• İstanbul 15 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 17 °C
  • Konya 12 °C
  • Sakarya 17 °C
  • Şanlıurfa 18 °C
  • Trabzon 15 °C
  • Gaziantep 12 °C
  • Bolu 12 °C
  • Bursa 16 °C

Ahmet Varol'dan: Müdahalenin Hedefindekiler

Ahmet Varol'dan: Müdahalenin Hedefindekiler
Bu günlerde dikkatler katil Baas rejiminin kimyasal katliamını cezalandırma amacı taşıdığı ileri sürülen müdahale planına odaklandı.
Bu durumda istihbarat teşkilatlarına ait olduğu tespit edilen ve hedefe yerleştirilmiş olması ihtimali bulunan bazı noktaların vurulması Baas diktası tarafından esaret altında tutulanların hayatlarının tehlikeye sokulması anlamına gelecek. Böyle bir taktiğe başvurulması arka planda kirli bir işbirliğinin bulunması ihtimali konusunda şüpheye düşmemizi de haklı kılacaktır.

Müdahalenin kısa süreli olacağı ve özellikle hava silah depolarının imha edilmesinin amaçlanacağı yine konuyla ilgili haberlerde vurgulanıyor. ABD’nin bundaki öncelikli amacının Baas tehdidine karşı Suriye halkını güvenceye almak mı yoksa söz konusu silahların Beşşar sonrasında iktidarı alacak siyasi gücün eline geçmesini engellemek ve böylece bu silahların siyonist işgal devleti açısından oluşturacağı tehdidi ortadan kaldırmak mı olduğu üzerinde düşünmek gerekir. Bu silahların geçen otuz ay içinde Suriye halkına karşı tehdit oluşturmasından rahatsız olmayan ABD ve Batı’nın bugün kimyasal katliam münasebetiyle rahatsız olmasını pek de samimi ve inandırıcı bulamıyoruz.

ABD'nin açıklamalarından da anlaşıldığı üzere saldırının amacı Beşşar otoritesine son vermek olmayacak. Fakat Suriye’de, Mısır ve Libya’da olduğu gibi özellikle İslâmî hareketin yeniden yapılanmada aktif rol alabileceği bir açıklık bırakılmaması için formüller üretilmeye çalışıldığı da anlaşılıyor. CIA’nin bu amaçla ordu içinden bazı kişilerle irtibata geçtiği ve askerî operasyonun ardından siyasi operasyonun başlatılması için bunlardan yararlanmak istediği haberlerde dile getiriliyor. Yani Suriye’nin Sisi’sinin, halkın seçimini yapmasından sonra değil önce devreye sokulması ve seçme özgürlüğünün belli sınırlarda tutulması, özellikle bazı İslâmî oluşumların işin başında kara listeye alınması suretiyle siyasi yapılanmaya katılmalarının, kendilerini halka takdim ederek oy talep etmelerinin engellenmesi için zeminin oluşturulması çabalarının başlatıldığı yönünde bilgiler var.

CIA'nin irtibat kurduğu bazı generallerin ve üst düzey askeri yetkililerin askerî müdahale merhalesinde veya hemen akabinde istifa ederek, Beşşar’sız siyasi yapılanmaya geçiş merhalesini başlatmak amacıyla harekete geçmeleri için şimdiden ikna edildiklerine dair haberler var. Gelinen noktada Beşşar’ın gazının bitmek üzere olduğu anlaşılıyor. Ancak ABD onun hemen tasfiyesi için acele etmeye gerek görmüyor. Bazı çıkar hesaplarından yararlanarak bir General Sisi veya Nuri el-Maliki formülü üzerinde düşünüyor olabilir. Sisi formülünde Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle ortak hesaplarından, Nuri el-Maliki formülünde de İran ve Rusya’yla ortak hesaplarından yararlanması mümkün. Bütün bu devletlerin temel yönetim felsefeleri haline gelen makyavelist anlayış hepsine açık.
Ama tabii bunların hepsi plan, proje düzeyinde ve ne kadar başarılı olabileceği gelişmelere bağlı.

31.08.2013 Yeni Akit

Bu haber toplam 424 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim