Hiperaktif bir çocuktur. Bu durumdan muzdarip olan büyükannesi Necip Fazıl'ın eline romanlar, şiirler tutuşturur ve böylece onu oyalarlar. 8 yaşındayken Fransız Okulu'na başlar fakat burada devam edemeyip Amerikan Kolejine geçer, burada da sıkıntı yaşadığı için başka bir okulda öğrenimine devam eder. Bahriyelidir. Okulda tarih derslerini Yahya Kemal Beyatlı'dan, edebiyat derslerini Hamdullah Suphi Tanrıöver'den, din derslerini Ahmet Hamdi Akseki'den alır. Okul sistemine karşı çıkarak 16 yaşında eğitimini bitirmeden ayrılır. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'ne kayıt yapar, son sınıftayken Sorbonne Üniversitesi'ne felsefe okumak için gider. Paris, onun için bohem yaşantının da başlangıcıdır. Babıâli adlı eserinde bu bohem yaşantısını şu şekilde özetler: "Bütün bir mevsim, Paris'te gündüz ışığını görmedim. Paris'te gündüz nasıldır; haberim olmadı. Gün doğarken yatıyor, gecenin başlangıcında da hafakanlarla yatağımdan fırlayıp kulübe koşuyordum". Bu ifadeler yakalandığı kumar illetiyle de alakalıdır. İstanbul'a döner, Osmanlı Bankası'nda memuriyet görevine başlar.
2. "Tam otuz yıl saatim işlemiş, ben durmuşum / Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurtmuşum" dediğinde bir dönüm noktasındadır. Şirketi Hayriye vapurunda eline hızlıca biri tarafından sıkıştırılan adrese Abidin Dino ile birlikte gider.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/15-maddede-necip-fazil-kisakurek-k6336.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.