Bu arada Cemaati İslâmiye’nin siyasi kanadı durumundaki İnşa ve Kalkınma Partisi’nin resmî müsteşarı Ali İsmail, Şura Meclisi’nin yeni yargı kanununu bir an önce çıkarması ve dikta kalıntısı sistemin artık değişmesi gerektiğini aksi takdirde bu kalıntılara karşı yeni bir İslami devrime gerek görüleceğini dile getirdi.
Bütün bu protesto eylemlerine ve açıklamalara ihtiyaç duyulmasının sebebi ise yargı mekanizmasının yeni yapılanmanın önünde katı bir duvar oluşturması ve siyasi yetkililer ne zaman ülkenin önünü açacak bir adım atmaya kalkışsalar hemen göstermelik bir mahkeme kararıyla engel olması. Mahkemeler adaleti infaz değil siyasi mekanizmanın işlemesini engelleme işini yapıyor. Kenar kasabadaki alelade mahkeme devletin en üst kademesindeki yetkililerin kararlarını iptal edebiliyor ve kendilerine ceza verebiliyor.
Zulüm rejimine karşı gerçekleştirilen devrimin sürdürülmesi için yeniden meydanlara çıkmaya karar veren kitleleri harekete geçiren en önemli iki gelişme de Başbakan Hişam Kandil ile eski diktatör Hüsni Mübarek hakkında verilen iki zıt karar oldu.
Dukki Ceza Mahkemesi, Tanta Tekstil Şirketi’nin Suudi Arabistanlı iş adamı Abdullah el-Ka’ki’ye satılmasının iptaline ve şirketin devlete iadesine dair mahkeme kararını uygulamadığı gerekçesiyle Başbakan Hişam Kandil’i azletme ve kendisini bir yıl hapis, iki bin Cuneyh para cezasına çarptırma kararı verdi.
Diktatör Hüsni Mübarek döneminde Dukki Ceza Mahkemesi bırakın bir başbakanı görevinden azletmeyi ve kendisine hapis cezası vermeyi onu ceketini değiştirmeye dahi mahkûm edemezdi. Başbakan, Tanta Tekstil Şirketi’ni usûlüne göre satmış değil hiçbir karşılık ödemeden hesabına geçirmiş bile olsaydı aleyhine karar veremezdi. Bugün bu derece cüretkar olabilmelerinin sebebi tabii ki diktatöre karşı gerçekleştirilen devrimin henüz yargı mekanizmasında gerçekleştirilememiş olmasıdır.
Devletin sırtında yük olan bir şirketi satarak bütçeye gelir sağlama girişimini önleyen mahkeme kararını uygulamadığı gerekçesiyle başbakanı azleden ve hapse mahkûm eden yargı kurumu, Tahrir Meydanı’nda gösteri düzenleyen onlarca gencin öldürülmesinden sorumlu tutulan Hüsnü Mübarek’in ise ihtiyati hapis süresini doldurduğu için serbest bırakılmasına hükmediyor.
Gerçi Hüsni’nin serbest bırakılmasına dair mahkeme kararı uygulanmadı ve daha önce cumhurbaşkanı Mursi’nin dokunulmazlığının kaldırılmasına dair kararlar geçersiz sayıldığı gibi kuvvetli ihtimalle başbakan hakkındaki karar da geçersiz sayılacaktır. Fakat asıl sorun yargı organının kendini yasamanın da üstünde ve devletin tüm kurumlarının önüne istediği gibi takoz koyma hakkına sahip görmesinden kaynaklanıyor. Yargının görevi yasaların verdiği yetki dairesinde adaleti icradır. Adaletin hâkim olması için en başta onu uygulama yükümlülüğü taşıyanların adalete bağlı olmaları, mantığına göre hareket etmeleri gerekir. Aksi takdirde yargı diktatörlüğü hâkim olur. Firavun rejimi kalıntısı yargı mekanizması da böyle bir hâkimiyet kurarak karşı devrim gerçekleştirmeye çalışıyor. Ancak halkın özgür iradesiyle gerçekleştirilen devrimin öncüleri buna engel olunmasını ve yargı mekanizmasına artık bir çeki düzen verilmesini istiyor.
Ahmet Varol'dan: Mısır’da Yargı Yoluyla Karşı Devrim

Mısır’da bugün “Yargının Arındırılması Cuması” ilan edildi.
Bu haber toplam 442 defa okunmuştur
- Yorumlar 0
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
SON EKLENEN GALERİLER
Diğer Haberler
Halil İbrahim Özdemir’den Okuru Derinden Sarsacak Roman: “Sıfır Numaralı Hücre” ÇıktıHalil İbrahim Özdemir’in yeni romanı Sıfır Numaralı Hücre çıktı. Gerçek olaylardan esinlenen eser, suçsuz yere tutuklanan bir adamın insanlık mücadelesini anlatıyor.
“Andolsun Zeytine”Yazar ve şair Mehmet Aycı, edebiyat ve fikir dünyasının önde gelen aylık dergilerinden HECE'nin Kasım 2025 sayısına önemli bir portre yazısıyla katkıda bulundu.- 12:40 - TYB’de Osmanlıca Kursu başlıyor
- 12:20 - Mesnevî Okumaları -243- Dr. Öğr. Üyesi Fahrettin Coşguner
- 11:30 - Dr.İsrafil Kuralay: Dubai’de bir heykelin bana anlattıkları
- 11:28 - Sibel Eraslan: Küreselleşmiş bir Siyonizm'le karşı karşıyayız…
- 11:26 - İsmail Bingöl: Sonbahar
- 11:14 - Bedir Acar: O çocuk şimdi New York Belediyesi Başkanı
- 11:11 - Süleyman Seyfi Öğün: Dengesizlik ve hesapsızlık
- 11:09 - Hüseyin Öztürk: İnsanın kendisiyle yüzleşmesi
- 15:47 - Sıfır Numaralı Hücre
- 13:22 - Mahmut Bıyıklı: Doğu Türkistan konusunda kim yalan söylüyor?
- 13:20 - Halil İbrahim Özdemir’den Okuru Derinden Sarsacak Roman: “Sıfır Numaralı Hücre” Çıktı
- 13:16 - Harran Üniversitesi’nde “Batılılaşma” Paneli Düzenlendi
- 11:25 - Adnan Öksüz: Elma şekeri!
- 11:25 - Halit Yıldırım: Şakir Kurtulmuş’tan Bir Göç Hikayesi
- 10:45 - Hüseyin Öztürk: İnsanın dört mevsimi
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim




























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.