• İstanbul 22 °C
  • Ankara 27 °C

Titreyen şehirler

Ahmet Tâlib ÇELEN

Depremin maddî-mânevî sancıları devâm ediyor. Allah ölenlere rahmet, kalanlara yardım etsin.

Bugün deprem vesîlesiyle başka bir noktaya bakmak istiyorum. 

Eski edebiyâtımızda mazmûnların büyük yeri ve ehemmiyeti vardı. Mazmûn, hemen hemen herkesin hikâyesini bildiği ve aynı şeyi anladığı kelime ve tâbîrlerdir. Meselâ eskiler bir şiirde geçen gül, bülbül, servi, bağ, hat, misk, amber, rakîb… kelimelerini ve hikâyelerini bilir ve hemen hemen aynı şeyleri anlarlardı. Bu, edebiyâta ve okuyuculara bir kolay anlaşma ve derinlik imkânı verirdi. Eskiye âit her şeyi kötü gösteren yeni devirde bunlar da terk edildi ve şiir sözlük mânâsı bilinen kelimelerle yazılan ama kimsenin bir şey anlamadığı bir bilmece bulmaca hâline geldi maalesef. 

Mevzûa dönelim. Deprem üzerine konuşan Prof. Dr. Özcan Hıdır hocadan Maraş kelimesinin “titreyen yer” (ra’şe’den) mânâsına geldiğini öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Meğer târîhte Maraş’ta kırk bin kişinin öldüğü büyük depremler yaşanmış ve bu ismin verilmesinin -muhtemelen- bir sebebi de buydu. Bu bilgi bana yıllar önce Prof. Dr. Ali Nihad Tarlan’ın Edebiyat Meseleleri isimli eserinde okuduğum Şeyh Gâlib’in iki beytini tahlîl ederken verdiği çok enteresan bilgileri hatırlattı. Meğer Nişâbûr şehri de zelzeleleri ile meşhûrmuş ve bu yüzden Nişâbûr, titreme mânâsında kullanılan bir mazmûn hâline gelmiş. O bölümü okuyucularımla paylaşmak isterim. Hem bu arada dîvân edebiyâtının inceliğini ve derinliğini, o şiirlerin nasıl ince bir bilgi ve rûhla tahlîl edildiğini de görmüş oluruz. 

Tahlîl edilen iki beyit şunlardır:

Kandil-i dil ki şu’le-i meyden ferâğı var

Yâkutdur ki cism-i terinden çerâğı var

Mûy-i sefîd subh-ı Nişâbûr-ı ra’şedir

Cûş-i şarâb-ı lâ’l-i sirişkin de çâğı var

Alâkalı kısmı aynen alıyorum:

Bu beyti tâkip eden beyit de, bir bakıma, çok şâyân-ı dikkattir. Beyit şudur: 

Mûy-i sefîd subh-ı Nişâbûr-ı ra’şedir

Cûş-i şarâb-ı lâ’l-i sirişkin de çâğı var

Evvelâ, mânâsını yazalım: “Beyaz saç, titreme Nişâbûr’unun sabahıdır. Göz yaşının laâl renkli şarabının coşup kabarmasının da zamanı vardır. Bir de çağlaması vardır.”

Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-talib-celen/titreyen-sehirler-41495.html

Bu yazı toplam 266 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim