Hakkında son yıllarda en çok kitap kaleme alınan, düzenlenen panellerle sempozyumların arttığı şehirlerin başında gelen Diyarbakır, bulunmuş olduğu konum sebebiyle dikkatleri üzerine çeken şehir olmaya devam ediyor.
Diyarbakır'a dair yayınlanan eserleri takip etmek, hem kolay hem güç... "Kolay" diyoruz, çünkü yayınlanan eserler, şehir kaynaklı ise yayınlayanların temini, yayıncıların bize ulaştırmasından dolayıdır. "Güçtür" diyoruz, sebebi bu yayınların kimisinin prestij eser olmasından kaynaklamaktadır ve bu prestij eserler satış amaçlı değildir. Oldukça masraflı prestij kitapların herkese ulaşmaması, ücreti mukabilinde okura ulaştırma imkânı bulunmaması, bu tarz eserlerin ehline ulaşmasını engellemektedir. Şehir Araştırmaları Merkezi kapsamında birçok şehrin prestij kitaplarına bunun için ulaşılmamıştır.
Yayıncılığı sadece özel kurumların işi olmadığını son zamanlarda dile getiren Valilikler ve belediyeler, bulundukları şehre dair, önemli eserler neşretmeye başlamıştır. Belediyelerin ve Valiliklerin yayınladığı bu tarz eserler, genelde şehri tanıtma amaçlı hizmetlerin merkezinde yer almaktadır. Son dönemde Diyarbakır Valiliği de bir çok eser yayınlamıştır, şehir hakkında. Bu eserlerin çoğunluğu akademik menşeli ve sempozyumlarla konu uzmanı yazarların ürünüdür.
Hattat Hâmid Aytaç'ı bu sefer talebesi Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, konu almış, az ve öz biçimde:Diyarbakırlı Hattat Hâmid Aytaç.. Eser, kısa hayat kesitleri ve bir kaç hatıra sonrası tümüyle Hattat Hâmid Aytaç'ın çalışmalarının kitap için seçilmiş çalışmalarına ayrılmış. Keşke verilen kaynakça daha bir zengin tutulsa düşüncesinden kendimizi alamadık. Hâmid Merhûmun çalışmalarının ön plâna alınmak istendiği eser, mütevazzı tarzda metne sahip. İstenmiş ki Hâmid Merhûmun sanatı ön plânda yer alsın ve okur, Hâmid'i daha iyi tanısın, anlasın.
Hattat Hâmid konulu ilk eser de yine talebelerinden İsmail Yazıcı tarafından kaleme alınmıştı. İBB tarafından yayınlanan hacimli Hattat Hâmid kitabını da temin etmiş biri olarak, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği panelin kitaplaşmış şekli de kayda değer eserlerden biridir.
1990'lı yılların sonunda düzenlenen panel ile birlikte talebeleriyle tanışma imkânı bulmuş, İsmail Yazıcı, Prof. Dr. Hüsrev Subaşı, Hasan Çelebî, Muhsin Demirel, Dr. M.Uğur Derman ve diğer misafirlerle tanışmış, kendileriyle konuşmuştuk. Nihayetinde Harflerin Bestekârı hakkında Diyarbakırlı olması sebebiyle bir çalışma içine girmiş ve bu çalışmayı kitaplaştırma kararını vermiş idim. Bu esnada talebelerinin görevi olan bu sorumluluğun mana taşıdığının farkına varmış, bu işten talebelerinin mes'ul olduğuna karar verdiğimiz için, Hattat Hamid'e ait çalışmamızı dosya halinde bırakmıştık.
Panelde IRCİCA'nın yaptığı belgesel sunulduğunda bu mükemmel insanın Amid'in bağrından çıkan son hattat olduğuna beni ikna etmişti, Diyarbekirli olmakla övünen Merhûm Hâmid. En üzüldüğümüz hususların başında on beş yaşında çıktığı şehrini bir kerecik olsun göremeyişidir ve bu hasretini Diyarbekirli hemşehrilierini görürken, kendilerine hasretle sarılışından kendisini derinden sarsan durum.
Keşke dünya gözüyle Hâmid, bir kerecik olsun, doğduğu, gençliğinin geçtiği şehrini bir kerecik olsa görseydi, demiştik bir yazımızda. Ahmed Arif için de bu temennide bulunmuştum, Yaşayan Koca Diriliş Çınarımız Sezai Karakoç için de geçerlidir, temennimiz. Her şehir yetiştirdiği bu gibi kıymetli değerler için, belirttiğimiz hususu gözardı etmemelidir, açıkçası. İnsan, bu hasretle göçmemelidir, ebedi dünyaya, buna fırsat verilmemeli kısacası.
Bu kendisi için kaçıncı kez kaleme aldığım ve rahmetle yaddedilmesi için yazdığım yazıdır, bilmiyorum. Belki onu bulmuştur, bu tarz yazılar. "Diyarbekirim" isimli televizyon programının birini Hattat Hâmid Aytaç Merhûma ayırmış, kendisinden kısa süreli de olsa meşk alan-ders alan Hat Sanatkârı Niyazi Akyürek'le Hâmidi konuşmuştuk.
Hâmidin yaşadığı evi de Hocam Abdussettar Hayati Avşar Bey'den öğrenmiş, şimdi yerinde bir apartmanın yükseldiği mekânı görme bahtiyarlığına erişmiş, talebelerinin ısrarı üzerine yaşadığı evin-sonradan apartman olmuş- nerede olduğunu belirtmiş, bu mekânı ziyaret etmiştik.
Gençliğin verdiği hareketlilikle Hâmidin ilk öğretmenlerinden Merhum Mustafa Akif TÜtenk hakkında edindiğim malûmata dayanarak, arşivimizde bulunan bir mektubu o zaman hayatta olan oğlu Hasan Tütenk Bey'den kızı Sayın Mevlude Tütenk'ten kopyasını edinmiş, kendilerine bir örneğini takdim etmiş idim.
Vefalı Talebesi Sayın ismail Yazıcı, kendileri için kıymet taşıyan bu mektuba ve o dönem yazdığımız bir yerel gazetede üç gün süren panele ve Hâmid'e ilişkin gözlemlerimizi konu alan makalemize karşılık, Hamidü'l-Amidî'nin matbaasında-atölyesinde tab ettrdiği matbû birçok belgeyi, kartviziti gönderme lutfûnda bulunmuş idi. Halen bu malzemeyi, derlediğim ve çoğu artık bulunması güç gazete ve dergi materyaliyle arşivimizde saklamaktayız. Bir gün Hattat Hâmid' e dair bir yer açışırsa, kendisini tanıtıma amaçlı bir çalışma olursa, bu arşivi, hibe vermek isterim, tüm içtenliğimizle. Çünkü bu yaş itibariyle arşivde kalacak malzemenin artık bir zaman sonra kaybolması korkusu içindeyiz.
Aradan geçen zaman içinde Merhum Hâmid'i ele alan bir çom gazetede çıkan yazılarla Köprü Dergisi, Lâle Dergisi, Kaynaklar Dergisi Özel sayısı ve diğer dergilerde çıkan özel bölümleri edinmiş, bu dostumuzun, hemşehrimizin Kur'anî Yazı için harcadığı ömrün, vefatından sonra bıraktığı en hayırlı miras olduğunun farkına varmış idim.
İstanbul Şişli'de, Ankara Kocatepe'de bulunan hatlarını hayranlıkla ziyaret etmiş, kendisinin ne denli sıkıntılara dûçar olduğunu, kendisini tanıyanlardan öğrenmiş idim. İbnu'l- Emin Mahmud Kemâl İnal bey'in Son Hattatları'nda kendi yazdığı hayat hikâyesi, çok manalı. Muhittin Serin'in Hat Sanatı ve Meşhur Hattatlar kitabına ayrı bir renk vermiş, Hâmid.
Vefatında naaşını omuzlayacak dördüncü kişinin zor bulunduğunu belirten talebesi Hasan Çelebi, yıllar sonra mezarının kitabe taşımadığını ve sahipsiz bırakıldığını belirtirken, bu usta sanatkârın ardından söylenen bir çok şeyin hamaset konuşmaları olduğunun farkına varmış idim.
Talebelerinin Diyarbakır'a ikinci kez gelişleri Dağ Kapı Burcu'ndaki Güzel Sanatlar Galerisi'ndeki hat sergisi içindi. Kendilerinden Hoca'yı bir daha dinleme ve tanıma bahtiyarlığına ererken, mezarının neden yapılmadığını sorma cesaretini kendimde bulamamış idim, açıkçası.
Hocasının ayak dibine gömülmeyi vasiyet eden Merhum Hâmid, çok sonradan kitabesini Talebesi Hasan Çelebi Hocanın yazdığı mezarında şimdi Kur'anî hizmetine hayran kalanların fatihalarını almaktadır, hayır-duasını eksik etmeyen talebelerinin kendilerine bıraktığı mirasın değerini daha bir anlamaktadır, her mezarlık ziyaretinde.
Hattat Hâmid Merhûmu, yada getiren her çalışma bizim için muhterem olmuştur. Son Yüzyılın Osmanlı Dönemi ile Cumhuriyet Dönemini buluşturan bu önemli şahsiyet, arada bir sevenlerine, görevli olarak bulunduğunu belirtir ve bunca çalışma içinde olmasına rağmen kendisinin çalışmalarının engellenmediğini belirtir imiş. Çünkü yeni harflerin kabulü ile bir anda onlarca hat atölyesi kapanmış, bir çok hattat işten el çekmiştir. Sadece açık duran atölye Hattat Hâmid'in atölyesi olmuştur.
Güzel bir insandı, yaşarken değeri, kıymeti bilinmeyen Hattat Hâmid. Şimdi birçok konağın, sarayın, iş yerinin, galerinin duvarlarını süsleyen hatları ile kolleksiyocuları kendisinden geçiren Hattat Hâmid, bir enfes hattında meşhur olan şu sözü nakşetmiş miydi, çalışmalarının bilmiyorum: Edeb Ya Hu!..
Meraklısı hat sanatının eşsiz numunelerini görmek istiyor ise ve ruhunu dinlendirme arzusunda ise, sanal ortamdan Kalem Güzeli sitesine bakarak, Hâmid beraberinde diğer üstadların kalem hünerine şehadet eder, tanıklıklarını bu yazıyla uğraşmayı denerek sürdürebilir.
Kendisini rahmetle yaddediyoruz, bu vesileyle...
....
Kitabın Künyesi: Hat Sanatını Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Taşıyan Adam Diyarbakırlı Hâmid Aytaç/ Hazırlayan: Prof. Dr. M. Hüsrev Subaşı/Yayınlayan: Diyarbakır Valiliği/Genel Koordinatör: Mustafa Can- Vali Yardımcısı/İletişim: Mustafa Temel- Proje Koordinatörü /Baskı Yeri ve Yılı: İstanbul Mayıs 2013/Baskı Adedi: 1. Baskı 1000 Adet
25.07.2013
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.