• İstanbul 14 °C
  • Ankara 18 °C

Akbaş: Sanat erdeme açılan kapıdır

Akbaş: Sanat erdeme açılan kapıdır
Şair Ali Akbaş, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Ankara Şubesi’nin 26.10.2019 tarihinde düzenlediği söyleyişi programında şiir yazma sanatını anlattı.

Şiirin duygunun dili, nesir aklın dili olduğunu ifade eden şair Akbaş, konuşmasında şiir ve nesir arasındaki farkları ortaya koydu.

Söyleyişi Şube Başkanı Mehmet Sait Uluçay’ın açış konuşmasıyla başladı. Şair Ali Akbaş’ın Türk şiirine yeni bir soluk getirdiğinin altını çizen Uluçay, “Ali Akbaş’ın Kahramanmaraşlı olması nedeniyle  aşıklık geleneğinden etkilendiğini düşünüyorum. Kısa sürede kendi üslubunu geliştirmiştir. Hece veznini kendi tarz ve üslubuyla kullanmış, yeni şeyler söylemiştir. Şiirlerinde manevi ve milli değerlere önem vermiştir.” şeklinde konuştu.

Programın yöneticiliğini yapan şair-yazar Rana İslam Değirmenci ise, şair Ali Akbaş’ın üniversiteden hocası olduğunu hatırlatarak, “ Bugün çok heyecanlıyım. Üniversiteden hocam olan şair Ali Akbaş’ı taktim etmekten büyük bir onur ve gurur duydum.” diyerek duygularını dile getirdi.

Şair Ali Akbaş ise açış konuşmalarında genellikle baştan savma konuşmalar yapıldığına dikkat çekerek, “TYB Ankara Şube Başkanı Mehmet Sait Ulucay eserlerimi okuyarak gelmiş, şahsım ve eserlerimle ilgili doğru tespitlerle bulundu. Bundan memnun oldum” dedi.

Şiir sanatçı için büyük bir çiledir

Konuşmasını  “Sanat erdeme açılan kapıdır. Kelam ve kalem erbabı olmak yarınlar için hayaller kurmaktır. Geleceğe dair yeni şeyler söylemektedir” sözleriyle sürdüren Akbaş,  “Her şair yeni şiirine başlarken acemidir.  Çünkü şiirin metafizik boyutu vardır. Bazen kendi kendinize önceki şiirleri ben mi yazdım dersiniz. Şiir salt bilgiye dayanmıyor.  Şiir yazabilmek için doğuştan gelen meziyetler de gerekiyor. Duygu kapasitenizin yüksek olması gerekiyor.  İnci bizim için güzel ancak midye için acıdır. Şiirde sanatçı için büyük bir çiledir, ıstıraptır.”  şeklinde yorumlarda bulundu.

Şiir duygunun, nesir aklın dilidir

Şiir malzemesinin dil olduğunu, dili çok iyi kullanabilen şairlerin kalıcı hale geldiğini anlatan şair Ali Akbaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Herkes şiir yazıyorum sanır.  Büyük devlet adamı ve şair Kanuni zamanında 20 bin şair vardı.  Zaman üstünden geçince kaliteli olanlar günümüze kadar gelebiliyor. Bugün Kanuni döneminden bir elin parmaklarını geçmeyecek şair sayabiliriz.” dedi.

Şair  Ali Akbaş, şiir ile nesir arasında ciddi farklar bulunduğunun altını çizerek şöyle  konuştu: “Nesir aklın sesidir. Şiir duygunun dilidir. Talebelerimize bol bol nesir yazdırmalıyız. Batı bizden önce nesirle yazmaya başladı,  yani aklı erken buldu. Testle bilgi öğretilemez.  Testle nesir yazan bir nesil yetiştiremeyiz. Çocuklarımıza ortaokul ve lisede her dönem en az 15-20 roman, deneme, hikaye okutmalıyız. Soruları bu kitaplardan sormalıyız. Yazmalarını da teşvik etmeliyiz.  İnanç anlayışımız, ‘Aklını kullanmayan kavimlerin üstüne pislik yağdırırım’ uyarısında bulunuyor.  Bu uyarıya kulak kesilmeliyiz. Ancak tek akıl robotik insanlar yetiştirir, bu tuzağı da düşmeliyiz. Milletçe çocuklarımıza  önce ekmek yedirelim anlayışıyla eğitimi ikinci plana ittik.”

Şairler bile poetikalarını nesirle anlatırlar

Sohbetinde şiir-nesir farkını anlatmayı sürdüren şair Ali Akbaş, “Şiirsel bir dille yazılan düz yazı olduğu gibi nesir diliyle yazılan şiirler de var. Mehmet Akif Ersoy’da bunun iyi örneklerini görürüz. Şiir ders vermek için yazılmaz. Makale ders vermek için yazılır.  Masal  ve şiir akrabadır.  İklimleri  sonsuzluktur, hayaldir. Şiir müzikle de akrabadır. İkisi de ahenklidir. Resim akraba olmasa da şiire yakınlığı vardır. Bütün sanatlar birbirinden beslenir, etkilenir.  Çok etkilenir ve çok yakınlaşırsa da zaaf oluşur. Bu noktaya iyi dikkat etmek lazım”

Şair Ali Akbaş,  şiirin şiirle anlatılamadığını, çoğu şairin şiir sanatını, poetikasını  nesirle ifade ettiğini belirterek, “Şiirle sadece sanatçı doğmuşlara bir şey anlatılabilir” diyerek şiir ve nesir arasındaki farkları özetledi.

Programda Rana İslam Değirmenci,  Akbaş’ın Kuş Sofrası şiir kitabından “Cepheden Mektup” ve yine gurbetçilerin hikayesini anlatan “Göç” şiirlerini okudu.

Program Şube Başkanı Mehmet Sait Uluçay’ın Ali Akbaş’a TYB yayınlarını taktimi, Ali Akbaş’ın da eserlerinden bir bölümünü Uluçay’a taktimi ile sona erdi.

photo-2019-10-27-22-10-29.jpgphoto-2019-10-27-22-10-40.jpg

Bu haber toplam 1042 defa okunmuştur
  • Yorumlar 1
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim