• İstanbul 19 °C
  • Ankara 23 °C

Şeytan Parçacığı O Mühendisler Öldürüldü

Şeytan Parçacığı O Mühendisler Öldürüldü
“Şeytan Parçacığı”, Adnan Şenel’in sekizinci romanı. “Elma ve Bıçak”, “Selanik İçinde Sala Okunur” gibi ödüllü romanlarından tanıdığımız usta romancı Adnan Şenel, bu son eserinde ASELSAN mühendislerinin şüpheli intiharlarını ele alıyor.

Önceki kitaplarında olduğu gibi bu konuyu da heyecan, gerilim, aksiyon unsurları eşliğinde kurgulayan yazar, yine bir solukta okunan bir çalışmaya imza atmış.

Roman, birbirini tamamlayan iki bağımsız konu üzerinde yürüyor. İki konuyu birleştiren ise romanın başkarakterlerinden biri olan Başkomiser Çağrı. Psikolog olan kız kardeşi Tuğrul’un garip intiharını, diğer yandan Aselsan mühendislerinin şüpheli intiharlarını aynı anda araştırmaya başlayan Çağrı’ya, her iki uğraşısında da yan karakterler yardımcı oluyor.

Roman, 1990 yılında Tuğrul’un psikiyatri kliniğinde yaşadığı tuhaf olayla başlıyor. Sovyet dönemi ülkeye gelen ve tuhaf parapsikolojik güçleri olan Vera adlı kadın casusun burada önce Tuğrul, sonra da psikiyatrist Ergin Özden’le karşılaşması anlatılıyor. Sonra günümüze geliniyor; Vera’nın tekrar ortaya çıkması, Tuğrul’un intiharı ve Ergin Özden’in devreye girmesiyle olaylar gelişiyor.

Diğer yandan, intihar eden mühendislerinin dosyalarının tekrar açılması ve araştırma görevinin de Başkomiser Çağrı’nın ekibine verilmesi de eşzamanlı olarak işleniyor. Genç mühendis İlker’in de yardımıyla mühendislerin intiharlarının neden şüpheli olduğu ve bu intiharların arkasında kimlerin olduğunu araştıran Çağrı, hem Ankara hem de İstanbul arasında mekik dokuyor.

Esrarengiz olaylar

Romanda, bu iki olay işlenirken, birçok bilgi de bütünlük içine serpiştirilmiş. Mesela kuantum fiziği, CERN araştırmaları, Türkiye’deki bilim çalışmaları, toryum meselesi, zihin kontrolü gibi, günümüzde de çok konuşulan, tartışılan hususlar romanda yer alıyor.

Mühendislerin intiharıyla ilgili şu paragrafı görüyoruz:  “Yazık oldu o gençlere. Hepsi pırlanta gibiydi. Türkiye’nin geleceğiydi onlar. Seçildiler… Özellikle seçildiler ve öldürüldüler. Nasıl öldürüldüler bilmiyorum, o hakikaten esrarlı bir durum. Ama niye öldürüldükleri de belli.” (s.112)

CERN’le ilgili olarak: “CERN’e tam üyelik o kadar önemli ki oradaki çalışmalara, deneylere doğrudan katılmak, keşfedilen buluşlara ortak olmak, edinilen bilgilerle burada kendi ürünlerimizi üretmek mevzubahis. Daha önce söylemiştim ya, bilim ve teknolojide gelişirseniz bölgenizde de güçlü bir ülke olursunuz. Gelişemezseniz de zayıflarsınız. Demek ki neymiş, tam üye olamazsanız kavanozdaki balı yiyemezsiniz ve güçlenemezsiniz.” (s.107)

Engin Arık’ın da üzerinde çalıştığı toryum ile ilgili olarak: “İşte toryum bu ikinci tabancaya benzer. Pahalı, ağır ve az mermi atan ise uranyumdur. Bunların ne işe yaradığına gelince… Nükleer enerji reaktörlerinin çalışması için bir enerjiye, yani yakıta ihtiyacı vardır. Klasik ve bugüne kadar gelen reaktörlerde kullanılan bu yakıt, uranyumdur. Yani standart reaktörlerde uranyum 235 izotopu kullanılıyor. Lâkin doğada bulunan uranyum, 238 izotopludur. Dolayısıyla bu 238 izotopu 235’e indirmek için zenginleştirme ameliyesi gerekiyor. Fakat bu ayırma işlemi hem zahmetli ve zaman alıcı hem de çok pahalıdır. Toryum ise daha ucuz, zahmetsiz, temiz ve daha bol bulunan bir element. Tabiattaki uranyumun üç katı toryum rezervi var dünyada. Hatırladığım kadarıyla toplam iki buçuk milyon ton. Ve bunun sekiz yüz bin ton kadarı Türkiye topraklarında.” (s. 109)

“Tanrı parçacığı” ve CERN’le ilgili olarak:

“Şimdi gelelim, bu parçacığı niye arıyorlar sorusuna. Basit cevabı şu: En küçüğü anlarsak en büyüğü de anlarız. Evreni, yani makro kozmosu tam olarak anlamak, yorumlamak için bu en küçük parçacığın ne olduğunu ve nasıl davrandığını bulmaya çalışıyor bilim adamları. Bir nevi ‘Nereden geldik, nereye gidiyoruz?’ sorusuna cevap bulmaya çalışıyorlar.” (s.116)

Kitaba adını veren “Şeytan Parçacığı” da, bu “Tanrı Parçacığı” kavramından mülhem olarak anlatılıyor. Yani, “Şeytan Parçacığı” da tıpkı “Tanrı Parçacığı” gibi, varlığı bilinen ama bir türlü ele geçirilemeyen, yakalamayan bir “unsur” olarak mecaz ediliyor. Mühendislerin şüpheli intiharlarının arkasında da işte varlığı ve müsebbibi bilinen ya da tahmin edilen ama bir türlü “ispatlanamayan” bir yapı (kurum, ülke) olduğu ima ediliyor.

Şenel bir kurgu ustası

Yazar Adnan Şenel, diğer romanlarında da gördüğümüz üzere, tam bir kurgu ustası. Bu ustalığını “Şeytan Parçacığı”nda daha da ileri götürdüğünü anlıyoruz. Karakterlerin de olayların da tamamen hayali olduğunu bilmemize rağmen sanki bunların gerçekten de yaşadığı ve olduğu hissine kapılıyoruz ki bu da yazarın kurguda ne kadar maharetli olduğunu ortaya koyuyor.

Anlaşılır ve sade bir dili olan  “Şeytan Parçacığı”, elinize aldığınızda su gibi akıp gidiyor. Bu tarz roman sevenlere tavsiye ediyorum.

Ayrıca, Aselsan'da milli projelerde çalışan mühendislerin şüpheli ölümlerini romanına taşıdığı için Adnan Şenel’i tebrik etmek gerek.

 

* Ş. Adnan Şenel, “Şeytan Parçacığı”, Kamer Yayınları, İstanbul 2019, 286 s.

 

---------

Adnan Şenel’in Romanları:

1.Şafak Sözü (Elips – 2006 / 44 Yayınları - 2017)
2.Ölümden Önce Aşk Vardı (Elips – 2009 / Kamer - 2019)
3.Kaçak Yürek (Elips – 2011 / Kamer - 2019)
4.Elma ve Bıçak (Kurgan Edebiyat – 2012 / “Secdeden Sehpaya Elma ve Bıçak” adıyla Kamer – 2017)
5.Mezardaki Göz (Kurgan Edebiyat – 2014 / Kamer - 2019)

6.Selanik İçinde Sala Okunur (Eşik – 2017)

7.Heymeymoro (Eşik – 2018)

8.Şeytan Parçacığı (Kamer – 2019)

 

                                                                                             Mahmut Erdemir

yazar-adnan-senel-okulumuza-gelerek-ogrencilerimizle-soyleside-bulundu.jpgselect-(2).jpg

 

Bu haber toplam 6154 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim