4 Mart 2020 tarihinde TYB Genç Kahve Nurettin Topçu Divanı’ndaki programı TYB Genel Başkan Yardımcısı Tarkan Zengin yönetti.
Şükrü Karatepe yaptığı konuşmada, şehirlerde yaşadığımızı fakat iyi şehirler inşa etmekte yetkin olamadığımızı, şehirlerin arsa olarak görüldüğünü ve arsa politikaları konusunda yeteri kadar başarılı olamadığımızı söyledi.
Şehir kimliği ve kültürünün önemli olduğunu ve bu konuda “Kendini Kuran Şehir” adında bir kitabının da bulunduğunu ifade eden Karatepe sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehirlerimiz yerleşim yerlerinden mimari yapılarına, kat sayılarından sosyal yaşam alanlarına kadar iyi planlanmıyor. Peki, bunun farkına varan var mı? Hayır yok. Bir bilene soran var mı? O da yok. İşte, yıllardır şehir, şehir tarihi ve kültürü konusunda yazılar yazan, konuşmalar yapan, kitap yayınlayan D. Mehmet Doğan aramızda. Kim gelip de kendisiyle istişare yapıyor, yapmıyor işte. Bugünlerden geriye doğru gidersek binlerce belediye başkanımız oldu. Kimse bir hatıra kitabı yazmamış, bir eser bırakmamış.”
Karatepe, geçmişte şehir kavramının devletten önce geldiğini, kültürlerin, medeniyetlerin ve felsefi akımların şehirlerle tarif edildiğini bugün ise şehirlerin sanayileşmenin bir sonucu olarak yapılandığını belirtti.
18. yüzyıldan itibaren yerel yönetimlerin gelişimi ve etkilerine değinen Karatepe sözlerini şöyle sürdürdü:
“18. yüzyıldan itibaren temsili sistem güçlenirken, yönetilenlerin karar mekanizmalarına oylarıyla ya da doğrudan yönetici olarak katılmaları olgusu yine kentlerde gündeme geldi. Ticaretin gelişmesiyle zenginleşen kentliler, önce kendi sivil meslek teşekküllerini kurdular. Böylece ticaret odası, borsa, baro ve diğer sivil meslek teşekkülleri gibi kentli kurumlar ortaya çıktı. Kentliler daha sonra “bütün bunları yapıyorsak kentimizi neden yönetmeyelim” deyip belediye teşkilatını kurdular. Belediye ve öteki yerel karar organlarını seçmeye başladılar. Böylece demokrasinin temel şartı olan "seçim ilkesi" ilk olarak belediye meclisinin oluşumunda hayata geçirildi.”
Türkiye’de 1950’li yıllardan sonra Demokrat Parti’nin esnafın, çiftçinin, köylünün sesi haline geldiğini ve köylere traktörün gelişi ile işsizlik yaşayan halkın şehirlere akın ettiğini belirten Şükrü Karatepe şehirlerde gecekondulaşmanın da böyle başladığını vurguladı.
Konuşmasında gecekondu ve TOKİ evlerinin bir karşılaştırmasını da yapan Karatepe, “Gecekondular, TOKİ’nin yaptığı bloklardan daha kültürlü. Çünkü; gecekonduların bahçesiyle, ağacıyla, komşuluk ilişkileriyle bir kimliği var. Bu kimlik insani yönümüze de ışık tutuyor. Belki mekanlar yeniden inşa edilebilir, ama yok olan insan ilişkilerini yeniden kurma şansımız olmayacak. ” dedi.
İnsanların şehirleri kurduğunu, şekillendirdiğini, şehirlerinde insanları şekillendirip hayatlarına anlamlar kattığını vurgulayan Karatepe İnsanların yaşadığı yere göre kimliği ve kişiliğini oluştuğunu belirterek, “ “kimlikler şehre vurgu yapar. İnsanlar, resmi makamlar karşısında, özellikle askerde ve gurbette “Adanalı Mehmet”, “Erzurumlu Şaban”, “İzmirli İbrahim” "Sivaslı Ali" dir. Bugün bile hâlâ, şehir dışına gittiğinde insanlar kendilerini şehrini söyleyerek takdim eder.” diye konuştu.
Karatepe, şehirlerin yeniden dirilmesi ve sürdürülebilir şehir meydana gelebilmesi için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “İnşaata değil insan üzerine yoğunlaşmak gerekir. Geçmişte bu konularda neler yapılmış iyi araştırılmalı, kültüre önem verilmeli ve tabii kaynaklar korunmalıdır.”
TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Genel Başkan Başdanışmanı İbrahim Ulvi Yavuz, Genel Başkan Yardımcısı Tarkan Zengin, Genel Sekreter Muhammet Enes Kala, Mali Sekreter Fatih Gökdağ, yönetim kurulu üyeleri Mehmet Kurtoğlu, Prof. Dr. Ali Osman Kurt, Prof. Dr. Hasan Yücel Başdemir ve TYB Gençlik Birimi öğrencilerinin de katıldığı söyleşinin sonunda TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan Prof. Dr. Şükrü Karatepe’ye TYB’nin yayınlarından hediye etti.
Haber: Ceren Yiğit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.