Değerli dostlar, derginin son sayfasını (s. 48) öncelemek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde, 80’li yıllarda “Kültürümüzün Kimliği” kitabıyla tanıdığımız, yarım yüzyıldır onlarca eser veren entelektüel ve yazar İhsan Işık vefat etmişti. Allah rahmet eylesin. Şeref Akbaba’nın “Velud Bir Kalem; İhsan Işık” yazısından şu satırlar bile İhsan Bey’i anlatmaya yeter, diye düşündüm:
“İhsan Işık çok yönlü bir isim. (…) Edebiyatın farklı alanları, düşünce yazıları, peygamberimizin hayatı dahil, monografi…
Ve biyografi, sözlük, ansiklopedi türünden eserleri. Farklı alanlarda hazırladığı bu eserler bir ömre bedel. ‘Yazarlar Sözlüğü’ ile başlayan bu çalışmalar bir kurumun, onlarca yetkin ismin yapacağı bir çalışmadır ki, tek başına kültür dünyamıza kazandırmıştır.
Yazar biyografisi alanında yarım yüzyıla yakın bir süredir sabırla yürüttüğü çalışmalarının ana gövdesini 2006 yılında, 10 cilt halinde ‘Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi’ adıyla yayımladı. Daha sonra 11. cildi de çıkan bu eser, kendi alanında Türkiye tarihi boyunca yapılmış en kapsamlı çalışma olup, ek cilt çalışmalarıyla genişletilmektedir. (…)
Yiğit ölür, eseri kalır.
Hakkını teslim edelim. (…)”
Ay Vakti imzalı “Gündeme Dair…” önsöz yazısında ramazan, Doğu Türkistan, Gazze, seçimler, bilgi aktarımında sanal alem üzerine değini ve düşünceler işlenmiş:
“Elbette ki söz; anlatılanlar, yazılanlar değerini koruyor.
Değişen, araçlardır…
Bu noktada araçla amacı birbirine karıştırmamak lazım.
Her daim dediğimizi tekrar edelim: Nitelikli zaman, nitelikli okuma ve üretim…
Devam inşallah.”
Devamı: https://www.insaniyet.net/ay-vakti-dergisi-mart-nisan-2024-209-sayisi-uzerine/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.