Türkçeleşmiş Türkçe

Ahmet Tâlib ÇELEN

BİR GÖRÜŞ: Türkçeye Farsça ve Arapça kelimeler girince Türkçe derinleşip yaşıyormuş. (Alaycı bir edâ ile söylüyor)

CEVAP: “Girince” değil, “yerleşince”. Bunun ikisi arasında dağlar kadar fark var. İnsanlar toplu yaşamaya muhtâçtır ve insan çevresinden etkilenen bir varlıktır. Türk milleti Orta Asya’dan Afrika ve Avrupa içlerine kadar bin yıllık yürüyüşünde birçok milletle karşılaşmıştır ve ister istemez bu milletlerle kültür alış verişi yapmıştır. Bu alış veriş her bakımdandır. Dil de bu alış verişten en çabuk etkilenen kültür varlığıdır. Dolayısıyla Türkçemiz de karşılaştığı bütün milletlerin dilleri ile kelime alış verişi yapmıştır. Bakınız sadece “alış” değil, “veriş” de yapmıştır. Bugün Arapça’da, Farsça’da, Rusça’da ve birlikte yaşadığımız/temasta bulunduğumuz bütün milletlerin dillerinde Türkçeden geçmiş kelimeler vardır. Onlar da bu kelimeleri atmıyor, kullanmaya devâm ediyorlar. Ama bu alış verişte hangi kelimeler kullanılır? “Yerleşen” kelimeler… Yerleşen ne demek? Binlerce yıl içinde, hiçbir zorlama olmadan alınan, şâir ve yazarların eserlerinde kullanılmış, sıradan vatandaşların bile anlar ve kullanır hâle geldiği kelimeler. Ziya Gökalp gibi Türkçü bir yazar-düşünür bile böyle kelimelere “Türkçeleşmiş Türkçe” diyor ve bunların korunması gerektiğini söylüyor. 

Uydurma söz yapmayız,

Yapma yola sapmayız,

Türkçeleşmiş, Türkçedir;

Eski köke tapmayız.

1935-36’larda Türkçedeki bütün yabancı kökenli kelimeleri atmak ve “özTürkçe” bir dil “yaratma” iddiası ile dil devrimini yapanlar -hem de fikirlerimin babası dedikleri- Ziya Gökalp’i anlasalardı keşke. Ziya Gökalp’in görüşleri bir dil için -elbette Türkçe için de- en ilmî ve mûtedil fikirlerdir. Ne diyor? “Uydurma söz yapmayız, yapma yollara sapmayız, dilimize yerleşerek Türkçeleşmiş kelimeleri Türkçe sayarız; unutulmuş, artık dilden düşmüş olan eski kelimelere Türkçe kökenli diye tapmayız.” İşte bizim de bugün müdâfaa ettiğimiz görüş budur. Hiç kimse Türkçülüğün fikir babası Ziya Gökalp’ten daha Türkçeci olduğunu iddiâ etmez herhâlde. 
 
Bu yazı toplam 139 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim