• İstanbul 21 °C
  • Ankara 18 °C
  • İzmir 26 °C
  • Konya 23 °C
  • Sakarya 22 °C
  • Şanlıurfa 30 °C
  • Trabzon 19 °C
  • Gaziantep 27 °C
  • Bolu 15 °C
  • Bursa 21 °C

“Trajik Başarı-Türk Dil Reformu” Üzerine Notlar-3

Ahmet Tâlib ÇELEN

11. yüzyıl başlarına kadar, günümüz Türkiye’sindeki Türklerin atalarının çoğu Müslüman olmuşlardı.

 İslam’la bu tanışmanın İran dillerini konuşan insanlar vasıtasıyla olduğu açıktır, çünkü Türkçe’deki temel dini terimler Arapça’dan ziyade Farsça veya diğer İran kökenli dillerden gelir: Namaz, oruç, peygamber. Görünürdeki istisnalar hac veya ziyaret, esasında bir istisna değildir, çünkü bu sözcükler aynı zamanda Farsça’da da kullanılmaktadır. Türkler İslam medeniyetiyle tanışmalarıyla birlikte, ihtiyaç duydukları sözcükleri ve daha fazlasını, Farsça ve Arapça’dan kendi dillerine dahil ettiler. Ümmet-i Muhammed’e dahil olma şuuru, Türk olma bilincinin yerini aldığında ise Arapça ve Farsça’dan sözcük akışı hızlandı. Bu yalnızca yabancı olan kavramlar için yabancı sözcüklerin alınması meselesi değildi. (Örnekler veriliyor) (2. Osmanlıca, s. 21)

Farsçalaşma, Osmanlılar döneminde kesintisiz sürdü. Onlar, Farsça’yı resmi dil ilan eden Selçuklu ataları kadar kendi anadillerini hor görmede ileri gitmeseler de, 15. yüzyıl Türk yazarlarının kaleminden çıkan nesir ve nazım Farsça etkisinin muazzam yükselişine tanıklık etti. (2. Osmanlıca, s. 23)

Durum Gibb (1900-9: i. 8) tarafından şöyle özetlenir:

Bu yazı toplam 34 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim