• İstanbul 14 °C
  • Ankara 12 °C

Beril Dedeoğlu: Ayağımıza kurşun sıkmanın ne alemi var?

Beril Dedeoğlu: Ayağımıza kurşun sıkmanın ne alemi var?
Son günlerde kamuoyunu meşgul eden bir tartışma var. Tartışma, MİT’in Reyhanlı saldırısı faillerinden önemli bir ismi, Suriye’den alıp getirmesiyle tetiklendi.

Bu başarılı operasyon, MİT’in tek başına mı yoksa başka istihbarat örgütleriyle işbirliği içinde yapıp yapmadığı tartışmalarına boğuldu. 

Dünyanın hiçbir gelişmiş ve rasyonel ülkesinde istihbarat örgütünün çok sayıda insanı öldürmekten aranan birini yakalayıp getirmesi bu şekilde tartışılmaz. Zira, bu tartışmaların ülkenin istihbarat örgütünü itibarsızlaştırmaya yönelik olacağı bilinir. Ayrıca bu tür konuları konuşabilecek kadar bilgi tartışanlarda bulunamayacağından, kimse yalan yanlış konuşma riskine girmez. Olsa olsa, siyasi partiler konuyu meclise getirirler; orada ve çoğunlukla da kapalı oturumlarda tartışırlar. Ancak başarılı operasyonların parlamentolara geldiği örnek bulmak da pek kolay olmaz. 

Kamuoyu duyarlılığına sahip ülkelerde başarılı operasyonların bu şekilde ele alınmamasının bir diğer nedeni de istihbarat kuruluşlarının taktik ve stratejilerini deşifre etme riski bulunmasındandır. 

 

Neyi tartışıyoruz?

Sadece Reyhanlı saldırısı değil, MİT son dönemlerde FETÖ ve PKK ile ilgili de çok sayıda ülkede çok sayıda benzer başarılı işlemler gerçekleştiriyor. Ülkede terör örgütleri nedeniyle doğrudan canı yanan, dolaylı yoldan acı çeken büyük bir çoğunluk var ve bu çoğunluk MİT’in nasıl operasyon yaptığıyla değil; suçluları bulup getirmesiyle ilgileniyor. 

Hal böyleyken yapılan tartışmaların nedenini düşünmek gerekiyor. MİT ile ilgili tartışmaların devamında “Esad ile görüşülmeli mi?” tartışmasının yapılması, neden hakkında epeyce fikir veriyor. 

Görüldüğü kadarıyla, bu tartışmalardaki esas beklenti Türkiye’nin Esad rejimi ile gizliden görüştüğünü ima etmeye yönelik. 

Böylece, iktidarın söylediğinin tam tersini yaptığı izlenimi verilmeye çalışılıyor gibi. Diğer bir ifadeyle, mesele Türkiye’nin güvenliği ve çıkarları çizgisinden değil, iç siyaset kapsamında değerlendiriliyor. Ayrıca, diyelim ki Türkiye kendi güvenliği için yeni ve farklı adımlar atmaya hazırlanıyor; bu tartışmalar onun önünü de kesmeyi mümkün kılabiliyor. 

  

Kullanmak mı, kullanılmak mı?

Esad ülkesinin geleceğine kendisi karar verebiliyor, ordusu kendi ordusu, stratejileri kendi stratejisi olsaydı Türkiye kendi çıkarları için her gereği yerine getirir, bunu da gizleme ihtiyacı duymazdı. Zira, koşullar değiştikçe taktikler de değişir.

Devamı: http://www.star.com.tr/yazar/ayagimiza-kursun-sikmanin-ne-alemi-var-yazi-1386397/?utm=gazeteoku&utm_source=partners&utm_medium=gazeteoku.com&utm_campaign=feed

Bu haber toplam 441 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim