Fakat işgalci saldırgan böyle bir savaşta Filistinlilere en ufak bir insanî yardım dahi yapılmamasını, kendisi tepeden bomba yağdırırken Mısır’ın da arkadan sıkıştırmasını, saldırıya uğrayanların nefes almalarına bile fırsat verilmemesini istiyor. Mursi yönetimi bunu yapmadığı için de bugün içerideki fitne çetesi vasıtasıyla ondan intikam almaya çalışıyor.
Fitne çetesi, ülkede istikrarın sağlanmasını ve ekonomik sistemin oturmasını engellemek, böylece halkı telaşlandırmak için elinden geleni yapıyor.
Dikta rejiminin adamları zaten boğazlarına kadar kirli işlere battıkları için devletin hazinesindeki birikimin önemli bir kısmını çalıp götürmüşler. Diktatör Hüsni Mübarek’in bir numaralı adamı ve yerine vekil tayin ettiği Ahmed Şefik’in bugün ülkeye dönmeyip fitneyi Birleşik Arap Emirlikleri’nden yönetmeye çalışmasının sebebi de zaten devletin kaynaklarını çalmış olması. Bu hırsızlıklardan dolayı bir ekonomik sıkıntı yaşanıyor. Yeni kaynakların ve gelirlerin düzene sokulması suretiyle ekonominin iyileştirilmesi çabalarının başarılı olmasının engellenmesi için de fitne savaşı yürütülüyor.
Bu arada dikta kalıntısı medya organları, ekonominin daha da kötüye gideceği ve yeni yönetimin maaşları ödeyemeyeceği yönünde haberler yayarak halkı telaşlandırırken, emperyalizmin adamlarının fitne çetesine, “Mursi, bu duruma fazla dayanamayacak; siz kendinizi hazırlayın” diye telkinde bulunduğu söyleniyor.
Oysa fitne çetesi emperyalizmin kirli oyunu için kullanıldıklarının ve kendilerine gösterilenin aslında serap olduğunun farkında değil. Çünkü bugün Mısır’da bir yanda fitne çetesi fitne savaşı verirken, diğer yanda İslâmî camianın tüm kanatları aralarında ittifak sağlamış durumdadır. Fitne savaşının şartları zorlamasından dolayı siyasi mekanizma işlemez hale gelirse bu, iktidarın fitne çetesine bırakılacağı ve halkın büyük çoğunluğunun desteğiyle kazanılanlardan tümüyle vazgeçileceği anlamına gelmeyecektir. Bu kez eski dikta rejiminin geriye bıraktığı kadronun tamamen tasfiye edilmesini ve fitne çetesinin etkisiz hale getirilmesini hedefleyen geniş çaplı direniş başlayabilir.
Bugün Mursi’yi sıkıntıya sokmamak, uzlaşma zemini oluşmasına fırsat vermek, fitne çetesinin de biraz basiretli hareket ederek kirli oyundan vazgeçmesini beklemek için başlatılmayan böyle bir direniş işgalci siyonistler açısından da ciddi bir tehlikedir. Çünkü bugün siyasi iktidarı ele geçirmeyi amaçlayan fitne çetesinin böyle bir direniş karşısında kontrolü ilk kaybedeceği bölge Sina’dır ve Sina’da başlayacak direnişin bir hedefi fitne çetesi olacaksa diğer hedefi de bu çetenin arkasında duran işgalci siyonistler olacaktır. Bu tehlikeyi işgalci siyonistlerin ve onun arkasında duran ABD’nin görmediğini sanmıyoruz. Ama fitne çetesinden, Mursi’nin siyasi reformlarını önlemek ve onu kendi isteklerini kabullenmeye zorlamak için arka arkaya dizilmiş kasisler olarak yararlanmak istiyorlar.
16.02.2013 Yeni Akit































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.