Her susan Meryem değil, asa Musa'da değil
Bir Kızıldeniz dünya boğuldum kurtar beni!
Öndersiz, öncüsüz bir Müslüman dünyadan daha kötüsü; adaletsiz ve sevgisiz dünyadır. Yaşadığımız dönem ise iki yönüyle bu nakısaların gittikçe derinleştiği zamandır.
Müminler kitaba sarılıp farkları zenginlik bahsine kayıtlayacak yerde, nasılsa, Kur’an’a anlam dayatır halde, her biri kendi görüşünü tek doğru olarak karşısındakine dayatmayı dini bir fariza olarak görüyor.
“Şüphesiz insan zayıf yaratılmıştır” (Nisa - 28) acz içindedir; hakikati hakkıyla anlama iddiasında bulunması, dahası bu iddiasını kardeşine dayatıp, şiddet yüklü hesap sormaya yönetmesi, üzüntü verici olduğu gibi, bu durumun kimi yok ettiği, kimlere zevk ve güç taşıdığı açık, anlaşılır bir durumdur.
Bir kitabın kardeş kıldığı insanların birbirine düşman kesilmesi ve cihad sevabı umarak, birbirini boğazlaması, gayretine meşruiyeti, iki tarafın da aynı kitaptan alması izah edilebilir değildir.
Ayetler zengin yorumlarıyla, kitabın çatısı altına çağırırken, her ayet bütünden koparılıp atılacak ok haline geldi.
Bilinç kaymaları, savrulmalar, inatlaşmalar, mantık ve usûl üzerinden yürümüyor; duygular sürekli öne geçiyor; öfkenin tarif edilemez sinsi hazzı damarlarda deveran ediyor.
Mezhep savaşlarına mesnet bulunamaz!
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/?aType=yazarHaber&ArticleID=19247































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.