Dinlenme ve tatil imkânlarından daha önemli bir sorun ise muvazzaf erden general kademesine kadar yükselen rütbeler arasındaki dikey geçişlerdir. Mevcut durumda çavuşların astsubay, astsubayların da subay olmaları neredeyse imkânsız. Bir astsubay üstün başarılar gösterse, dışardan üniversite bitirse, birkaç yabancı dil öğrense bile en fazla yüzbaşılığa kadar yükselebiliyor. Oysa hizmetiçi eğitim desteği de verilerek disiplini, zekâsı ve yetenekleri ile çakı gibi asker olan bir çavuş niçin genelkurmay başkanlığına yükselemesin?
Nitekim bugünkü MİT Müsteşarı Hakan Fidan eski bir astsubaydır. Eğer görevinden ayrılmak zorunda kalmasa en fazla yüzbaşı olabilirdi. Şimdi eskiden korgeneral rütbesine karşılık gelen bir görevi yürütüyor. Bir müddet subaylık da yapmış olan bir astsubay çocuğu olarak askeri atmosferi biliyorum. Okuyucular da rahatlıkla bir empati kurarak anlayabilirler ki; ne kadar çalışsanız ve başarılı olsanız da yükselmeniz imkânsızsa, o işteki motivasyon bir süre sonra kaybolur. Askerliğin ayrı kuralları ve zorlukları olabilir. Ancak kimsenin önü kapatılmamalıdır.
Dünyanın birçok ordusunda yükselmenin yolları herkese açıktır. Osmanlı’da da Yeniçeri ocağındaki bir acemi oğlan gayret gösterirse, Enderun mektebine, oradan da seraskerliğe kadar yükselebiliyordu. Yeniçeri Ocağı’ndan Mimarbaşı Mimar Sinan da yetişebiliyordu, Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamlığına yapan Damat Rüstem Paşa da. Bu noktadan dikkat edilmesi gereken en önemli husus atamaların yetenek ve liyakat ölçülerine göre gerçekleştirilmesi ve özellikle siyasi torpil yolunun kapatılmasıdır.
Söz bu noktaya gelince subay ve astsubayların rütbede bekleme süresi uygulamasına da değinmek gerekir. Bu konuda TSK’da çok sayıda proje hazırlandı. Fakat nedense arkası getirilemedi. Genelkurmay Başkanı olabilmesi için bir generalin 60 yaşına kadar beklemek zorunda kalması herhalde çok anlamlı bir gerekçe değildir. İsmet İnönü’den sonraki Cumhuriyet döneminin ilk Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak atandığında 44 yaşındaydı ve 23 yıl bu görevi sürdürdü. Bugün niçin olmasın?
Ahmet Ünal'dan: Hazır eliniz değmişken...

Orduevleriyle ilgili yapılan düzenlemeler takdire şâyan. Sosyal tesislerdeki yemekhane, kuaför, havuz, plaj vb.
Bu haber toplam 562 defa okunmuştur
- Yorumlar 0
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
SON EKLENEN GALERİLER
Diğer Haberler
- 16:29 - Malatya Kitap Fuarı’nda Yavuz Bülent Bâkiler Konuşuldu
- 14:19 - TYB Akademi’nin D. Mehmet Doğan sayısı çıktı
- 13:55 - Genel Başkan Arıcan, Cumhurbaşkanı Erhürman'ı ziyaret etti
- 10:45 - Ahmet Varol: Siyonist vahşeti perdelemek mümkün mü?
- 10:42 - Okan Müderrisoğlu: Rus “Harmony” oyununda Rumlara düşen rol!
- 10:40 - Ömer Lekesiz: Zohran Mamdani yeni Malcolm X olabilir mi?
- 10:25 - Yasin Aktay: İktidar seçkinlerinin demir kubbesini delen bir Hintli Müslüman
- 17:44 - Arıcan'dan Lefkoşa Büyükelçisi Başçeri'ye nezaket ziyareti
- 17:42 - KKTC'de önemli görüşme: Arıcan, Bakan Ertuğruloğlu'nu ziyaret etti
- 14:36 - Arıcan: “Türk dünyasında dil ve tarih bilincinin yeniden tasarlanması elzemdir”
- 13:48 - 5'inci Manas Forumu Lefkoşa’da devam ediyor
- 10:30 - Mesnevî Okumaları Prof. Dr. Yakup Şafak ile Devam Ediyor
- 09:58 - TYB’de Osmanlıca Kursu başlıyor
- 09:54 - Acem Asaf Yıldırım, Türkiye’nin Derinliklerine Bir Yolculuk: Bu Ülke (Cemil Meriç)
- 09:53 - Ali Murat Kırık: Gerçeğin susturulmak istendiği sanal cephe: Dijital Siyonizm
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.