Bunu ilerden beri yapıyor. Örgütlü Ölüler klas cevaplarla örülüydü. Metropol Mücahidi ve Kılçıklı Hikâyeler de öyleydi. Bizim mahallenin sorunlu alanlarına dair soruları işliyor ve cevaplar veriyordu. Bizim mahalle tabirimi mazur görün, çünkü ben de bizim mahalleyi mazur görüyorum. Alışılmış çaresizlikler… Yok, yok öğrenilmiş değil. Aksi mümkün olabilecek hususlarda bile sol kaşını kaldırıp karşıya bakma itiyadı sözünü ettiğim.
Mustafa Everdi'nin literatüre geçen –sanırım- 13 eseri var. Metropol Mücahidi'nden sonra Kılçıklı Hikâyeler eseri ilginç ve yol açıcı şekilde, en azından alternatif sunan şekilde hibrit, interaktif olarak geldi. Bu paragrafta kendisi için yolbaşçı, yolaçan dememiz de gerekiyor. Çünkü bu iki eser ironin, mizahın, kara mizah gibi semt sakinlerinin uzak durduğu alanlarda yol açıcı özellikler sergiliyor. Bir kere sosyal medya üzerinden okurla-takipçiyle birlikte geliştiriliyor metinler. Mustafa Everdi, bir entelektüelin içinde yaşadığı semte, topluma ve insanlığa karşı yapması gereken şeyleri, cesaret silahını üsluba çevirerek yapıyor. Sert ve sivri bir kalemi var. Mizah dozunu düşürüp yükselterek eleştirilmesi gereken ama semt sakinlerinin hoşlanmadığı zannıyla ya da bilgisiyle yapılmayanı, müstağni bir sorumlulukla yapan bir yazar. Onun bu sorumluluk alma itiyadı mental açıdan gerekli hatta elzem olan bir duruma cevap teşkil ediyor. Yolbaşçı olma durumuna burada bir iki açıklık getirelim. Geleneksel yapıdaki hidayet romanı içeriğine yaptığı salvolar destansı. Ayrıca insanı cennet-cehennem ikileminden yaşanan hayat realitesine çekiyor.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/taskinin-icinde-askin-var-k6859.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.