• İstanbul 15 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 11 °C
  • Sakarya 17 °C
  • Şanlıurfa 21 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 10 °C
  • Bursa 16 °C

Ahmet Sezgin: Haksızlık Karşısında Dilsiz Şeytan Ol(Ma)Mak

Ahmet Sezgin: Haksızlık Karşısında Dilsiz Şeytan Ol(Ma)Mak
Büyük ve çetin bir imtihan içindeyiz hepimiz. Asrın Firavunları, küresel emperyalistlerle uşakları Müslümanlara kan kusturuyor.
 Doğu Türkistan’da, Filistin/ Kudüs ve Gazze’de, Suriye’de, Arakan’da, Irak/ Kırım ve Kerkük’te, Yemen’de, Sudan’da, Keşmir’de, daha birçok İslam ülkesinde masum Müslümanların, çocuk, kadın ve yaşlıların kan ve gözyaşları akmakta; hak ve hürriyetleri çiğnenmekte. Fiziki ve kültürel coğrafyası daraltılmış, sınırları yabancılar tarafından çizilmiş, birbirinden koparılmış İslam dünyası “dâhili ve harici bedhahlar” yüzünden perişan durumda. Birliğimiz ve yörüngemiz bozulunca, huzur ve düzenimiz de bozuldu.  Arif Nihat Asya’nın Naat’ında ifade ettiği gibi: “Biz bu dünyadan nereye / Göçelim ya Muhammed? / Yeryüzünde riya, inkâr, hıyanet/ Altın devrini yaşıyor. / Diller, sayfalar, satırlar / Ebû Lehep öldü diyorlar / Ebû Lehep ölmedi ya Muhammed / Ebû Cehil kıtalar dolaşıyor.”
 
Siyonist Yahudi, emperyalist ABD ve Rusya ile Haçlı Avrupa; tıyneti icabı nefret ve vahşet içinde ama Türkiye hariç İslam ülkeleri ve onların teşkilatları güçsüz veya samimiyetsiz olmaları sebebiyle zillet içindedir. İslam ülkelerindeki işgaller, iç savaşlar, darbeler, açlıklar, vahşetler, bölünmüşlükler, cehaletler, zulümler, zorunlu göçler, gözyaşları bizim yüreğimizi yakmıyor mu yoksa?
 
İçindeki şeytanı yenip sabah namazında kıyama duramayan Müslümanlar, “büyük şeytan” dedikleri emperyalistlerle nasıl mücadele edecek? Bizler birer damla gözyaşı akıtabilseydik, Siyonist ve Haçlıların mallarını bilinçli boykot edebilseydik ilk kıblegâhımız Mescid-i Aksa işgalden kurtulamaz mıydı? Parti, hizip, mezhep, ırk, cemaat, tarikat, bölge gibi farklılıklar; asabiyete, fitne ve bölünmemize sebebiyet vermeseydi bu zilletleri yaşar mıydık? Her türlü vahşete, zulme, sömürüye, darbeye karşı çıkabilmek, gerçek kardeş olabilmek için daha hangi fitne, bela ve musibetleri bekleyeceğiz? “Ölüm korkusu ve dünyaya aşırı tutkumuz” mu bizi bu zillete düşürdü yoksa?
 
Bu haber toplam 272 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim