Suriye'de Baas diktasının katliamlarının meşrulaştırılması için sürekli ABD ve NATO öcüsü kullanılıyor. Oysa sürekli öcü olarak kullanılan ABD yönetimi son açıklamasında, Suriye'deki muhalifler arasında el-Kaide'nin olduğu iddiasında bulunarak muhalifleri silahlandırmayı bile gündemine almadığını söyledi. Böyle bir iddia ise tamamen saçma ve tutarsızdır. Suriye'deki mücadele halkın bütün kesimlerini etkileyen geniş çaplı ve kapsamlı bir özgürlük mücadelesidir. ABD'nin bu konudaki tutumunda ise birinci derecede İsrail'in endişeleri etkili olmaktadır. Son günlerde değişik kaynaklarda yayınlanan bazı haberlerde İsrail'in ABD'den Esed yönetimine baskılarını azaltmasını ve muhalifleri de silahlandırmamasını istediği bildirildi.
İsrail'in geçtiğimiz günlerde Dürzilerin, Beşşar Esed'e destek amacıyla Tel Aviv'de gösteri düzenlemelerine engel olmaması da dikkat çekiciydi.
Filistin davası açısından stratejik konumda olduğu iddiasının arkasına sığınarak her gün en az yüz insanı katleden Baas diktasının devrilmesi ihtimali siyonist işgal rejimini telaşlandırırken Filistin halkını ümitlendiriyor. Filistinliler de düzenledikleri eylemlerle Suriye direnişine desteklerini Baas katliamına tepkilerini dile getiriyorlar. Artık kim kimin yanında durduğuna bakmalı. Zulüm, vahşet ve katliamla "stratejik konum" muhafaza edilmez.
02.03.2012 Yeni Akit































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.