Şehir şehir kılan, şehrin ana unsurlarıydı, elemanlarıydı. Toplumda değer yargıları köreldikçe, bizi bir arada tutan bağlar zayıfladıkça, hayır ve iyilik yerini şerle kötülüğe bıraktıkça, helâl ile haram yer değiştirdikçe geçmişe hasret daha katmerleşir, şehir yazarlarında, ortaya koydukları eserlerde.
Teknolojik değişimlere, modern yapılaşmaya bağlanan şehirdeki değişimler, mimarî yapının terki, tarihî değerlerin arka plâna atılması sonrasında çözülen âile yapısıyla toplumumuzun içeride yaşadığı bozulma şehir alanında eser veren kalemleri, bir birlik altında buluşmaya maalesef sürüklemedi, aynı dertten ıstırab duyanların birlikteliğini sağlamadı.
Yazarların değişik birlikler oluşturması, genelde fikrî açıdan uzlaştıkları noktaların çoğunlukta oluşudur. Bu birliktelik, bazen dernekleşmeden vakfa, vakıftan sendikalaşmaya doğru gitmiştir. Yazar birliklerinin oluşumunun, ortaya çıkmasının sebebi budur, aslında.
Şehir yazarlarının birlik oluşturması, yazdıkları eserlerin tanınması, okunması ve ihtiyaç duydukları alanda yardımlaşmayı, üzerinde yoğunlaştıkları konuların kamuoyuna aksettirilmesi yönüyle oldukça önemlidir. Daha çok yerelde kalmış, eser ortaya koymuş, doğdukları memleketine ahde vefa göstermiş isimlerin unutulup gitmemesi için, gerek şair, gerek yazar gerekse araştırmacılar için bir birliğin kurulması gerektiği üzerinde hem fikir sahibi olanlar, bu zorunluluk arz eden konu hakkında bir araya gelmelidir.
Şehir Araştırmaları Merkezi düşüncemizin de canlanacağı bu oluşum-birliktelik, şehir yazarları için şehirleri için hizmete kaldıkları yerden tekrar başlamalarını sağlar.
Şehir araştırmalarımızda seksen bir ile ait birlikteliği tek çatıda oluşturma çalışmamızla tanıdığımız veya eserleriyle tanışma imkânı elde ettiğimiz isimler, liste boyutunu oldukça aşmaktadır. Emsal teşkil etmesi bakımından farklı illerden birkaç ismi sıralamaya çalışmak, ismi zikredilmeyenleri üzmez, kırmaz sanırım.
“Ankara” denince sık sık karşılaştığımız isimlerin başında Abdulkerim Erdoğan gelir. Erdoğan’ın Ankara sevdası, kendisine bir yayınevi kurdurmuş, çalışmalarını yerel yönetimlerle yayınevi vasıtasıyla sürdürmektedir.
Erdoğan’ın akla gelen eserlerinden birkaçı: Hacı Bayram-ı Veli, Ankara Erenleri I-II, Ankara Ahileri ve Eserleri, Ankara Kalesi ve Âlâaddin Cami, Şeyh Ali Semerkandî,..
TYB Vakfı Başkanı D. Mehmet Doğan’ın Ankara ile ilgili son çalışması Ömrüm Ankara, bu konuda okunması gereken son çalışmalardan biri.
Antalya’dan Haşim Yetkin’i, Alanya eksenli çalışmalarıyla tanıdım. Yetkin’in Alanya çalışmalarından birkaçı: Alanya Sofrası Dünden Bugüne, Alanya Dünden Bugüne Yaşam, Dünden Bugüne Alanya, Adım Adım Alanya, Alanya okumasan Bir Bak Garii,..
Artvin’den Ülkü Ünsal’ı hatırlarım, Ardanuç Masalları ve Halk Hikâyeleri ile Ahıska Masalları ve Hikâyeleri. Aynı zamanda Şevket Kağan Gündoğdu’nun çalışmaları kayda değer, Yusufelili Yetimî ile Cemil Aytekin’in Aşık İzharî, Yahya Yeşilyurt’un Osmanlı Devleti’nde Livaneliler gibi çalışmaları gibi.
Sonradan il olan Bartın’da Çetin Asma’nın çalışmaları, Bartın için oldukça önemli: Bartın’da Yerel Basın, Çetin Asma ile Tarihe Yolculuk.
Bursa, son dönemlerinde şehri tanıtan eserleri yerel yönetimler aracılığıyla zengince dile getirmiş. Şehri ele alan, arada bir yayınlandığını bildiğimiz Bursa’da Zaman, Bursa’da Yaşam, Şehir ve Kültür akla ilk gelen dergilerden birkaçı.
Çanakkale ile ilgili Şehir Araştırmaları Merkezi’nde kırkı aşkın kaynak yer almaktadır. Daha çok farklı eserler veren yazarların Çanakkale ilgili birden fazla kitapları olduğunu bilmiyoruz.
Diyarbakır’dan son dönemde Şevket Beysanoğlu, Orhan Cezmi Tuncer şehri her yönüyle ele alan isimlerden oldu. Biz, kendilerini bu yönleriyle takipçi biliyoruz.
Edirne’yle ilgili birden çok eser yazanlarda Selami Şimşek’i biliyoruz: Edirne Şeyh Kabûlî Mustafa er-Rûfaî I-II, Şeyh Âli Sezaî el-Celvetî,..
Elazığ’dan Ekrem Katı, Zekeriyya Bican eserlerinden haberdar olduğumuz isimlerdendir. Bizim Külliye, Elazığ’ın sesi olmaya devam ediyor.
Erzurum’dan Murat Küçükuğurlu, Muzaffer Taşyürek, Alpaslan Yılmaz, Enver Konukçu, Hamza Gündoğdu, M. Hanefi İspirli eserleri Şehir Araştırmaları Merkezi’nde olan isimlerden birkaçı.
Hatay’dan tanıdık bir isim, Mehmet Tekin: Mehmed Âkif Ersoy’un Antakya Seyahati, Hatay Devleti Millet Meclisi Reisi Abdulgani Türkmen ( M. Mehtap Tekin’le),..
İstanbul ile ilgili müstakil isim vermek, zorların en güç olanı. Şehir Araştırmaları Merkezi’nde İstanbul ile ilgili kaynak eser sayısının 250’yi geçtiğini ifade edebiliriz. Her yazarın, şairin adeta hakkında kaleme aldığı eserin olduğu İstanbul’da yapılar üzerine ve gezi hakkında eserlerin çoğunlukta olduğunu belirtmekte fayda vardır.
Kahramanmaraş ile ilgili yazarların ve şairlerin sayısında da zenginlik kendisini gösterir. Serdar Yakar, Yaşar Alpaslan, Nevzat Kırkpınar, Duran Boz, Cavit Polat olmak üzere şehir konusunda çalışmaları olanlar oldukça fazladır.
Mardin’den İbrahim Özcoşar, Gabrıel Akyüz, Gürcan Kafkas, Mehmet Çelik, Adnan Avuka olmak üzere birçok isim sayılabilir.
Manisa’dan Nejdet Bilgi, Nevşehir’den İsmail Özmel, Rize’den Fatih Sultan Kar, Sakarya’dan Fahri Tuna, Siirt’ten Cumhur Kılıççıoğlu, Sivas’tan İbrahim Yasak, Şırnak’tan Abdullah Yaşın, Şanlıurfa’dan Mahmut Karakuş, Abuzer Akbıyık, Mehmet Kurtoğlu, Ramazan Özgültekin, Misbah Hicri, A. Cihat Kürkçüoğlu, S. Kürkçüoğlu, A. Ekinci bildiğimiz sadece birkaç isim.
Tekirdağ’dan M. Satkın, Mehmet Saim Erez şehrin son dönem velût kalemlerinden.
Diğer illerimizle ilgili eser vermiş, vermekte olan isimleri, konuya dair ilk çalışmada üstün körü ele almak istemedik.
“Sakarya” denince Fahri Tuna’nın ondan fazla eseri sayılabilir, Şanlıurfa’yı ele alan Mehmet Kurtoğlu gibi, Erzurum’dan Muzaffer Akyürek gibi.
Acaba “Şehir Yazarları Birliği” adıyla bir oluşuma girilebilir mi?
Bunu Şehir Araştırmacısı olarak ülke gündemine hak ettiği şekilde yerleştirmek lazımdır.
Bunu şehre olan sevdamızdan ısrarla belirtiyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.