D. Mehmet Doğan'dan: Kazan’da Şiir Şöleni

D. Mehmet Doğan'dan: Kazan’da Şiir Şöleni
Kazan, Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti. “Tataristan Cumhuriyeti” denilince müstakil bir devlet anlaşılır.

Gerçi Tatarlar 30 Ağustos 1990’da istiklâllerini ilân etmişler, fakat halen Rusya Federasyonu içinde özerk bir cumhuriyet Tataristan. 4 milyon civarındaki nüfusunun yüzde kırka yakını Rus. Petrol kaynakları, madenleri ve sanayisi ile ekonomik bakımdan bir hayli güçlü bir ülke. Başkent Kazan’da bunu hissediyorsunuz. 

İlki 1992’de Bursa ve Konya’da yapılan Türkçe’nin Uluslararası Şiir Şöleni için buradayız. Kazan’da Türkçe’nin 11. Şiir Şöleni yapılıyor. Toplantının yapıldığı Kerim Timurcin Tiyatrosu’nun girişinde birçok tanıdık sima ile karşılaşıyoruz. Renat Haris de bunlardan biri. 1992’de Bursa’da tanışmıştık onunla. Bana ilk şölenimizde hediye edilen çantayı gösteriyor. Sonra Girne’de yapılan şiir şölenimize katılmış. Yirmi yıl sonra kendi ülkesinde, yine şiir şöleni vesilesiyle sohbet ediyoruz onunla. 

Kişi ne zaman güzeldir/Kişi kayçan matur? şiirinde şöyle diyor:

Kişi kayçan matur bula?

Kişi matur şul çakta

başkalarını çakıranda

üzi yakkan uçakka.

İnsan ne zaman güzel olur? 

İnsan güzeldir o zaman

Başkalarını çağırdığında

Kendi yaktığı ocağa

Renat Haris, Tataristan’ın ünlü bir şairi. Yazarlar Birliği başkanlığı, Kültür bakanlığı görevlerinde bulunmuş, halen Tataristan Devlet Şurası başkan yardımcısı imiş. Bizde pek örneği kalmayan şair ve yazar yöneticilerden Renat Bey. Onunla ve 20 ülkeden şölene katılan birçok şahsiyetle tanışıklığımız şiir şölenleri vesilesiyle oldu. Hani Yunus Emre diyor ya: Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim... 

Tanış olmak, birbirimizi bilmek... Kendimizi bildikten sonra, yakınlarımızı bilmek ve tanımak, sonra biliş halkasını genişletmek... Ucu sonsuza kadar giden bir tanışıklık ve bilme...

Dilimizin şiir şölenlerinin 11.’sini Kazan’da, bu köklü medeniyet merkezimizde icra edeceğiz... Şiir kervanımız, adıyla anılan devleti kuran Osman Bey’in rüyası Bursa’dan 23 sene önce çıktı yola, oradan Türkistan bozkırlarına yöneldik. Almatı’da, Aşgabad’da mola verdik. Sonra bir hayli güneyde, Kıbrıs’ta Girne’ye kondu şiir kuşumuz. Ardından Avrupa’nın parlamento başkenti Strazburg şehrinde durakladık. Hep bir gün Kazan’a gelmeyi düşündük. Bu arada arkadaşlarımız Kazan’da yapılacak bir şölen için hayli çaba sarfettiler... Demek ki, zamanı değilmiş. Fakat çok yaklaştık, 10 yıl önce Kırım’da, Akmescid’de 6. şiir şölenini geçirdik. Bağçesaray’a uğrak verdik, İsmail Gaspıralı’nın divanında durduk, o büyük ruha rahmetler okuduk. Daha sonra büyük bir şairimizin, Yahya Kemal’in memleketi Üsküb’de konakladık. Sonra Bakü’ye uğradık ve ardından Balkanlar’da Prizren’de şairlerimizle beraber olduk. Nihayet Müslüman geçmişimizin doğu coğrafyasına, Kırgızistan’a, Bişkek’e vardık. Manas’ın ülkesinden destanlar devşirdik ve şimdi Kazan’dayız. Dilimizin kuzey sınırlarında, Müslüman geçmişimizin bin yılı aşan batısında...

Kazan şairler ülkesi... Bu şölenin büyük ödüllerinden biri Kazan’ın ünlü şairi Abdullah Tukay adına veriliyor. Tukay bizim Kazan’dan en çok duyduğumuz, bildiğimiz şair. Onun şiirlerini okuyunca çok tanıdık geldi bana. Sanki Türkiye’deki çağdaşları olan Namık Kemal’i, Mehmed Âkif’i okuyormuşum gibi:

Kaçan sun, iy fekıyr millet, beharın!

Kaçan kiter kiçin, kilir neharın? 

Kilir melle kabirge min sörilgeç, 

Kıyamet könde min ülip tirilgeç?

Ne zaman ey fakir millet baharın/Ne zaman gider gecen, gelir gündüzün/Gelir mi ben kabre düşünce/Kıyamet gününde ben ölüp dirilince...

Bu mısraları okuyunca, Abdullah Tukay’ın bu dünyaya erken vedasının, 27 yaşında ölümünün sırrını anlar gibi oldum...

Bizim dilimizden düşmeyen şu mısralarda sanki Mehmed Âkif, Tukay’a sesleniyor...

Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım

Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım

Tukay’la Mehmed Âkif 20. yüzyılda aynı duyguları dile getirdiği gibi, sözün başında ismini zikrettiğimiz Yunus Emre ile Kul Şerif de asırlar önce aynı hissiyatı söylüyor:

İy künil, bil bağlama, kübni kiçürgen dünyadır,

Bu ülim şirbetin halıkga içürgen dünyadır.

*

Bilirim seni yalan dünyasın

Evliyaları alan dünyasın...

Yunus’la Kul Şerif’i birlikte anmak, hem de Kazan’da... 

İşte mutlu olmak için güzel bir sebep!

Vahdet

Bu haber toplam 1401 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Zebo Mirzayeva: Atayurt24 Ocak 2023 Salı 10:00
  • İdris Ekinci: Sevinç Taslakları21 Ocak 2023 Cumartesi 14:15
  • Kenan Erdoğan: Ne Güzeldir20 Ocak 2023 Cuma 14:53
  • Nazım Payam: Niyazi Mısrî19 Ocak 2023 Perşembe 13:30
  • Leyla Arslal: Tinselin Mitsele Piksellenme Evresi18 Ocak 2023 Çarşamba 14:22
  • Eşrefoğlu Rumî Şiir Faslı: Atakhan Kozhogulov16 Ocak 2023 Pazartesi 17:04
  • Mustafa Muharrem: Lirik Ziyanlar Bahsi13 Ocak 2023 Cuma 12:07
  • İskender Muzbeg: Hergün Ana Dili Günümdür12 Ocak 2023 Perşembe 16:30
  • Maria Mercanka: Ana Dilim11 Ocak 2023 Çarşamba 15:19
  • Mehmet Kurtoğlu: Ömerce08 Ocak 2023 Pazar 10:00
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim