İslam dünyası uzunca bir süredir dehşetli bedel ödüyor. Doğudan batıya yaşanan bunca acı ve dehşet sahneleri bir doğum sancısının mı, yoksa kahredici bir kaosun, aneminin sonuçları mı? Geleceğin nasıl şekilleneceğinden emin olmasak da yaşadığımız an ve topyekun tecrübe edilmiş bir tarihi birikim var.
Bir yönüyle; kaos ortamı toplumsal dinamizmi, arayışı gösterir. İslam alemi bunca kaotik görüntü vermesine rağmen, toplumsal dinamiklerin doğru yönde kanalize edildiği, entelektüel birikimin sağlıklı işlediği şartlarda kendisine dayatılan şartları parçalayıp yepyeni bir dünya inşa etme potansiyeline sahip olduğunun işaretlerini de veriyor.
İlahi iradenin ne şekilde tecelli edeceğine dair kesin bilgimiz olamaz. Ancak var olan şartlardan ders çıkarıp istikamet üzere olmak, hak olandan yana tavır almak hem bireyler hem de ümmet olarak sorumluluğumuz. Gelecek tasavvurlarımızda her şeyiyle iyimser bir tablo çizebiliriz; ancak somut gerçekliklere bakarak yaşanmakta olanın vehametini de idrak etmek zorundayız. Havf ve reca hali bir bilince dönüşürse ancak bu durumdan çıkış yolu bulur, ilahi yardıma muhatap olabiliriz.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AkifEmre/bir-neslin-rehin-alinisi/39984































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.