yaklaşımda bulunmamızı engellerken, yaşama dair sancıların artacağından kimsenin şüphesi yoktur, olmamalıdır.

Ey Can!.. Neden her şeyin en pahallısına, yenisine, konforlusuna talebimiz daima artmaktadır? Evi varken, yeni-geniş bir eve, lüks bir eve bizi iten sebepler nelerdir?  Evi almakla bu işler bitiyor mu? Değişen ev eşyası, değişen araç, yenilenen imaj neden gerekli görülüyor?

Ey Can!.. İnsanlığın gittikçe dünyevîleşen yaşamını uhrevî olandan ayıran hatları neden daha fazla sevimli göstermektedir, üretim yerine tüketimi kamçılayan ve tükettikçe mutluluğun geleceğini söyler, durur bazıları? Hayatımızda tüketimi kamçılayan reklâmlar, kimin eseri? Bu reklâm sahipleri, müsebbibi oldukları daha fazla kazanç uğruna heder ettikleri hayatların sorumlusu değil midir?

Ey Can!.. İnsanlığın çektiği sancıların bir diğer müsebbibi insan öldüren aletleri üretenler değil midir? Neden yaşadığımız yüzyılda savaş aletleri üreterek, insanların ölmesini hızlandırmaktadır, fabrika sahipleri? Yaşanan bu vahşetin çirkin yüzünü saklayanlar, ebedî mutluluktan pay sahibi olurlar mı? Dünya iki günlük ise daimî olan hayattan haberi var mıdır, bunların?

Ey Can!.. Sancı üstüne sancı… Sancılara alışkın olanların burgulu sancılardan yana daha bir şikâyeti vardır.

Ey Can!..  Ya Rabbi, bizi acısını çekemediğimiz sancıların muhatabı kılma ve bize bu sancıları çektirenlerin dünya gözüyle aynı sancıları çekmelerine bizi şahid kıl!.. Bize tanık kıl, başkaları bu sancıları çekmesin diye ve kalemimizin mürekkebi kurumadan, bizi bu sancılarla boğuşturanlarla muhattab kıl ve bizi muzaffer kıl, onlara karşı.

27.10.2013

Bu yazı toplam 1479 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim