Muhammed Fatih Coşgun
Modern dünya insanının hikâyesi… İşte bu cümlelerle başlıyor Mustafa Kutlu, Yokuşa Akan Sular adlı eserine. Bu satırlar bize daha ilk andan, kitabın neye temas edeceğini açıkça söylüyor gibi. Artık şehirdeyiz, toprağın altı değil üstü önemli. İnsan, çalışmaktan kendini unutmuş, yorulmuş, yabancılaşmış hâlde. Kitap, bu yabancılaşmanın, şehirleşmenin, modernleşmenin tam kalbinden sesleniyor. Genç bir delikanlının gözünden bakıyor hayata; onyedi yaşındaki Cevher Bican'ın hikâyesiyle...
Kars'tan köyünü bırakıp dayısının aracılığıyla şehre gelen Cevher, bir fabrikada çalışmaya başlıyor. Şehri hayretle izliyor, korku ve endişe içinde yeni hayatına ayak uydurmaya çalışıyor. Fabrikaya ilk giriş anında hissettiği sıcaklık, o dökümhanedeki yoğun hava, okuyucunun da içine işliyor. Biz de Cevher'le birlikte yol alıyoruz, onun gözlerinden dünyayı izliyoruz. Mustafa Kutlu, her zamanki üslubuyla Anadolu insanının derinliklerine iniyor. Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişte yaşanan sancıları, bireyin bu geçişte nasıl arada kaldığını, aidiyet duygusunu nasıl yitirdiğini büyük bir ustalıkla anlatıyor. Geleneklerinden kopan insanın, köklerinden uzaklaşmasını sade ama çarpıcı bir dille gözler önüne seriyor.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/modern-dunya-insanin-hikayesi-yokusa-akan-sular-k7069.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.