• İstanbul 17 °C
  • Ankara 15 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 17 °C
  • Sakarya 16 °C
  • Şanlıurfa 25 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 21 °C
  • Bolu 16 °C
  • Bursa 17 °C

Ahmet Mercan'dan: Su basmayan bir evimiz olsaydı; ateşte de yanmayan

Ahmet Mercan'dan: Su basmayan bir evimiz olsaydı; ateşte de yanmayan
Dünyanın kıyısında bir limanda bekleyengel benim efkarla yol alanım.Su basmayan bir evimiz olsaydı; ateşte de yanmayanHüzün bel ki bir Burak, ya da o kurşun, gelip çatıya konan.

Arayış başlı başına insana has, insana yakışan bir çabadır. Arayışın itici gücünü tatminsizlik oluşturur.

İmanda olduğu gibi arayışta da insan yalnızdır, tıpkı hesap gününde olacağı gibi.

İnsanı yaratan onu kendinden daha iyi tanır. Kainat içinden yarattığı sayısız yolla, kendine ulaşma imkanı sunar. Bu da yetmez, meramını / vahyi elçiler aracılığıyla insana ulaştırır.

Vahiy insanın sorularını, sorunlarını makulata çevirir. Hakikati bulmada kapasitesi ve çabası ölçeğinde insana nimet bahşeder. İnsanın yeryüzündeki en büyük korkusu; "Ne olacağım?' sorusu çözüldüğünde, aklın ve kalbin barışı sağlanmış olur ve tedirginlik yerini huzura bırakır. Bundan sonrası eylem durumudur ve hakikati bulmanın yanında ayrıntı mesabesini ifade eder.

Yeryüzünde bir insan için en yüce nokta Allah'ı bulmadır.

Bir başka deyişle tevhid inancını kavrayıp varlığa, yokluğa vahyin ışığında anlam verme durumudur.

Varlık tasavvuru hakikat referansıyla yapıldığında, bilgi de oradan kendini var edecek, eylem de bu bilgiye göre ortaya çıkacaktır.

İnananla inkar edenin durumu bu ahvalde gece ve gündüz kadar birbirinden farklı olarak ortaya çıkar.

Gayba iman edenle etmeyenin bütün yapıp etmeleri farklılaşır.

Bilginin mahiyetiyle, eylemin gerekçesi arasındaki bağ parçalı zihin yapısına müsaade etmez. Mekanı ve zamanı, ahiret ve dünyayı aynı bütünlükle kavrayan algı, insan tekinden topluma aynı tutarlılığı oluşturur.

Uygulamalardan, başarı ve başarısızlıklar üzerinden konuya bakmak imanın güneş gibi tepeden inip insanın içini aydınlatışına uygun düşmez.

Bilgi bir başkasından öğrenilebilir. Eylem taklit yoluyla tahkikleşebilir ancak, iman tamamen kişiseldir.

Bir başkası iman etti diye iman edilemez, veya inançlı bir toplumda yaşıyor olmakta kendiliğinden inanca kavuşulamaz. İman taklit yoluyla sahih olmaz.

İman, dünyanın durumu, toplumun halleriyle ilgili değildir.

İmanın mahiyeti azalma ve artma da göstermez. Değişen, kişinin inandığına olan bağının güçlenip zayıflama durumudur.

Neticede Müslümanlar imanlarını geleneksel yolla elde etmiş, üzerinde varlık-yokluk düzeyinde canhıraş emek vermediklerinde bilgileri de, eylemleri de ciddiyetten yoksun olacaktır.

Gayri ciddi bir tutumda olanların zaman-mekan bağlantısını kuran iman, bilgi, amel bütünlüğü parçalı hale gelecektir. Pusuda bekleyen kör tutkuların, bünyeye girmesi ve zihnin kirlenmesi kolaylaşacaktır. Ortaya imanıyla ilmi, ilmiyle ameli örtüşmeyen bilinç düzeyinden yoksun bünye, temsiliyet kabiliyetinden uzak toplum ortaya çıkacaktır.

Gayba inandığını söyleyen ancak inançsızlar gibi dünyevileşen, farkını ortaya koyamayan öykünmeci insan tipi ve iradesini özgünlüğünü yitirmiş bir toplum ortaya çıkar. Yaşadığımız dünya pratiği bunun en canlı ve acı göstergesi.

Müslüman olarak bu dünyadan yanmayan, su basmayan ev; yani ebedi bir kurtuluş arıyorsak, imanı, bilgiyi ve eylemi kendi karakterlerine uygun sahiplenip her an'a aşk ve mutlulukla taşıma durumundayız.

Bir yük gibi değil, asık suratlı değil, canımız, ruhumuz, varlık kaynağımız olarak kucaklaşmalıyız İslamla.

Günlük ve sürekli bir bağla bağlanmalıyız Kur'an'a.

Asıl aşk budur!

 

04.03.2013 dunyabulteni.com

Bu haber toplam 515 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim